Bölüm 29

3K 120 195
                                    

''Ver şunu bana.'' Asi öne atılıp telefonunu Cesur'un elinden kaptı. ''Sen benim telefonumu mu karıştırıyorsun Cesur?''

''Ne karıştıracağım senin telefonunu be? Dürümcünün numarası senin telefonundaydı fotoğrafını çekmiştin ona bakmak için galeriye girdim ama girmez olaydım. Neydi o fotoğraflar Asi?'' Asi elindeki telefonu sımsıkı tutarken korkuyla geri çekildi. ''Alaz'dı o. Gördüm. Sakın başkasıydı deme başka fotoğraflarınız da vardı. Sarılmışsınız öpüşmüşsünüz hep... Neydi onlar Asi?''

''Cesur bak göründüğü gibi değil-''

''Sakın ağlama Asi. Başın sıkışınca ağlıyorsun hemen!'' Asi elinin tersiyle gözyaşlarını silerken ağladığını bile yeni fark etmişti. Bir gün bir yerde patlayacaklarını biliyordu ama bunun kendi salaklığı yüzünden olacağını asla düşünmemişti. Telefonuna şifre koymamasının bu şekilde sonuçlanacağını tahmin edemezdi.

''Yaman'ı aldatmadım ben. Öncelikle bunu bil. O fotoğraflar Yaman'dan ayrıldıktan sonraydı-''

''Asi ne fark eder?'' Cesur'un bağırmasıyla Asi bir kez daha yerinden sıçradı. Canından çok sevdiği kardeşi kendisine ilk kez böyle bakıyor ve sesini yükseltiyordu ama içinden bir ses sen bunu hak ettin derken kendini savunacak gücü bulamıyordu kendinde.

''Cesur biz yanlış bir şey yapmadık. Aşık olduk sadece-''

''Olamazsınız ama!'' Cesur'un sesi artık dışarıdan bile duyulacak kadar yükselmişti. ''Ya sen Alaz'ın kim olduğunun farkında mısın? Ya da Alaz senin kim olduğunun farkında mı? Yaman'ın varlığını kafada sıfırladınız mı ne yaptınız siz?''

''Cesur hayır tabi ki. Lütfen bağırma da bir sakin ol önce.'' Asi hıçkırıklarının arasında Cesur'u sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da gözyaşlarını siliyordu. ''Ben Alaz'dan hoşlandığımı hissettiğim an Yaman'dan ayrıldım zaten-''

''Asi sen ne saçmalıyorsun? Ne hoşlanması ne aşkı ya? Bu zengin piçi eğleniyor seninle!''

Asi kaşlarını çattı. ''Ne diyorsun sen?''

''Abisinin sevgilisini ayartıp elinden almak eminim çok eğlenceli olmuştur diyorum. Tabi gizli saklı buluşuyorsunuzdur siz yasak aşk gibi... Çok eğleniyordur eminim.''

''Cesur saçmalamayı kes! Alaz öyle biri değil. Benimle eğlendiği falan yok. Biz seviyoruz birbirimizi...''

''Benim dediğim gibi değil de senin dediğin gibiyse ne değişecek Asi? O zaman sorun yok mu yani?''

Asi bağrışmaktan ve ağlamaktan gücü kalmadığını hissedince arkasındaki sandalyeye çöktü. ''Sorun yok demiyorum... Evet Yaman'a karşı yaptığımız şey çok yanlış ikimiz de farkındayız ama ben de bir kez olsun başka hiç kimseyi düşünmeden kendi hayatımı kendim için yaşamak istedim Cesur.''

Cesur büyük bir kahkaha atınca Asi hayretle ona baktı. ''Pardon? Senin için hayatını yaşamak senin hayatını kurtaran Yaman'ı boynuzlamaktan mı geçiyor Asi?''

''Anlaşılmaktan ve sevilmekten geçiyor!'' Asi tekrar hışımla ayağa kalktığında nihayet kendini savunacak gücü kendinde bulabilmişti. ''Yaman da beni sevdi kabul ediyorum ve inan bana ben de onu çok sevdim, gerçekten. Ama Alaz beni anladı Cesur. Bazen ben söylemeden bile anladı hatta... Ne istediğimi ve ne istemediğimi anladı. En yakınım olan sevgilim bile benim fikirlerimi, hayallerimi ve düşüncelerimi sormazken Alaz benim gözümün içine baktı hep.''

''Bak işte ben de bundan bahsediyorum... Seni ayartmak için her tuşa basmış resmen. Abisinin sevgilisi olduğun için yasaktın ona o da kaygısız hayatına böyle bir renk katmak istemiş işte-''

the great war | aslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin