Fazla heyecan ve mutluluktan yüz ifadelerinize sahip çıkamaz ve sürekli gülesiniz gelirdi ya İlkin şu an tam olarak o durumdaydı. Uçağa bindiklerinden beri gülüp duruyordu. Hayali gerçek oluyordu ve olimpiyatlara gidiyordu. İçinde küçük bir burukluk vardı. Çünkü istediği şekilde gitmiyordu ama yine de heyecanına engel olamıyordu.
"Kiminle mesajlaşıyorsun böyle?" Yanındaki koltukta oturan Elif'e baktı. Telefonu elinde kalakalmıştı. "Böyle baktığına göre Barış'la."
İlkin hemen ona sessiz olmasını söyledi. Bir yandan da uçak kalkacağı için telefonunu uçak moduna alıyordu. "Kimse duymasın." Takım arkadaşları hemen diplerindeydi.
"İyice yasak aşka çevirdiniz." dedi Elif elindeki tokayı döndürerek. O da heyecanlı olmalıydı çünkü uçağa bindiklerinden beri tokayla oynuyordu.
"Ne alaka ya?"
"Ne alaka ya?" Elif onu gıcık bir ses tonuyla taklit ettiğinde İlkin kaşlarını çattı. "Kaşlara bak."
"Elif yine başlama."
"İyi, tamam." Elif bacak bacak üstüne atıp rahatça yayıldığında İlkin onu taklit etti. Ekonomi uçmadıkları için rahatça hareket edebiliyorlardı. "Senin bileğindeki yeni mi?" İlkin, Elif'in gözüyle işaret ettiği ayak bileğine baktı. Sakat olan ayak bileğindeki halhalı diyordu.
"Evet, yeni."
"Niye sessiz sessiz konuşuyorsun?" Elif haklıydı. İşkin gerçekten de sessiz konuşuyordu. "Lan!" Elif bir anda bağırıp uçaktaki herkesin onlara bakmasını sağladığında İlkin utançla arkadaşının kolunu kavradı.
"Sus." dedi onu ne söyleyeceğini tahmin ederek.
"Barış mı aldı?" İlkin bu soruya sakince başını ama Elif kocaman gözleriyle ona bakıyordu. "Siz konuşmuyordunuz hani?"
"Dün buluştuk."
"Benim evime gelmeden onunla mı buluştun?" Elif, İlkin'den uzaklaşmıştı. "Dün niye söylemedin?"
"Zaten geç gelmiştim. Gözünden uyku akıyordu. Anlatıp uykunu kaçırmak istemedim." İlkin üzgün bir ses tonuyla konuşmaya devam etti. Doğruyu söylüyordu. Elif'i rahatsız etmek istememişti. Yoksa o her şeyi arkadaşına anlatırdı. "Bugün anlatırım, diye düşündüm ama bir türlü fırsat olmadı."
"Doğru. Hiç yalnız kalamadık." Elif'in bakışları yumuşadığında İlkin rahat bir nefes aldı. Arkadaşının ona darılmasını istemiyordu. "Ee anlat ne oldu?"
İlkin sadece Elif'in duyabileceği bir şekilde dünkü olanları anlattı. Elif hiçbir mimik yapmadan onu dinliyordu. "İşte en son da bana bunu verdi." dedi ayak bileğini göstererek. Barış'ın hediyesini Elif'in binasına girer girmez açmıştı. Asansöre binmeyi bile beklememişti.
"Ateş böceği mi o?" İlkin, Elif'in sorusuna başını salladı. İlk gördüğünde o da neden böyle bir şey olduğunu anlamamıştı ama Barış'ın kutunun içine bıraktığı notla anlam kazanmıştı. İlkin telefon kılıfının arkasına koyduğu notu çıkarıp Elif'e uzattı. Elif eline aldığı notu sesli bir şekilde okumaya başladığında ona engel olmadı. "Ateş böceklerini rüyada görmek kişinin önündeki engellerden ve şanssızlıktan kurtulmasına işaretmiş. Senin rüyanda görmek için beklemene gerek olmasın ve sana şans getirsin. Özellikle sakat bileğin için." Elif okumayı bitirip kağıdı ona uzattı.
"Bir şey söylesene." Hiçbir yorum yapmamıştı.
"Kanka seninki mi yazmış bunu cidden?"
"Yok, Elif. Annesine yazdırmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper
Fanfictionİlkin geçmişte yaşanan tatsız durumları bir daha yaşamayacaktı. Gelecek sefer Barış Alper'in yanından dahi geçmeyecekti.