Bölüm 3

2.1K 128 300
                                    

Ertesi sabah Asi, Yaman ve Umut kendilerini alacak arabayı beklemeye başladılar. Asi bir çantaya üçünün kıyafetlerini ve lazım olabilecek diğer eşyalarını koymuştu. Ne kadar ısrar ettilerse de Cesur benim ne işim var diyerek gelmek istememişti. Asi de bu yüzden ara sıra buraya uğramak zorundaydı çünkü Cesur kendi başına hiçbir şeyi beceremezdi.

Yaman hala gitme konusunda çok kararsızdı ve ara ara vaz mı geçsek demişti sevgilisine ama hem sevgilisi için hem de Umut biraz daha rahat etsin diye gidiyordu Soysalanların evine. Rahat edemezsek geri döneriz düşüncesi ise hep aklının bir köşesindeydi.

Birkaç parça bir şey atıştırdıktan sonra kendilerini almak için büyük bir araba geldi. Kendilerini almaya gelen kişiler önce dikkatle Umut'u yerleştirdiler sonra Asi ve Yaman arabaya geçtiler. Hepsi de gitmeden önce son kez Cesur'a sen de gel işte dediler ama Cesur hiç oralı olmadı.

Eve vardıklarında Asi görgüsüz mü bu kız demesinler diye evi incelemektense Alaz dışında kendilerini karşılayan diğer 3 kişiyi incelemeyi tercih etti. 2 genç kız Alaz'ın kardeşleri olmalıydılar ve yanlarında dedeleri olduğuna emin olduğu yaşlı bir adam vardı. Asi adamın sağlıklı görünmesine şaşırdı çünkü bütün bu kaoslarla Alaz ilgilendiği için adamı kafasında eli kolu tutmayan yatalak biri olarak canlandırmıştı. Adam neden torununu kendi aramak yerine her şeyi Alaz'a yüklemiş ki diye merak etmeden edemedi.

Asi Yaman'a döndü ve kendisini inceleyen gözlerin onu ne kadar gerdiğini fark etti. Müdahale etmek üzereyken Alaz da bunu hissetmiş gibi öne atılıp kardeşlerini ve dedesini tanıttı. Aynı şekilde onlara da Asi ve Umut'u tanıtmıştı. Ek olarak Umut için tuttukları hasta bakıcıyı Umut ile tanıştırdı. Asi ve Yaman gerek olmadığını söyleseler de Alaz'ın bunu düşünmesine içten içe mutlu oldular.

"Kahvaltı yapmadınız umarım, biz sizi bekledik de." dedi Alaz. Asi ve Yaman hayır demeye hazırlanırken Umut pek bir şey yiyemedik heyecandan deyince hep birlikte masaya geçtiler.

Masada Yaman ve kardeşleri keyifle sohbet ederken dedeleri de onlara katıldı. Hepsi de Yaman'a sorular sorarken dikkatli davranıyorlardı ve neler yaşadın muhabbetlerine girmiyorlardı. Hatta sohbet o kadar sıradandı ki Asi sanki bu insanlar her gün kahvaltıda sohbet ediyorlarmış gibi hissetti.

Asi çok fazla konuşmadı çünkü Yaman'ın kardeşleriyle özel bir an geçirmesini istiyordu. Hoş kimse kendisine pek bir şey sormamıştı zaten.

"Sen neler yapıyorsun Asi?" dedi Alaz. Asi bu basit soru karşısında yerinden sıçradı resmen çünkü tam kimse bana bir şey sormuyor diye düşünürken Alaz'ın ona odaklanması şaşırtmıştı kızı.

"Ben bir şey yapmıyorum. Yani... Bir şey yapmıyorum işte." Ne kadar aptalca bir cevap vermişti. Muhtemelen masadaki herkes kendisinin tam bir aptal olduğunu düşünüyordu.

"Asi abla biliyor musun biz Çağla ablamla hep abimin bir sevgilisi var mı diye merak ederdik... Hatta ben son zamanlarda belki şimdiye evlenmiştir demiştim." Asi bir cevap vermeden çaprazında oturan kıza içtenlikle gülümsedi.

"Saçma gelebilir ama Alaz abim gelip abimizin bir sevgilisi de varmış deyince çok mutlu olduk. Biz yanında olmasak da birinin onu sevmesi, iyi kötü her anında yanında olması ve en önemlisi aşık olması o kadar mutlu etti ki bizi." Asi biraz daha rahatladığını hissederek sağında oturan Yaman'a baktı. Yaman da ona gülümsedi ve masanın üzerinde duran elini tuttu kızın. Asi önce ellerine sonra tepkisini ölçmek için Yaman'ın dedesine baktı, eski kafalı bir adamsa Yaman'ı tersleyeceğinden korktu ama neyse ki adam torununa sevgiyle bakıyordu ve muhtemelen kızlarla aynı fikirdeydi.

Asi bakışlarını istemsizce çaprazında oturan Alaz'a çevirdi. Alaz da ikisinin birleşen ellerine bakıyordu ama dedesi ya da kız kardeşleri gibi sevgiyle baktığı söylenemezdi. Asi geçen gün Yaman yanındayken kendisine attığı bakışı yorumlayamadığı gibi bunu da yorumlayamadı.

the great war | aslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin