chapter 13 - aile.

519 30 31
                                    

Kerem'in transferi ortama biraz kasvet kattı biliyorum, bu yüzden de gelip biraz ortamı toparlamak adına size güzel bir bölüm getirdim.

Hazır mıyız? Okuyacağımız bu ve bir sonraki bölümde aileler ile tanışacağız. İki bölümde oldukça uzun ama yazması oldukça keyifliydi.

Bence çok eğleneceğiz benden söylemesi.

Keyifli okumalar dileriiim... 🫶🏻

•••

•Leyla'dan.

altı ay sonra,

Barış'la birlikte Ankara'ya iniş yaptığımızda, içimdeki heyecanı kontrol etmekte zorlanıyordum. Altı aydır dolu dizgin devam eden ilişkimizi artık ciddiyete bağlamak ve ailelerle tanışma zamanı gelmişti.
Aslında Euro maçlarından sonrası için planladığımız ancak bir türlü gerçekleştiremediğimiz bu tanışmayı daha fazla ertelemek istemedik.

Uçakta Barış'la yan yana oturmuş, sessizce düşüncelere dalmıştık. Barış'ın sakinliği bana her zaman güven verirdi, ama bu sefer ikimizin de içinde bir gerginlik vardı, bunu hissedebiliyordum.

Taksiyle evin önüne vardığımızda, kalbim hızla çarpmaya başladı. Barış, her zamanki gibi sakin ve kendinden emin görünüyordu, ama gözlerinde fark edilebilen o hafif endişe, durumun ciddiyetini anladığını gösteriyordu. Evin tanıdık görüntüsü, çocukluğumun geçtiği yılları hatırlatırken, aynı zamanda Barış'ın hayatıma bu kadar derinlemesine dahil olması beni hem heyecanlandırıyor hem de tedirgin ediyordu.

Kapının önünde durduk, derin bir nefes aldım ve zile bastım. Barış, saçlarıma hafif bir öpücük kondurarak, "Her şey güzel olacak," dedi, gözlerimin içine bakarak. Onun bu desteği bana cesaret verdi, ama ellerimin titremesini durduramadım.

Birkaç saniye sonra içeriden ayak sesleri duyuldu. Kapının arkasındaki hareketlilik, heyecanımı daha da arttırdı. Kapı yavaşça açıldığında, karşımızda abim Gökalp vardı. Bir an duraksadı, sanki beni karşısında görmekten şaşırmış gibiydi.

"Gökçe?" dedi, sanki bir hayal görüyormuş gibi baştan aşağı beni süzerek.

"Abi..." diye cevap verdim, o da hemen beni kollarının arasına aldı. Gökalp'in güçlü sarılması beni her zaman olduğu gibi güvende hissettirdi, ama bir yandan da nefesimi kesecek kadar kuvvetliydi.

"Abi, kemiklerimi kıracaksın!" dedim, kıkırdayarak. Gökalp hemen geri çekildi, ama yüzündeki mutluluk ifadesi silinmemişti.

"Özlemişim seni, kızım," dedi, gözleri hala parlıyordu. Sonra arkamda duran Barış'a dikkatini verdi. Barış'a doğru uzanarak elini sıktı.

"Abi, Barış Alper..." diye araya girdim, "Bu da abim Gökalp."

Gökalp'in bakışları onu ölçüp biçiyor gibiydi, ama sonra gülümseyerek, "Hoş geldin, Barış," dedi.

İçeri girdiğimizde, annem hemen salondan çıktı. Onun gözleri dolduğunda, kalbimde bir sıcaklık hissettim. "Gökçe'm," dedi, beni sımsıkı sararak. Ailem bana çoğu zaman ikinci ismimle seslenirdi, bir tek babam Leyla derdi bana.

"Anneciğim, bu Barış," diyerek Barış'ı tanıttım ondan ayrılırken. Annemin bakışları baştan aşağıya onu süzdü, sonrasında ise Barış'a doğru dönerek nazikçe gülümsedi ve ona da sarıldı.

"Hoş geldin oğlum, uzun zamandır Gökçe'den seni dinliyorduk. Nihayet tanıştık," dedi annem, mutlu bir şekilde. Barış, annemin sıcak karşılamasıyla rahatlamış görünüyordu.

"Çok memnun oldum Gülçin hanım... Leyla," bakışları bana döndü, "Bana sizden çok bahsetti."

Hemen arkasında duran babam ile göz göze geldiğimizde başımı hafifçe eğip, "Baba..." dedim dolan gözlerimle,

• bul beni, barış alper yılmaz.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin