49. Bölüm

89 7 245
                                    

Selam herkese. Wattpad hala açılmadı fakat Instagram'ın açılması umutlarımı bir nebze olsun arttırdı. Gün gelecek buraya Vpn'siz gireceğiz. Ben inanıyorum. Umut her şeydir, öyle değil mi? <3

Neyse bu bölümü incir yiyerek yayınlıyorum. Son mutlu iki bölümden biri bu sanırım. Yani bir sonraki bölümümüz son mutlu bölümüm diyebilirim. Sekiz yedi gün erasına az kaldııı. Bu bölüm bir öncekine göre biraz kısa oldu ama benim içime yeterince sindi. Siz de umarım beğenirsiniz. Ulaşan herkese sevgilerimi gönderiyorum. I love u <3

''Daha iyi misin?'' dedi Deniz Melis'in alnına yumuşacık bir öpücük kondurduktan hemen sonra. Bir eliyle Melis'in saçlarını geriye doğru seviyor, bir eliyle de Melis'in elini okşuyordu.

Melis'in geçirdiği atak neyse ki büyük değildi, kısa sürmüştü. Ve şükürler olsun ki odasında sağlık cihazları vardı. Deniz hepsini özenle Melis'e bağlamıştı. Kalp ritmini izledim. İlk başlarda otuza düşen nabzı şimdi altmış üçe çıkmıştı.

''İyiyim.'' dedi Melis kuru bir sesle. ''Korkuttum mu sizi?''

''Korkuttun.'' dedi Deniz ve Melis'in alnını bir kez daha öptü. ''Geçtiğimiz iki gün çok yoruldun. Abi sözü dinlemeyi ve dinlenmeyi öğrenmen gerekiyor.''

''Bırak da doya doya yaşayayım abi.'' dedi Melis. İki gözyaşı gözlerinden akıp şakaklarına doğru ilerledi ve en sonunda iki yanından yastıkla buluştu. ''Daha ne kadar ömrüm kaldı ki?''

Deniz'in kaşları çatıldı. ''Bir daha.'' dedi ciddi ama yumuşak bir sesle. ''Bir daha sakın böyle şeyler söyleme. Anlaştık mı?''

"Anlaştık.'' dedi Melis yorgun bir sesle. Ardından ela gözlerini bana çevirdi. ''Ada, abim annem ve babamı bir türlü affetmiyor baksana. Bir şeyler yapman lazım. Ben çok üzülüyorum.''

Gülümsedim. ''Abin sana kıyamaz. Anne ve babanla arası eskisi gibi olacak inan bana.'' Emin olmak istercesine Deniz'e baktım. Beni başıyla onayladı.

''Sen bunları dert etme.'' dedi Deniz. ''Ebeveynler ve çocukları arasında olur böyle şeyler.''

''Bence siz çok iyi anne ve baba olacaksınız. Çocuklarınızla aranızda böyle şeyler olmayacak.''

Deniz gülümsedi. ''Halaları olarak bize yön verirsin artık.''

''Umarım her zaman yanınızda olacak kadar ve yeğenimi görecek kadar şansım vardır.'' dedi Melis. Sanki biri kalbimi sökmüş gibi canım yanmıştı.

Deniz bir şey söyleyeceği sırada kapı çaldı. ''Abla.'' dedi bir ses. Eren'di. ''Girebilir miyim?''

Melis yüksek sesle onu yanıtlayamayacağı için bize başını salladı. ''Gel aslanım.'' dedi Deniz Melis'in yerine cevap verirken, kapı açıldı. Eren o kadar telaşlıydı ki bizi bile görmeden hızlı adımlarla Melis'in diğer tarafına geçip elini tuttu ve yanağını öptü. ''Abla iyi misin?''

''İyiyim yakışıklı, korkma.'' dedi Melis zar zor gülümserken.

''Eve şimdi geldim, bilseydim daha önce gelirdim.''

''Bir şey yok Erencim korkma.'' dedi Deniz. ''Yarım saat önce oldu zaten.''

Eren başını sallayıp önce Deniz'e sonra bana baktı. ''Hoş geldiniz bu arada.''

Eren'in yanına gidip başına kolumu sardım ve kafasını öptüm. ''Hoş bulduk.''

''İlaçlarını mı içmedin abla? Neden yine böyle oldun?''

GEÇMİŞİN TUTSAKLARI  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin