Bazen yere düşmek de iyi bir şeydi. Çünkü tekrar ayağa kalkabileceğini öğrenirdin. En dipte olup beklentileri düşürmek de iyiydi. Hayal kırıklığına uğramazdın. İlkin böyle yapmalıydı. Son zamanlarda hayatının kötü bir dönemindeydi. Her şeyi olumlu düşünüp de sonradan yıkılmayı kaldıramazdı. Bu yüzden iyileşmek için her şeyi yapıyor ama kendine zarar vermiyordu.
"Geri dönüş yok mu?" Yoktu. Mesajı atalı neredeyse iki gün olmuştu ama bir değişiklik yoktu. Mesajı geri çekmemesinin sebebi de beklentilerdi. Bu işin sonunda İlkin çok üzüleceğini hissediyordu.
"Bu çocuk bir dayağı hak ediyor."
"Kim bilir ona kaç tane mesaj geliyordur? Görmesi imkansızdı."
"Başka bir şey yapmamız lazım." İlkin arkadaşının daha fazla bu konuyla uğraşmasını istemiyordu. Elif zaten şu an aşırı yoğun bir dönemden geçiyordu. Bir de İlkin onu kendi meseleleriyle meşgul ediyordu.
"Lütfen artık sadece voleybolla ilgilen." Konuşurken bir yanda saç örgüsünün ucuyla oynuyordu. Onun için bu hareket bağımlılık gibi bir şeydi. "Ben öyle yapıyorum."
"Yine mi beceremedik İlkkan?"
"Öyle oldu."
"Yemin ediyorum bunaldım. İlkin kalk." Elif elinden tutup kaldırdığında ona ayak uydurdu. Doğrusunu söylemek gerekirse o da çok sıkılmıştı. Voleybol dışında hiçbir şey yapmıyorlardı. "Dışarı çıkıyoruz. Kahve alıp bir yere otururuz."
"Bu saatte kahve içmeyelim."
"Tamam sen istediğini iç. Yeter ki gidelim."
Hiç kıyafetlerini bile değiştirmeye gerek bile duymadan eşofmanlarla dışarı fırladılar. İlkin asla araba sürmek istemediği için anahtarları Elif'e fırlatmıştı. Arabada şarkı söyleyip biraz keyiflenmeye çalıştılar. İşe de yaramıştı. Her zaman uğradıkları kahve dükkanından içeceklerini aldıkları gibi tekrar arabaya bindiler.
"Ee nereye gidiyoruz?" İlkin hemen telefonunu açtı. Geçen gün arabayla gidebilecekleri sakin bir sahil kenarı bulmuştu. Çok da uzak sayılmazdı.
"Ben sana tarif edeceğim."
Kısa bir yolculuktan sonra Elif arabayı park edince İlkin koşarak bagajdaki sandalyeleri çıkardı.
"Oh, be. Dünya varmış." İlkin rahatlamış hissediyordu. Deniz her zaman ona iyi gelirdi. Etrafta çok az insan vardı. Onlar da sessizce oturuyorlardı. Bu yüzden kafa dinlemek için ideal bir yerdi.
"İyi oldu geldiğimiz." İlkin içeceğinden bir yudum alıp Elif'e başını salladı. Bir süre sessizce muhabbet ettiler. İlkin arkadaşıyla konuşmayı her zaman seviyordu. Onun endişelerini paylaşan biri genç kızı rahatlatıyordu.
"İlkin sormayayım sormayayım diyorum ama içim içimi yiyor." Elif'in ne hakkında konuşacağını anlamıştı. "Onunla kendini bir ilişki içinde hayal edebiliyor musun?"
"Hayır." Etmiyordu. İlkin için o yabancıydı. Kafasında onu bir kalıba sokmayacaktı. Gelip geçiciydi.
"Emin misin?"
"Evet."
"O zaman bunu görmek istemezsin." Elif elinde İlkin'in telefonunu salladığında İlkin ne olduğunu anlamamıştı ama sonra ekrandaki bildirimi görmüş Elif'in elinden telefonu çekip almıştı. Elif kahkaha atıp onunla dalga geçse de İlkin şu am tüm odağını telefonuna vermişti. "Ne yazmış?"
"Bir saniye." Sohbete tıklamadan yukarıdan bildirimi indirdi. "Mesaj atmanı sağladıysa telif de atabilirsin."
"Ne?" Elif bu sefer iyice gülerek kafasını telefona soktuğunda İlkin telefonu onun eline bırakıp ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper
Fanfictionİlkin geçmişte yaşanan tatsız durumları bir daha yaşamayacaktı. Gelecek sefer Barış Alper'in yanından dahi geçmeyecekti.