Bir Çorba Meselesi

585 40 10
                                    

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar.

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

Kulağıma dolan seslerle yattığım sert zeminde kıpırdandım. Adeta birbirine yapışan gözlerimi zar zor açtığımda Savaş'ın sayıkladığını fark ettim.

Hızla yattığım yerden doğruldum ama ağrıyan belim tutulduğunu belli edercesine bir şekilde ağrı saplanmıştı.

Ayağa kalkıp masadaki lambayı açtım. Odayı çok aydınlatmasa da Savaş'ın yüzü belli oluyordu. Hava hala zifiri karanlıktı, yüzü terlediğinden dolayı ıslanan adamın alnına elimi koyduğumda hızlı geri çektim çünkü yanıyordu.

Sıkı sıkıya sarıldığı pikeyi bir hışımla üstünden çektim. Yüzü huysuz bir hal alsa da koşarak mutfağa gidip dolapları karıştırmaya başladım.

Geçen günlerde görmüştüm ama nerdeydi. En gerekli olduğu zamanda aradığın şeyi bulamazsın ya işte ben ona aşırı ayar oluyordum.

Sonunda bulduğum küçük leğeni alıp odaya geri döndüm. Bez arayacak vaktim yoktu, banyodan soğuk su doldurdum. Dolaptan tişörtlerinden birini alıp elimle yırtarak dört beş parçaya ayırdım.

Su yeterince soğuk gelmeyince dolaptan buz kalıbını alıp geldim hemen. Bütün buzları leğenin icine atıp kalıbı odanın bir köşesine attım.

Leğeni kenara koyup bezlerden birini ıslatıp sıktım. Katlayarak ilk önce alnına koyduğumda başını iki yana sallayarak reddeti.

"Rahat dur Savaş, ateşin var"

Ağzının içinde homurdanır gibi ses çıkarsa da umursamadım. Diğer bezleri de ıslatıp vücudunun üstüne koydum.

Elimde kalan bir tanesiyle ne yapacağımı düşünürken onu da ıslatıp sıkmıştım.
Ayak ucuna geçip ayağının altına dokunduğumda hissettiğim ısıyla elimdeki bezi iki ayağına birden bastırdım.

"Ağhh"

Başını geriye doğru attığında kaşlarım havaya kalktı. Burdan huylaniyor muydu? Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp bezi elime alıp leğenin kenarına koydum.

Alnındaki bez nerdeyse kuruduğu için hemen ıslatıp tekrar koydum. Diğerlerine de aynısını yapıyordum ama ateşi düşmüyordu aksine artıyor gibiydi.

Banyo mu yaptırsam, en kolay çözüm bu. Banyoya gidip su geçirmez bandaj aldım. Karnındaki yarasına sardığım sargı bezini makasla kesip yarasının üstüne bandaj yapıştırdım.

"Hayır, h.hayır, bırak"

Bir kaç saniye duraksasam da bana demediğini anlayınca devam ettim işime.

Alnındaki ve vücudundaki bezleri ılıklaşan suyun içine bırakıp kenara koydum leğeni.

"Hadi kalk Savaş banyo yapman gerekiyor, çok ateşin var düşmüyor"

Kaldırmaya çalıştım ama olmuyordu. Yeşil gözlerini kısık bir şekilde açtığında bana baktı.

"Gü.neş"

"Evet evet Güneş, hadi kalk"

Zar zor oturur hale geldiğinde nefes nefese kalmıştım çoktan. Güçten düşen ben değil ayıdan beş dakika önce doğan Savaş'tı. Sorunun hepsi ondaydı.

Ayağa da kaldırdığımda kolunun birini omzuma atıp kolumu beline doladım. Bütün ağırlığını bana vermese de ağırdı abi.

"Banyo yapmak istemiyorum"

Asker KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin