Selamlar. Bu bölümün yarısı aile odaklı oldu sadece Aslaz okumak istediğinizi biliyorum ama bu konuların da işlenmesi gerekiyor ve elimden geldiğince sıkmadan anlatmaya çalıştım, umarım seversiniz. 🩶
----------------------------------------------------
Asi şaşkınlıkla ayırdığı gözlerini yavaşça kapatıp kendini ana bıraktı.
Ellerini Alaz'ın omzuna koyunca bundan cesaret alan Alaz yanağındaki ellerinden birini Asi'nin kalçasına indirdi. Asi'yi arkasında kalan masaya yasladıktan sonra vücudunu vücuduna bastırdı.
Asi ağzını açmadan Alaz'ın öpücüğüne karşılık verirken Alaz'ın dudaklarını yalamasıyla dudaklarını araladı ve Alaz da hiç vakit kaybetmeden öpüşmelerini derinleştirdi. Dillerini buluşturup iştahla öpmeye devam etti. Asi'nin izin verdiğini belli eden hareketleriyle daha da cesaret bulan Alaz Asi'yi yasladığı masanın üzerine oturttu ve nazikçe bacaklarını aralayıp bacaklarının arasına yerleşti.
Şu an Asi'nin beyni tamamen devre dışı kalmıştı sanki ve kendini karşısındaki adama bıraktı. Alaz bacaklarının arasına kendini bastırınca Asi'nin ağzından boğuk bir inilti çıktı. Asi'nin her hareketinden cesaret alıp daha da ileri giden Alaz bu kez de yanağındaki elini beline koydu. Yavaş yavaş yukarı çıktı ve nihayet göğüslerini bulduğunda kıyafetinin üzerinden avuçladı.
Alaz kendisine o kadar istekle dokunuyor ve öpüyordu ki Asi insanlar normalde hep böyle istekli mi olur diye düşündü. Alaz sanki yaşam suyu Asi'nin dudaklarındaymış gibi öpüyordu onu.
Kısa bir süre sonra Asi kiminle ne yaptığını nihayet idrak edebilince Alaz'ı üzerinden sertçe ittirdi. Alaz'a baktığında dudakları öpüşmekten kıpkırmızı olmuştu ve Asi kendisinin de çok farksız olmadığını tahmin etti.
Asi telaşla masanın üzerinden indi ve odanın ters tarafına yürümeye başladı. Yaptığı şeyin ağırlığıyla elini yüzüne kapatıp ağlamaya başladı.
"Asi." Alaz yanına gelip elini koluna koyduğu an Asi geri çekildi. Artık uzun bir süre Alaz'ın kendisine temas etmesini istemiyordu çünkü.
''Asi lütfen ağlama... Neden ağlıyorsun ki şu an?''
Asi ellerini yüzünden çekip hayretle Alaz'a baktı. ''Cidden bunu soruyor musun? Alaz biz ne yaptık farkında mısın sen?''
''Farkındayım...'' Alaz yeniden Asi'nin dibine gelip ellerini kollarına koyunca Asi bu kez geri çekilmedi. "... Asi ben senden-"
"Sus!" Asi Alaz'ın kollarından kurtardığı ellerini havaya kaldırıp bağırınca Alaz malumun ilanı olan cümlesinin devamını getiremedi.
"Duymayınca gerçeği bilmemiş mi olacaksın?"
"Alaz sus!" Asi daha şiddetle ağlamaya başlayınca Alaz yeniden yanına gidip yüzüne kapattığı ellerini yüzünden çekti. Asi'nin ağlamaktan makyajı akmıştı. Elini Asi'nin yanaklarına getirip gözyaşlarını sildi.
''Tamam susuyorum. Hiçbir şey söylemeyeceğim. Yeter ki sen ağlama.'' Parmakları yeterli gelmeyince kenardaki peçeteleri Asi'ye uzattı. Asi gözyaşlarını silerken biraz daha sakinleşti.
''Alaz bu çok yanlış... Bir daha asla böyle bir şey yapmamalıyız.''
''Bence yanlış falan değil-''
''Alaz sen salak mısın!'' Asi yine bağırmaya başlamıştı. ''Benim bir sevgilim var farkında mısın? Hem de kendisi senin abin oluyor...'' Asi sadece bağırarak hıncını alamayacağını anlayınca Alaz'ın göğsüne yumruklar indirmeye başladı. ''Neden yaptın bunu? Dün gece ne yaptığın benim umurumda bile değil! Niye gelip bunu açıklayıp üstüne öptün beni?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the great war | aslaz
Teen FictionKurtarıcısına aşık olan Asi, aşkına karşılık bulduğu bir evrende yine de Alaz'a aşık olur muydu?