Bölüm 4

2.5K 144 82
                                    

İlkin antrenmandayken voleybol dışında hiçbir şey düşünmezdi. Küçük yaştan beri kendine bunu aşılamıştı. Bu sayede çalışmalarından daha çok memnun kalıyordu. Sırtından akan terler onu iyi hissettiriyordu.

"Aferin. Burada bitirelim." İlkin onu çalıştıran antrenörünü onaylayıp su şişesini almak için yürümeye başladı. Bugün sabah Zehra ve Hande ile antrenmana gelmişti. O ikisi kadroda olmalarına rağmen henüz takımla çalışmaya başlamamışlardı. Sakatlıkları tamamen bitene kadar böyle devam edeceklerdi.

"Çıkışta işin var mı?" Zehra'nın sesini duyduğunda ona döndü.

"Dali'yi veterinere götürmem gerek."

"Tamam o zaman. Birlikte biraz oturalım, diyecektim."

"Başka zaman yaparız."

Zehra ona gülümseyip soyunma odasına doğru giderken İlkin de telefonunu eline aldı. Elif'ten bir arama vardı. Bu da demek oluyordu ki onun da antrenmanı bitmişti. Eşyalarını toplayıp soyunma odasına doğru yürüdü. Bugün duşa girmesi de gerekecekti çünkü eve gitmiyordu.

Telefonunu kulağına götürdü. Birkaç çalıştan sonra Elif'in neşeli sesi kulaklarına dolmuştu. "Naber?" Özellikle sondaki r harfini uzatarak söylemişti.

"İyi. Antrenman bitti. Annem gelecek sonra onunla veterinere gideceğiz." Çantasından şampuanını ve havlusunu çıkarttı. "Senden naber?"

"Ben de şimdi salondan çıktım." Elif'in sesi biraz cızırtılı geldiğinde onun arabasına bindiğini anlamıştım. "Sana bazı haberlerim var." İlkin olduğu yerde durdu. Tahmin ettiği şey miydi? Bu kadar kısa sürede öğrenmesine imkan yoktu.

"Ne haberi?"

"Geçen gün numarası olmadığı için alamadığım ayakkabıyı aldım." dedi Elif neşeli sesiyle.

İlkin rahatlamış bir şekilde duşların olduğu tarafa doğru gitti. Bir an Barış'la ilgili olduğunu sandığı için heyecanlanmıştı. Zaten Elif'e bunu yaptırdığı için pişman olmuştu. O Barış'a ulaşmak istemiyordu ki. Ona mesaj atmak, küçük bir ihtimalle ondan geri dönüş almak istemiyordu. İlkin ilişki yaşamak istemiyordu. Başında bir sürü dert varken bir de bununla uğraşamazdı. Biriyle ilişkide olmak demek, hayatının tamamen değişmesi demekti. Üstelik karşıdaki kişi şu sıralar Türkiye'de çok popüler olan bir isimdi. İlkin'e karşılık vermesi düşüktü ki genç kız zaten istemiyordu. Hazır değildi. Daha önce yaşadığı reddedilişi yine yaşayası yoktu.

"Sevindim. Çok istiyordun."

"Senin istediğin bir şeyi de aldım."

"Ben ne istemiştim?" Herhangi bir ayakkabı falan istediğini hatırlamıyordu.

"Öncelikle benimle arkadaş olduğun için git birkaç rekat şükür namazı kıl. Çünkü bulabildiğim bütün kaynakları kullanarak senin futbolcunun sevgilisinin olmadığını öğrendim."

İlk önce şampuan şişesi elinden kaydı. Sonra telefonda gidiyordu ki son anda tutmuştu. Elif'in bulamayacağından o kadar emindi ki bunu duymayı hiç beklemiyordu. Nasıl becermişti de öğrenmişti? Daha da önemlisi ne demek sevgilisi yoktu.

"Alo? Orada mısın İlkin? Bayıldın mı, lan?"

"Aynen, bayıldım Elif." Sesi çok huysuz çıkıyordu.

"Sevinsene. Bu ses ne?"

"Ne bileyim? Şaşırdım."

"Ne yapacaksın peki?"

"Bilmiyorum." Gerçekten de bilmiyordu. Neyi isteyip neyi istemediğini bilmiyordu. "İşin ucunda büyük rezil olabilirim Elif."

"Kime? Herkese söyleyecek hali yok ya. Hem sen reddedileceğinden neden bu kadar eminsin?"

Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin