Bölüm 10

2.6K 136 176
                                    

"Feriş annemin en sevdiği gümüş takımları çıkardın değil mi?"

"Asi sen de bizim şu altın varaklı fincanları çıkar tatlım." Asi ağzındaki suyu püskürtürken Alaz salonda oturan ikiliye ters bir bakış attı. Asi Cesur'u dürtükleyip susmasını söyledi.

"Kendi aramızda bir şeye gülüyorduk biz." Alaz sadece kafasını sallayıp yaptığı şeye odaklandı. Alaz dünden beri Asi'ye çok uzak davranıyordu ama Asi Alaz'ı suçlamıyordu bu konuda çünkü şu an bambaşka şeylerle uğraştığının farkındaydı.

Neslihan Soysalan dün mahkemeye çıkmıştı ve tam da tahmin ettikleri gibi cezası ev hapsine çevrilmişti. Bugün eve gelecekti ve evde tatlı bir heyecan hakimdi. Kadın çocuklarına sürpriz yapmak için ve mahkemeye gelmelerini istemediğinden bu meseleyi gizli tutmuştu ve gerçekten de büyük bir sürpriz olmuştu.

"Yaman nerede?"

"Odasında. Geldiğini söyledim birazdan gelirim dedi." Cesur kafasını salladı ve hazırlıklarla uğraşan Soysalan kardeşleri izlediler.

"Bu arada cumartesi akşamı senin yanındaydım tamam mı? Sen bana bir şeyler anlatmak için çağırdın ben de geldim. Yaman sorar ne konuştunuz diye pot kırma uydur bir şeyler." Cesur sorgulamadan onayladı çünkü Asi'ye borçluydu zaten. Tabi Asi Cesur eve geldiği an senin yüzünden Alaz tokat yedi gerekçesiyle minik bir yumruk atmıştı kendisine ama meseleyi uzatmadan kapattılar.

"Ben niye geldim ki kızım ya? Tamam Yaman tanışsın annesiyle benim ne işim varsa sanki."

"Mızmızlanma lan. Yaman yalnız kalmasın istedim işte. Umut da hastaneye yattı zaten sadece ben varım evde. Sen de ol istedim."

"İyi tamam... Yaman kadına nasıl davranacak sence? Annem annem diye boynuna mı atlar yoksa bir çocuğa sahip çıkamadın mı der?" Açıkçası bunun cevabını Asi de bilmiyordu ve olacaklardan biraz korkuyordu. Yaman bu eve geldiğinden beri olaylarda hiçbir kabahati olmayan kardeşlerini ve kendisini hiç aramadığı detayını bilmediği dedesiyle iyi anlaşmıştı ama kocasının kendisini kaçırtıp sokaklarda büyümeye mahkum ettiği bir kadına nasıl davranacağı meçhuldu.

İkili bunları konuşurken arkalarından Yaman geldi. Cesur ile selamlaştıktan sonra ikilinin çaprazındaki tekli koltuğa oturdu. Asi Cesur ile konuştukları şeyi Yaman'a soramadan Alaz yanlarına geldi.

"Abi senden bir şey isteyecektim..." Yaman hiçbir şey demeden Alaz'ın konuşmasını bekledi. "... Böyle bir şeyi istemeye çekiniyorum aslında ama annem geldiğinde onu anında sorguya çekmesen olur mu? Yani hepimiz için zor bir durum farkındayım ama onu görür görmez tepki vermeni istemiyorum-"

"Tam olarak ne zaman aklımdaki soruları sorabilirim peki Alaz? Net bir tarih ve saat ver istersen."

"Yaman." Asi uzanıp Yaman'ın elini tuttu. "Alaz haklı... Merak ettiğin her şeyi öğrenmek senin hakkın tabi ki ama kadını gelir gelmez soru yağmuruna tutmayalım ve en azından bugün sadece hasret gidermeye odaklanın olmaz mı?"

Asi kafasını kaldırıp en azından bir teşekkürler bakışı almak için Alaz'a baktı ama Alaz sadece ikisinin ellerine bakıyordu. Gözlerini birleşen ellerinden ayırabilince de Yaman'a baktı sadece.

Asi bu kez bir destek almak umuduyla Cesur'u dürtükledi. "Asi haklı Yaman. Yarın öğlen 12 civarı sor ne soracaksan." Asi Cesur'un kafasına sertçe vurunca Yaman kıkırdadı.

"Bak sen beni dövüyorsun da sevgilini ben güldürdüm Asi Hanım... Yaman ben sana dedim bu nemrut kızla sevgili olma diye."

"Ne zaman dedin lan?"

the great war | aslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin