Yine fav bölümlerimden biriyle geldimm... Keyifli okumalarrr. 🫶🏻
•••
• Leyla'dan.
Pamir'in sesi, odada yankılandı, her bir kelimesi, duygusal bir fırtınayı başlatıyordu. "Sen koca bir hayal kırıklığından başka bir şey değilsin, Leyla!"
Bu cümle adeta içimde bir yere saplanmıştı. Onun gözlerinde gördüğüm o yoğun öfke ve hayal kırıklığı, yılların dostluğunu bir anda yıkmış gibiydi. Pamir'in bana böyle bir şey söylemesini beklemezdim. Onun gözlerinde hep güven aradım, ama şimdi sadece öfke vardı.
Kapıyı sertçe çarpıp çıktığında, peşinden çıkan Tansu, kapıda bir anlık tereddüt etti. Bana dönüp ne diyeceğini bilemeyen bir bakış attıktan sonra Pamir'in peşinden koştu. O an, kendimi boşlukta asılı kalmış gibi hissettim. Tek başına kalmış, hiç kimsenin anlamadığı bir yerde.
Yere çöktüm, gözlerimden akan yaşları kontrol edemedim. Sanki içimdeki bütün duygular bir volkan gibi patlamıştı. Nil yanımdaydı, ama onun varlığı bile beni teselli edemiyordu.
Nil'in yumuşak sesi kulaklarımda yankılandı. "Leyla, lütfen sakin ol. Her şey düzelecek," dedi, beni kollarıyla sararak. "Pamir'in söyledikleri, öfkesinden. Seni çok önemsiyor, bu yüzden böyle davrandı. Ama ben buradayım, tamam mı?"
İçimdeki karmaşa o kadar büyüktü ki Nil'in sözleri bile bana ulaşmıyordu. "Neden böyle oldu, Nil? Neden her şey bu kadar zor olmak zorunda? Barış'a karşı hislerim var, ama bu olanlar her şeyi daha da karmaşık hale getiriyor. Pamir'e haksızlık mı yaptım? Herkes benden bir şeyler bekliyor gibi hissediyorum ve ben... ben ne yapacağımı bilmiyorum," dedim hıçkırarak.
Nil, yüzümü ellerinin arasına aldı ve gözlerime baktı. "Canım, kimse senden mükemmel olmanı beklemiyor. Duyguların var, bu çok normal. Kendine bu kadar yüklenme. Barış'a karşı hislerin var, bunda yanlış bir şey yok. Pamir'in bu durumu anlaması zaman alabilir, ama senin hislerine de saygı duyması gerekiyor. Kendi hislerini bastırarak başkalarını mutlu edemezsin."
Nil'in sözleri, kalbimde bir yerde yankılandı. Ama içimdeki suçluluk, her şeyi gölgelemeye devam ediyordu. Tam o sırada telefonum çaldı. Ekranda Barış'ın adını gördüğümde bir an tereddüt ettim, ama sonra telefonu açtım.
"Barış..." dedim titrek bir sesle.
"Ben çok özür dilerim, Leyla, fotoğraf çektiklerini anlamam gerekiyordu."
Hıçkırdım. Ağlamam tekrar şiddetlendiğinde Barış konuşmaya devam etti, "Menajerim Tuncay abiyle konuştum, haberlerin yayılmaması için gerekeni yapıyor. Kısa sürede her şey ortadan kalkacak, ben yoldayım az sonra geleceğim."
Konuşamıyordum, kelimeler ağızımdan çıkmıyordu.
"Duyuyor musun beni, Leyla? Bak geliyorum, tamam mı? Bir şey söyle..."
Endişeli bir ses tonuyla tekrardan seslendiğinde bu defa ona cevap vermek için konuşmaya çalıştım.
"Tamam..."
•••
Dakikalar sonra kapı çaldı ve Barış kapımın önünde belirdi. Gözlerinde endişe ve şefkat vardı. Ona bakarken gözyaşlarımın tekrar yanaklarımdan süzüldüğünü hissettim. Barış, kapının eşiğinde bir an duraksadı, sonra tereddütsüz bir şekilde bana yaklaşıp sıkıca sarıldı.
Beni göğsüne bastırdığında, onun sıcaklığı ve kokusu beni biraz olsun rahatlatıyordu. Bir süre sessizce sarıldık, onun kalp atışlarını hissetmek içimdeki kaosu biraz olsun yatıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• bul beni, barış alper yılmaz.
Non-Fiction"Rüyalarıma giriyor senle sevgili olmak, ama sen diye yok bir şey..." Barış sıkça gittiği kafede yeni işe başlayan Leyla'dan oldukça etkilenir. 05.07.24 - 07.11.24