Bölüm 21

2.4K 212 67
                                    

"İlkin şu fotoğrafa baksana nasıl?" İlkin yeni yıkadıkları kıyafetleri katlıyordu ama Elif onu darladığı için bu işi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı. Elif'e de kızamazdı. Çünkü sabahki Çin maçının galibiyetinden sonra neşeyle etrafta dolaşan kızı anlayabiliyordu. İlkin de aynı durumdaydı. Hala kazandıklarına inanamıyordu.

"Güzel." İlkin onun atacağı maçtan bir fotoğrafa onay vermişti. Elif ikinci fotoğrafta da tüm takımın son sayıya sevindiği anları paylaşacaktı. Çok güzel bir fotoğraftı. İlkin bu maçı hayatı boyunca unutamayacaktı. Kendisi çok fazla oynama fırsatı bulamasa da takım arkadaşlarının gözleri yaşlı bir şekilde devam etmelerine bizzat şahit olmuştu.

"Ne maçtı ya?" Elif nihayet fotoğrafı paylaşmıştı. Yatağının üstüne yığdığı çamaşırları biraz daha katlamazsa kocaman bir dağ olacaktı.

"Resmen yarı finaldeyiz."

"İtalya maçını kazanmayı her şeyden daha çok istiyorum, İlkin." İlkin en yakın arkadaşına baktı. Onun gözlerindeki ateşi tanıyordu. Elif dünyanın en iyi pasörlerinden biriydi. İlkin onunla gurur duyuyordu. "Ailemiz bile geldi. Kazanmamız lazım."

Finale çıkmalarından sonra aileleri de Paris'e gelmişti. İlkin onları maçtan sonra görmüştü. Hatta biraz önce de onların yanından dönmüşlerdi. İlkin onlara Paris'i gezdirmişti ama bundan daha da önemlisi moral depolamıştı. Ailesini görmek ona düşündüğünden daha iyi gelmişti. Onları çok özlemişti. Genç kız her ne kadar kendisine söz verse de onları gördüğü gibi ağlamaya başlamıştı. Üzerindeki baskı bir anda gözyaşlarıyla birlikte gitmişti.

"Aynen öyle." İlkin son kıyafetini de katlayıp koydu. Nihayet bitmişti. "En iyi oyunumuzu oynamamız lazım."

"Takımca İtalya- Sırbistan maçını izleyecekmişiz." İlkin hala çamaşır katlayan arkadaşına yardım etmeye başladı. Elif'e kalsa bunlar sabaha kadar bitmezdi.

"Biliyorum. Birazdan gideriz."

İlkin'in telefonuna bildirim geldiğinde iki kız da oraya döndü. İlkin saatinden kontrol ettiğinde mesajın Barış'tan geldiğini görmüştü. Barış'la maçtan sonra konuşmuşlardı. İlkin ailesinin yanında olduğu için bu konuşma çok da uzun sürmemişti.

"Barış mı?"

"Evet." dedi İlkin. "Antrenmandan çıkmış. Sabah fazla konuşamadık."

"Nasıl gidiyor ilişkiniz?"

"Bir sıkıntı yok. Belki de daha başka sıkıntılar olduğundan düşünmeye gerek kalmıyordur."

"İnsanları ve onların düşüncelerini siktir ediyorsunuz ve keyfinize bakıyorsunuz." Elif'in moral dolu konuşması İlkin'i güldürüyordu. Elif'in rahatlığı hep imrendiği bir şeydi.

"Aslında bir şey var." dedi İlkin istemeden ses tonu değişerek. Bir süredir aklına takılan bir şey vardı. Elif'le bu konuyu konuşamazsa kimseyle konuşamazdı. Elif'in yatağına doğru gidip yavaşça oturdu. Arkadaşı ciddi bir şey konuşacaklarını anlamış olmalıydı ki uğraştığı işi bırakıl İlkin'in yanına oturdu.

"Ne oldu?"

"Biz Barış'la kısa süredir birlikteyiz, biliyorsun. Bu birliktelikte de farklı ülkelerdeydik. Birbirimizi nadir yüz yüze gördük. Hatta sayılı gördük."

"Ee ne olmuş?"

"Olimpiyatların bitmesine az kaldı."

"İlkin asıl meseleye gelir misin artık?" Elif siteminde haksız değildi. İlkin söyleyeceği şeyi döndürüp duruyordu.

Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin