Sakın Aşık Olma!!

1K 48 22
                                    

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar.

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

Hızlı geçen zamana yetişemezdi bazen insan. Bende yetişemiyordum, yanımdaki adamlayken yavaş akan zaman sanki bize ihanet eder gibi hızlı geçiyordu.

Bu adadaki ikinci haftamdı ama Washa olayından sonra Savaş pek yalnız bırakmıyordu beni. Bazen çağırıldığında gidiyordu ama bir kaç saat sonra geri geliyordu.

Bazen düşünüyordum acaba bu adadan çıkarken Savaş'a benimle gelmesini istesem gelir miydi? Onu bu ölüm kapanından kurtarmama izin verir miydi, aynı onun da beni kurtardığı gibi.

Bildiğim şeyleri bana öğretmek için canla başla çalışıyordu. Ben ise onu kandırıyordum geldiğimden beri yaptığım gibi.

Neden vicdan azabı çekiyordum, o bizim düşmanımız değil mi? O da Latwa adasının bir parçası değil miydi? Neden kalbimin ona karşı değiştiğini, yumuşadığını hissediyordum.

Bu doğru değildi, yapmamalıydım ama elimden hiç bir şey gelmiyordu.
Şimdi ise yatakta ondan tarafa yatarak yerde rahatsızca uyuyan adamın yüzünü seyrediyordum. Neden güven vardı yüzünde, gözlerinde.

Kendine gel Güneş, sen hep yeşil gözlü insanlardan uzak durdun korktun. Şimdi ne değişti, seni kurtaran adama mı yeniliyorsun?

Yeniliyordum, ben ilk defa kaybediyordum ve bunu durduracak hiç bir şey yapmıyordum.
Çevik'de bile böyle bir şey hissetmemiştim. Çevik benim çocukken saf bir şekilde seviyorum sandığım kişi dışında hiç bir şey değildi.

Üzülmeye bile değmezdi ama Savaş neden farklı gibiydi.
Olduğu yerde rahatsızca kıpırdanan adamla hızla gözlerimi kapattım. Onu izlediğimi gizlemek istedim, benim dışımda kimse bilmesin istedim.

Kulağıma dolan hışırtılı seslerle yerinden doğrulduğunu anladım. Bir süre öyle bekledi, ormanın en dip köşesini andıran gözleri uzun uzun yüzümde gezindi hissettim.
Ayağa kalktığında odadan çıkmasını bekledim ama belimde olan pikede hissettim ince uzun parmaklarını.

Omzuma kadar çekip yavaşça bıraktığında yutkunmamak için kendimi sıktım.
Banyo kapısının açılıp kapanma sesiyle istemsizce tuttuğum nefesimi yavaşça vererek gözlerimi açtım.

Bana yardım eden, diğerleri aksine kötü davranmayan adama yalan söylüyordum. İsmim dışında herşeyim yalandı. Ben bir yalandan ibarettim ve bana inanıyordu. Güvenmeye başlamıştı bunun beni iyi hissettirmesi gerekirken b*k gibi hissediyordum.

İlk defa elde ettiğim bir şeyden nefret ettim. İlk defa birini kandırmak zorunda kaldığım için benliğimden nefret ettim.

Kulağıma dolan adım sesiyle pikeye sarılarak tekrardan gözlerimi kapattım.
Geçecek Güneş, bu da bitecek. Sen burdan gideceksin, bu adamı geride bırakarak gideceksin.

O bu adanın bir parçası, en tehlikeli olan grupta sözü geçen biri ve sen Konsüle sızmak için gönderilen bir istihbarat ajanısın.
Senin istihbaratçı olduğunu öğrendiği dakika kafana ilk sıkacak kişi Savaş.

Bunu aklına kazı ve sakın aşık olma. Bunu kendine yapma, sana şefkat gösteren koruyan bu adama aşık olma.
Gerçekler ortaya çıktığında kafana sıkması için emredildiğinde ona da acı çektirme kendine de.

Biliyordum, hissediyorum, bir şeyler değişiyordu ve ben buna engel olamıyordum.
Lanet olsun her şeyi kontrol etmeyi ve yönetmeyi severken bunu kontrol edemiyordum.

Asker KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin