Canlar paragraflar arasındaki yıldızlar zaman atlamalarını temsil ediyor. Zaten okurken de anlarsınız birbiri ardına olan günler değil biraz zaman geçiyor yani. Kafanız karışmasın diye söylemek istedim.
Son kez keyifli okumalar 🩶
-----------------------------------------------------------------
''Günaydın aşkım!'' Papağan duyduğu neşeli sesi taklit ederken Asi kahkahalarla gülmeye başladı.
''Ona sadece ben aşkım diyebilirim yalnız.'' Alaz kafesin arkasından gelip hafifçe vurunca Asi de elini kaldırıp Alaz'ın koluna vurdu. ''Vurma oğluşuma Alaz.''
''Salak Alaz.'' Asi papağanın söylediği cümleye bir kez daha kahkaha atarken Alaz papağana dil çıkarıp mutfağa yöneldi.
İzmir'deki yeni evlerine geleli iki hafta olmuştu ve Alaz gelir gelmez Asi'ye kuşları çok sevdiği için bir papağan almıştı. Bu iki hafta boyunca Alaz çok yoğun çalışmıştı ama vakit buldukça şehri geziyorlardı. Asi henüz istediği gibi bir iş bulamamıştı ve bu durum çok canını sıkıyordu.
Papağana son kez öpücük atıp Alaz'ın peşinden mutfağa gitti. Alaz uyanana kadar kahvaltıyı hazırlamıştı zaten ve çayları doldurmak da Alaz'a kaldı. ''Otur hadi soğumasın.'' Asi kafasını sallayıp sandalyeye yerleşince Alaz da çaprazına oturdu.
''Neler yapacaksın bugün?''
Asi'nin anında suratı asıldı. ''Ne yapabilirim ki? Evde otururum işte.''
''Asi yapma böyle.'' Alaz masanın üstünden Asi'nin elini tuttu. ''Kendini neden eve kapatıyorsun ki? Çık gez biraz en azından-''
''Tek başıma sap gibi nereye gideyim Alaz? Bir arkadaşım bile yok.''
''Güzelim seni tanıştırdım birileriyle sen arkadaşlık etmek istemedin-''
Asi tekrar Alaz'ın sözünü kesti. ''Alaz beni tanıştırdığın insanlar hastanenin doktorları falan! Yaşları benden büyük ve onlarla ortak paylaşabileceğim hiçbir şeyim yok - çoluklu çocuklu insanlar hepsi anlaşamadım işte.''
Alaz sıkıntıyla ofladı ve Asi'ye tamamen dönüp ellerini kucağında birleştirdi. ''Burada çok mutsuzmuşsun gibi hissediyorum Asi.''
''Mutsuz değilim Alaz.'' dedi Asi. ''Gerçekten mutsuz değilim... Sadece sabahtan akşama kadar evde oturup seni beklemekten başka hiçbir şey yapmamak canımı sıkıyor. Umutsuz ev kadınlarına döndüm sanki. Belki diyeceksin eskiden hayatın çok mu farklıydı-''
''Aşkım hayır tabi ki.'' dedi Alaz yumuşak bir sesle. ''Asla böyle bir şey demem ama ne istiyorsun tam olarak? Ne istiyorsan hemen ayaklarının altına sererim.''
''İstanbul'daki gibi sahneye çıkmak istiyorum yine.'' Asi'nin sesi fısıldar gibi çıkmıştı. ''Ama gittiğim hiçbir yer beni beğenmedi-''
''Güzelim beğenmemek değil.'' dedi Alaz anında. ''Şarkıcıya ihtiyaçları olmadığını söylediler sadece... O yüzden sana diyorum ki ben açayım mekanı istediğin gibi söyle şarkını. Çalışma günlerini saatlerini kendin seçersin istersen haftanın her günü çık istersen sadece bir gün çık kafana göre takıl... İzmir'deki en güzel mekanı açarım sana. Tarzı da senin istediğin gibi olur.''
''Ama bu şekilde de torpilliymişim gibi olacak-''
''Of Asi of.'' Alaz sinirle ellerini Asi'nin ellerinden çekti. ''Ya millet sevgilisi kendisine jestler yapsın ister ben sana birazcık yardımcı olabilmek için yalvarıyorum resmen.''
''Alaz ama bu yardımcı olmak değil ki! Sen normalde beceremediğim şey için bana sonsuz imkan sunmaktan bahsediyorsun.''
''Normalde becerememek ne demek Asi? Görüştüğün hangi mekan sana yok biz seni beğenmedik hadi başka kapıya dedi? Sadece zaten şarkıcıları olduğunu ve fazlasına ihtiyaçları olmadığını söylediler.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the great war | aslaz
Teen FictionKurtarıcısına aşık olan Asi, aşkına karşılık bulduğu bir evrende yine de Alaz'a aşık olur muydu?