Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.Güzel okumalar.
§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§
Bulunduğum helikopterle evime dönüyordum. Üç ayın sonunda ailemin yanına dönüyordum ama gitmek istemiyordum.
Sanki benliğimin hepsi geride kalmış gibiydi. Kalbim atmıyordu, nefes alamıyordum.
Savaş'ın varlığıyla kendimi güvende hissediyordum ama şuan hiç iyi değildim.Sonsuza kadar ayrılmıştık, yolda karşılaşsak bile birbirimizi tanımamaya mahkum edilmiştik. Benim asker kızı olmam, onun ise mafya oğlu olmasınındı sebebi.
Bunu anlamıştım, Latwa adasına gelmesinin, sözünün geçmesinin tek sebebiydi. Kerem'le konuştuğunda da duyduğum kadarıyla tahminim doğruydu.
Ama ne önemi vardı ki, önemi kalmamıştı. Herşey gibi önemsiz olmuştu. Biz asla bir araya gelemeyecektik. Görev için çıktığım bu yolda yıkıntılarımla birlikte geri dönüyordum.
İfadesiz yüzüm ve duygusuz gözlerim boş yeri seyrederken içimde kopan fırtınayı bir ben biliyordum. Ne ailem, ne de karşımda oturan beni almaya gelen ekip biliyordu.
Kalbimde bir deprem olmuştu saatler önce, kalbimde bir fırtına kopmuştu, sevdamı uzak yerlere savurmuştu.
Ben buna seyirci kalmıştım sessizce. Üç ayda kendine tutsak etmişti, beni kurtardı sanarken aslında beni o suyun altından çıkardığında yok etmişti.
Varlığım anlamsızdı artık, nefes alıyordum ama sadece almak içindi bir işlevi yoktu.
"İnişe geçiyoruz komutanım"
Kulağıma dolan sesle anlamasam da helikopterin inişe geçtiğini anladım. Hala elimde sıkı sıkıya tuttuğum flaş yüzünden ayrıydık şuan. Eğer bu olmasaydı evdeydik, çoktan yemek yiyip birbirimize sarılarak uyumuştuk. En azından ben uyumuştum.
Onun kokusu garip bir şekilde uykumu getiriyordu. Bu duyguyu en son babamda hissetmiştim. Annem 'güvende hissettiğin kollarda uykun gelir' demişti. Haklıydı, Savaş'ın yanında kendimi güvende hissediyordum.
O gün bile beni kurtaracağından emindim. Oysa ölmek üzereydim ama gelecek demiştim.
Herşeye rağmen yine ona sığınmıştım. Ben 10 yıl sonra bir liman bulmuştum ama onu da kaybetmiştim.
✨✨✨
Merkezdeki herkes dışarda piste inen helikoptere bakıyorlardı. Üç aydır merkezin delisinden haber alamıyorlardı. Ne kadar hepsiyle ayrı ayrı uğraşsa da severdi herkes Güneş'i.
Aramışlardı her yerde ama ne dirisini ne de ölüsünü bulabilmişlerdi. Şimdi ise önlerindeki helikopterdeydi.
Yaşıyordu nefes alıyordu, en azından onların bildiği üzerine nefes alıyordu.Hazar'da durumlar bambaşkaydı, kalbindeki ağrıyla yeğenini, minik kızının helikopterden inmesini bekliyordu.
Üç aydır adam akıllı uyumamıştı. Emanetine sahip çıkamadığı için kardeşinin mezarına gidememişti utancından.Koskoca Albay utanmıştı kız kardeşinden, kardeşi yerine koyduğu adamdan.
Şimdi ise gelmişti Güneş, içindeki sıkıntı hala gitmezken helikopterin kapısı açıldı ağır ağır.Bir ömür gibi geldi herkese, Alp ise süt hırsızının ona yapacağı şeylerden korkuyordu çünkü onu uzaklaştırmıştı çatışmadan. Belki de yine kredi kartı limitini zorlardı ama süt kardeşine kıyamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker Kızı
Novela Juvenil"Tanıştığıma memnun oldum asi kız" Göz devirerek arkamı döndüm gerizekalı adama. "Ben hiç memnun olmadım şımarık bey" Güldüğünü duysam dahi arkamı dönmeden büyük adımlarla uzaklaştım olduğum yerden. Tekrardan yollarımızın kesişeceğini bilemedim. Ben...