"Anlamadığın bir şey yok dimi Asi?" Asi biraz tereddütle de olsa kafasını iki yana salladı. Alaz ile bütün gün birlikte ders çalışmışlardı ve Asi beyni patlayacakmış gibi hissediyordu artık.
"Asi, anlamadığın bir şey varsa söyle. Bak zaten özel öğretmen tutma konusunda ısrarcıyım, ders anlatma konusunda çok yeterli olduğumu düşünmüyorum çünkü."
"Hayır hayır. Sen çok iyi anlatıyorsun gerçekten... Sanırım benim cidden kafam basmıyor." Asi Alaz'ın özel öğretmen ısrarlarına Yaman duymasın diye hayır demişti. Yaman'a bu konuda hala çok kırgındı çünkü sevgilisinin artık kendisini hiç anlamadığını hissediyordu. Hiçbir konuda fikrini sormamaya başlamıştı ve bu Asi'yi tahmin ettiğinden daha çok üzüyordu.
"Neden sürekli kafam basmıyor diyorsun sen? Biri sana böyle mi demişti?"
"Kendim diyorum. Kimse bana öyle bir şey diyemez de zaten." Alaz kıkırdayınca Asi de ona bakıp gülümsedi.
"Hangi kısmı anlamadın söyle bakalım." Asi Alaz'a anlamadığı konuyu gösterince Alaz sabırla tekrar anlatmaya başladı. Bu kez daha farklı bir şekilde anlatınca Asi daha iyi anladı ve Alaz'a teşekkür etti.
"Şimdi odana gidip ne yapıyorsun?"
"Hemen ödevlerimi yapıyorum."
Alaz cık sesi çıkarıp Asi'nin saçlarını karıştırdı. Asi sorarcasına baktı oğlana. "Önce dinleniyorsun ondan sonra ödev." Asi gülümseyerek kafasını salladı ve masayı toparlamaya başladı. Alaz onun için fotokopi çıkarmış ve kendi eski kitaplarını getirmişti. Asi Alaz'ın ödev olarak verdiği tüm kağıtları toplarken Alaz da onu izledi. Alaz'ın ders anlatmak için kullandığı kitapları yanına almadı çünkü Alaz'ın odasında yapacaklardı derslerini. Asi tüm ödevlerini topladıktan sonra o gün belki de onuncu kez Alaz'a teşekkür etti ve ertesi gün görüşmek üzere odadan ayrıldı.
Asi odasına geçince kendini direkt yatağına attı. Uzanırken de gün içinde öğrendiklerini kendi kendine söyleyerek tekrar ediyordu. Yaklaşık 10 dakika sonra kapının çaldığını duydu ve bir cevap veremeden Yaman kafasını uzattı. "Gelebilir miyim güzelim?" Asi yatağından doğrulup sırtını yatak başlığına yasladı ve kafasını salladı. Yaman içeri girdi ve Asi'nin yatağına oturup ellerini kızın kucağındaki ellerinin üstüne koydu. "Küs müyüz?" Asi hiçbir cevap vermeden sadece Yaman'ın yüzüne baktı. Yaman cevabı anlamış gibi kafasını salladı ve ellerini Asi'nin saçlarına attı. "Çok güzel olmuş saçların."
"Sen önceki halini daha çok seviyordun ama..."
"Ben senin her halini seviyorum." Asi bu kez nihayet gülümseyince Yaman uzanıp alnından öptü. "Burada çok mutsuz olduğunun farkındayım Asi."
"Sorun burası değil Yaman, sorun senin bana hiçbir konuda fikrimi sormaman." Asi derin bir nefes alıp devam etti. "Beni resmen ikinci plana attın sen."
"Asi hayır güzelim... Hem benim seni ikinci plana atmam mümkün mü sence?" Yaman sevgilisine daha çok yaklaşıp kollarının arasına aldı. "Beni de biraz anlamaya çalışsan, benim için çok zor bir süreç bu."
"Anlıyorum zaten! Buraya gelmemizi isteyen de bendim!"
"Biliyorum. Ben sadece onlara alışmak için zaman geçirmeye çalışıyorum-"
"Yaman ben de onlarla zaman geçirmeni istiyorum zaten! Ben derdimi anlatamıyorum sanırım." Asi yatağın diğer tarafından kalkmaya çalışınca Yaman kollarından tutup durdurdu kızı. "Tamam ben anlıyorum seni... Rüya'yı mı kıskandın sen?"
Asi sanki mümkünmüş gibi daha çok sinirlenmişti ve direkt bağırmaya başladı. "Ben mi Rüya'yı kıskanacağım? Rüya kim ya?"
"Tamam ben de onu diyorum işte! Geçen gün annesinin söylediği şeye bozuldun ama ben kızı hatırlamıyorum bile kıskanmanı gerektirecek birisi değil yani."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the great war | aslaz
Teen FictionKurtarıcısına aşık olan Asi, aşkına karşılık bulduğu bir evrende yine de Alaz'a aşık olur muydu?