Bölüm 13

2.5K 140 262
                                    

"Sen de gelmek ister misin?" Alaz kapıdan çıkmadan önce dönüp Asi'ye baktı. Asi gidip gitmemek konusunda çok kararsızdı çünkü her ne kadar Yaman'a kırgın olsa da böyle kritik bir anında onu yalnız bırakmak da içine sinmiyordu.

"İsterim de beraber gitmememiz lazım." Alaz gözlerini devirirken sıkıntıyla ofladı. Sonra kapının önünden Asi'nin dibine kadar geldi ve bir elini boynundaki kolyeye getirdi.

"Bunu Yaman sorar diye mi evde takmıyordun?"

"Hayır... Değerli bir şey sonuçta günlük kullanırsam kötü olur diye şey yaptım."

Alaz diğer elini de boynuna getirince Asi gerildiğini hissetti. "Senden daha değerli değil... Kötü olursa da yenisini alırım ben sana."

Asi bir adım geriye çekildi ama bunun faydasından çok zararı oldu çünkü şu an duvar ve Alaz'ın arasında kalmıştı. "Hem hiçbir şey ve hiç kimse senden daha değerli değil... En azından benim için."

"Alaz..." Asi elini Alaz'ın boynundaki elinin üstüne koyunca Alaz elini sımsıkı tuttu. Asi'nin niyeti o eli oradan çekmekti ama Alaz elini tutunca elleri orada kitlenip kalmıştı sanki. "...bunu bir daha yapmayacağını söylemiştin bana."

Alaz dünyanın en masum insanı moduna geçti. "Ne? Ne yaptım ki ben? Sadece konuşuyorum."

Asi oflayıp Alaz'ın ellerini boynundan çekti. "Biraz bekle üstümü değiştireceğim, gittiğimizde kapıda karşılaştığımızı söyleriz." Alaz gülümseyerek kafasını salladı ve Asi'nin diğer odaya girişini izledi. Asi'nin kendi arabasına binecek olması kendisini o kadar mutlu etmişti ki bazen konu Asi olunca kafayı yediğini düşünüyordu.

Asi birkaç dakika sonra üzerinde gri kazak ve gri kot pantolonla odadan çıktı. "Gri de en sevdiğim renktir." dedi Alaz. Asi'nin yanaklarının kızardığını görünce kıkırdadı.

Asi kenardaki ceketini alıp giydikten sonra evden çıktılar. Alaz arabanın yanına Asi'den önce gidip kapısını açınca Asi şaşkınlıkla baktı. Daha önce kimse onun için bunu yapmamıştı.

İkili arabadayken Asi ara sıra Alaz'ın sorduğu sorulara cevap vermek dışında çok fazla konuşmadı. Yaman'ın kendisini görünce nasıl karşılayacağını bilmiyordu ve aklı biraz oradaydı.

Eve vardıklarında Asi Alaz'ın tepkisinden çekindiği için sen benden sonra gel falan demedi ve eve beraber girdiler. Neyse ki Yaman buna odaklanmak yerine sadece Asi'ye sarıldı. Yaman'ın babası olduğunu tahmin ettiği kişi salonda Neslihan Hanım ve Eşref Bey ile oturuyorlardı. Kızlar ise muhtemelen okulda oldukları için ortalıkta görünmüyorlardı.

Yaman Asi'yi babası Güven ile tanıştırırken adam Asi'ye içtenlikle gülümsedi. Yaman dış görünüşü babasından almış diye düşündü Asi. Ayaküstü çok fazla bir şey konuşamadılar ama Asi adamın iyi birine benzediğine kanaat getirdi. Zaten Neslihan Hanım'ın yıllarca sevgili olduğu ve aşık olduğu adam muhtemelen iyi biri olurdu.

''Bu da kardeşim Alaz.'' Alaz Yaman'ın kendisini babasıyla sanki hiç tartışmamışlar gibi tanıştırmasına memnun oldu.

Güven Alaz'a da aynı şekilde içtenlikle gülümserken elini uzattı. ''Ben Alaz'ı tanıyorum aslında.''

Herkes şaşkınlıkla bakarken Neslihan ''Ne alaka?'' diye yükseldi. Güven gözünün ucuyla Neslihan'a bakıp tekrar Alaz'a döndü. ''Sana o mesajları atan bendim... Kimsesiz çocukların kaldığı yerleri ben söyledim sana.''

Asi Alaz'ın kendisine atılan bir mesaj üzerine cehennemin dibine gelişini anlattığını hatırladı. Bu olayı Yaman da biliyordu ve Asi Yaman'ın babasına minnetle baktığını fark etti. Babası zamanında kendisini istememişti belki ama ailesini bulmasını sağlayan da yine babasıydı.

the great war | aslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin