Bölüm 29

634 129 31
                                    

Mide bulantısı ve sinir harbi. İlkin'in hissettiği durumlar buydu. Araya başka duygular kaynasa da assolistler bu ikisiydi.

"İlkin." Ona ismiyle seslenen kişi duyabiliyordu ama tüm dikkatli yanan mum alevlerindeydi.

"Efendim?" dedi yanındaki kadına nihayet bakarak. Eylül ona merakla bakıyordu. Büyük ihtimal ondaki duyguları fark etmişti. Zaten İlkin'in gizlediği de söylenemezdi.

"İyi misin?" Mekanda mutlu yıllar şarkısı hala çalmaya devam ediyordu. Genç kızlar ilgi odağı olmayalım, düşüncesinde olsalar bile mekan sahibi onlara bir sürpriz yapmıştı. Asıl buluşma nedenleri olan Britt de doğum günü pastasına böylece kavuşmuş olmuştu. Masadaki herkes mumları üfleyen doğum günü kızını alkışlarken Britt utanarak gülümsüyordu.

"İyiyim ya." dedi gülümseyerek. "Aklıma bir şey takıldı da dalmışım." Eylül anladım dercesine başını sallayıp önüne öndü. İlkin de dakikalardır her boşlukta yaptığı şeyi yapıp telefonunu kontrol etti. Yine istediği bildirim yoktu.

İlkin'deki bu haller dün akşamki olayla başlamıştı. Evde ailesiyle vakit geçirirken Barış aramıştı. İlkin onu arayan kişinin ekrana düşmesiyle şöyle bir ailesine bakmıştı ama kimsenin onunla ilgilendiği yoktu. Herkes Demir'in getirdiği legoyla ilgileniyordu. Zaten şöyle bir şey de vardı. İlkin'in ilişkisini artık bu evde bilmeyen bir kişi bile yoktu.

İlkin annesine söyledikten iki gün sonra babasına ve Demir'e de söylemişti. İlkin annesinin desteğiyle rahat bir şekilde açıklasa da ben de geleceğim, diye direten en yakın arkadaşı onunla dalga geçip durmuştu ama bunun bir yararı da olmuştu. Elif sağ olsun, İlkin'in her tepkisi ve kelimesine güldüğü için ortam asla gerilmemişti. İlkin babasının yüzündeki ifadeden şaşırdığını çok net anlayabiliyordu ama normal olan sanırım buydu. Kızı ona Galatasaray'ın bir oyuncusuyla sevgili olduğunu söylüyordu. Daha doğrusu konuşuyoruz, demişti. Elif'in en çok güldüklerinden biri de buydu.

Asıl olay ise bu değildi. Dün akşam arayan sevgilisinin ses tonu, telefonu açtığı ilk an kendini belli etmişti. İlkin onun soğukluğu telefonun diğer ucundan bile hissedebiliyordu. Ne olduğunu anlamamıştı. Çünkü yaşadıkları bir sorun yoktu.

"İlkin?"

"Efendim?" demişti genç kız gergince. O an ne olduğunu anlayamıyordu. Odasına girip kapısını kapatmıştı. Daha yeni açıkladığı sevgilisiyle kavga ederken duyulmak istemiyordu. Çünkü belli ki sorun vardı.

"Napıyorsun?"

"Evdeyim de sen iyi misin? Sesin kötü geliyor." Yatağına yavaşça oturmuştu.

"İlkin gerçekten sabahtan beri sana bir sürü mesaj atıyorum. Sorunun ne olduğunu anlayamıyor musun?"

"Ne diyorsun, Barış?" İlkin'in sinirlenmeye başlaması da o an olmuştu. Barış ters ters konuşunca genç kız da gerilmişti. "Ne mesajı attın? Tek attığın yeni reklam yüzü olduğun marka." Gerçekten de sabahtır onları atıyordu. İlkin bir sürü fotoğraf görmüştü. Hoşuna gitmediği de söylenemezdi. İyi fotoğraflardı ve Barış için seviniyordu ama o an hala sorunun ne olduğunu anlayamamıştı.

"Yarın akşam lansman var." İlkin bunu da biliyordu. Barış bunu da defalarca söylemişti. "Ve sen gelmek bile istemedin. Saat gecenin körü de olsa içim içimi yediği için aradım."

"Bunun için mi?" demişti İlkin ilk tepki olarak ama gerçekten şaşırdığı içindi. Barış'ın onu yanında istediğini asla mesajlardan anlamamıştı. Çünkü hiç belli etmemişti. Sadece ne kadar heyecanlı olduğunu söylüyor ve yapacağı konuşmayı FaceTime'da İlkin'e tekrar ediyordu. İlkin gerçekten de bir aptal gibi anlamamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 2 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin