Bölüm 17

2.2K 184 114
                                    

İçi içine sığmıyordu. Herkese ve her şeye iyi davranası geliyordu. Yolda gördüğü herkese gülümsemişti. Bazı insanlar ona dik dik baksa da önemli değildi. İlkin mutluydu.

"Keşke şu kızdaki enerjinin yarısı bizde olsa." İlkin servis atarken yanında ona bakan kızları duyuyordu. Onun hakkında konuşmaları normaldi. Çünkü İlkin antrenmanın başından beri yüzde yüz enerjiyle oynuyordu. Antrenmanın sonuna kadar da böyleydi.

"Sen de kendine birini bul Hande'cim." İlkin servisi kullandıktan sonra bir top daha aldı. Konuşan ikilinin yanına doğru yürüdü. "O zaman sen de enerjik olursun." dedi Elif. Hande, İlkin'in biriyle görüştüğünü biliyordu ama kim olduğunu hala öğrenmemişti. İlkin'in söylememesinin sebebi belliydi ama sanırım artık söyleyebilirdi. Neticesinde Barış onun sevgiliydi.

"Şunun suratına bak Elif." Hande'nin sesinden sonra İlkin sırıtmayı kesti. Santa'dan azar yemeden devam etmelilerdi ama kızlar öyle konuşuyordu. Sanki tüm dünya onlar için çalışıyormuş gibi Santa antrenmanın bittiğini bildiren düdüğü çaldı. İşte şimdi rahat rahat İlkin'i sorguya alabilirlerdi.

İlkin, Barış'la yaptıkları o konuşmadan sonra antrenman için ayrılmak zorunda kalmıştı ama Barış ve Berkan bir gün kalmaya karar verdikleri için antrenmandan sonra bol bol vakitleri olacaktı. İlkin heyecandan ölüyordu. Bir sonraki buluşmalarında sevgili olarak buluşacakları gerçeği onu böyle yapıyordu.

"Kızın yüzüne bile ayrı bir güzellik geldi." Elif yanına gelip yüzünü ellerinin arasına almıştı. İlkin ona aldırmadan soğuma hareketlerini yapmaya çalışıyordu ama ikili ona izin vermiyordu.

"Kızımız hep güzeldi de acaba karşıdaki yakışıklı mı?"

"Aa, doğru. Sen daha kim olduğunu bilmiyorsun değil mi?" dedi Elif, Hande'ye. "Öğrenince şok olacaksın."

"İlkin söylesene ya." dedi Hande koluna yapışarak. İlkin için artık karşısında bir engel yoktu. Söyleyebilirdi. Hande onun yakın arkadaşıydı.

"Söyleyeyim de aşırı bir tepki verme ne olur." Diğer kızlar ve çalışanlar hala sahadaydı. Birden herkesin odağı olmaya gerek yoktu. Zaten İlkin biraz vicdan azabı çekiyordu. Olimpiyatlarda böyle bir şeyle uğraşıyor olmasına kızmıştı ama ne yapabilirdi? Şu an hayatındaki en önemli şey maçlardı. Hala da öyle devam ediyordu. Barış'ın yanında olması ona destek oluyordu. İlkin o geldiği için minnettardı.

"Siz böyle abarttığınıza göre benim şok olacağım biri." dedi Hande bir İlkin'e bir de Elif'e bakarken. Elif gülüyordu ama İlkin biraz gerilmişti.

"Ağzını şimdiden kapat."

"O kadar da değil ya." dedi İlkin, Elif'e uymayarak. O kadar da imkansız iki kişi değillerdi.

"Söyle artık." Hande'nin bıkmış bir şekilde konuşmasına dayanamadı.

"Barış Alper." Dudaklarından onun isminin çıkması bile hoşuna gidiyordu. İlkin gerçekten bitmişti. Duygularının bu kadar yoğun olması iyi değildi. Barış'ın onu dışarıda beklediği gerçeğinden dolayı hemen çıkıp onu görmek istiyordu. "Tepki versene Hande." Hande gözlerini sonuna kadar açmış ona bakıyordu. Elif konuşması için kızı sarstı.

"İlkin, oha." Buraya kadar normaldi. Çok abartılı sayılmazdı.

"Sen tanıyor musun?" dedi Elif, Hande'ye.

"İsmen biliyorum işte ama İlkin'le yan yana düşünemedim."

"Birazdan görürsün."

"Nasıl?"

İlkin dik dik Elif'e baktı. En azından Barış'ın burada olduğunu söylemeselerdi. Utanıyordu. Hande onun için önemli biriydi ve desteğini de almak isterdi.

Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin