Bölüm 12

2.2K 134 198
                                    

''Oha.'' İlk tepki Çağla'dan gelmişti. Hiçbiri böyle bir şeyi beklemediği için bir tepki veremiyorlardı, sadece televizyona bakıyorlardı. Muhabirler üçlüye başka sorular da sordu ama Asi bu sorulara pek odaklanamıyordu.

''Demek ki sana bu yüzden gelme demiş Asi.'' dedi Çağla. Asi yine hiçbir tepki vermedi ama bu ihtimal kendisine de mantıklı gelmişti. Yaman Asi'yi bu kaosun içine atmak istememişti demek ki.

Asi bunları düşünürken Yaman arkasında dedesi ve annesiyle içeri girdi. ''Asi kalk hazırlan gidiyoruz bu evden.''

''Oğlum lütfen yapma böyle.''

Yaman hışımla annesine döndü. ''Bana gidip onu bulmamam için babamın adını bile söylemedin, ben de onun beni bulmasını istedim işte.''

''Yaman biraz sakin kafayla düşünseydin keşke.'' dedi Asi. Yaman kendince haklı olabilirdi ama bir anda ailesine sırt dönmesini istemiyordu.

''Sen burada yaşamayı çok sevdin galiba Asi, çok istersen ben gideyim sen kal ne dersin?'' Asi hayretle Yaman'a baktı. Elbette hiçbir sorumluluk almadığı ve yediği önünde yemediği arkasında bir evde yaşamak Asi'nin ilk tercihi olurdu ama Yaman buradan gitmişken onun ailesinin yanında yaşaması tamamen saçmalık olurdu.

''Yaman ne saçmalıyorsun sen? Sinirini benden çıkarma ve sakince düşün. Bu insanlar bu muameleyi hak etmiyor şu an.''

''Ben hak ediyor muyum yani? Sokaklarda kalmayı, birkaç kuruş para için türlü türlü insanla uğraşmayı ve ailesiz büyümeyi hak ediyor muydum?''

''Yaman hayır tabi ki! Hiçbirimiz hak etmiyorduk zaten... Hadi gel odana gidelim sakince konuşalım.'' Asi Yaman'ın koluna girdiğinde Yaman kolunu geri çekti.

''Dediğim gibi sen çok sevdiysen burada kalabilirsin, zaten burada ben hariç herkesle gayet iyi anlaşıyorsun. Onları bu kadar sevdiysen senin ailen olsunlar-''

Yaman'ı susturan şey Asi'nin gözünden süzülen bir damla yaş oldu. Asi bir şey söylemedi ama Yaman'a o kadar kırgın bakıyordu ki Yaman söylediklerinden anında pişman oldu.

''Her şeye rağmen ne kadar şanslı olduğunun farkında bile değilsin.'' Asi gözündeki yaşı sildi ve karşısındaki adamın pişman olan bakışlarını umursamadan konuşmaya devam etti. ''Kardeşlerin ve deden sen geldiğinden beri gözünün içine bakıyorlar seni mutlu etmek için... Alaz son bir yıldır seni bulabilmek için kendi hayatını unutmuş resmen, kız kardeşlerin ne olursa olsun bu adamı tanımıyoruz evimize neden geliyor demediler, hiçbir korku duymadan kucak açtılar sana. Bu kadın seni kaçıran adamı öldürmüş ya ötesi var mı?''

''Asi özür dilerim-''

''Dileme.'' Asi daha şiddetle ağlamaya başlayınca Çağla yanına gelip elini koluna koydu. Asi Çağla'nın kolunu nazikçe ittirdi. ''Başından beri benim nasıl hissettiğimi bile sormamana rağmen senin yanında olmaya çalışıyorum ama sen hala sinirini benden çıkarmanın peşindesin. Sen burada mı kalıyorsun, eve mi dönüyorsun yoksa gidip babanı mı buluyorsun bilemeyeceğim ama ben senin olmadığın bir yerde olacağım Yaman.''

Asi hışımla odasına giderken kendisine seslenen kişilere dönüp bakmadı bile. Koşar adımlarla odasına girip kapıyı kapattı. Yatağına oturup sakinleşmeyi diledi. Ağlamak istiyordu ama ağlamamak için kendini sıktı.

Bir dakika bile geçmeden odasının kapısı açıldı. Kafasını kaldırmadan yalnız kalmak istediğini söyledi ama kapının kilitlendiğini duyunca kimin geldiğine baktı. Gelen Alaz'dı.

''Alaz defol.''

Alaz Asi'nin dediğini tamamen duymazlıktan gelerek önünde diz çöktü. Bir elini Asi'nin birbirine kenetlediği ellerinin üzerine koydu. Diğeriyle ise Asi'nin ağlamamak için sıktığı çenesini kavradı.

the great war | aslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin