Bölüm 2

2.9K 160 88
                                    


Biri İlkin'e "Her şey yolunda mı?" diye sorsa "Eh, işte." derdi. Şu son günlerde yaşadığı hayat tam olarak buydu. Sürekli aynı şeyleri yapmaya alışkın olan bünyesi nedense bu sıralar onu bunaltmaya başlamıştı. En yakın arkadaşı yanında yoktu. Birkaç sefer Elif'i ve diğer takım arkadaşlarını izlemek için antrenmana gitmişti ama bunun iyi bir fikir olmadığını söyleyen annesine kulak verdikten sonra bunu da kesmişti. Annesi haklıydı. Bu canını yakmaktan başka bir şeye yaramıyordu.

Günlerinin çoğunu kendi özel antrenörleriyle ve fizik tedavi uzmanlarıyla geçiriyordu. Ayak bileği iyi durumdaydı ama o gün yaptığı aptallık yüzünden biraz ağrı çekmişti. Dali gibi bir köpeğin peşinden öylece koşturmak sadece canına susamış insanların yapacağı bir şeydi. İlkin bedelini ödemişti.

O günden sonraki tek değişim bedenine artık daha çok dikkat etmesi değildi. Artık sosyal medyaya ara vermişti. Telefonundan bütün uygulamaları silmiş ve kafasını rahatlatmıştı. Artık ne insanların kötü yorumları ne de sarı saçlı bir futbolcunun gifleri vardı. Zaten İlkin ergenken yaptığı şeyleri yaptığını gördükten sonra kendinden utanmıştı. O gün kaçıp gittiği aklına geldikçe kendini tebrik ediyordu.

"Selam." Neşeli bir sesle yanına gelen kadını görünce gülerek ayağa kalktı. İkili sarılırken bir yandan İlkin aynı onun söylediği gibi "Selam." diyordu.

"Nasılsın bakalım?" Sarışın kadın karşısındaki sandalyeye yerleştiğinde İlkin de aynısını yaptı.

"İyiyim Seda abla. Sen nasılsın?" Seda, İlkin'in yeni menajeriydi. Aslında eski menajeriyle ilgili bir sorunları yoktu ama kişisel sebeplerden dolayı işi bırakmak zorunda kalmıştı. İlkin de bir haftadır Seda ile birlikteydi.

"Ben de iyiyim, İlkin'cim. Sana bomba haberlerim var." İlkin, Seda'yı sevmişti. Ondan yaşça büyük olmasına rağmen İlkin'den daha enerjik biriydi. Genç kız onun gülümsemesinin solduğunu hiç görmemişti. "Akşam bir etkinliğe davet aldın. Bizzat Galatasaray'ın başkanı tarafından."

"Nasıl yani?" Dursun Özbek'ten mi bahsediyorlardı?

"Kendisinin menajeri benimle iletişime geçti. Bu akşam yeni sezon formaları için bir davet düzenliyorlarmış. Geçenki lansmandan ziyade basına kapalı olacak. Sadece kulüp üyeleri davetliymiş. Seni de aralarında görmek istiyorlar."

"İyi de Seda abla benim futbolcuların arasında ne işim var? Formalar benimle alakalı bile değil ki." İlkin, Galatasaray'la anlaşma imzalamıştı ama daha önce böyle şeyler olmamıştı. Şimdi ne değişmişti?

"Bence böyle düşünmek yerine bunu bir PR çalışması olarak görebiliriz."

İlkin arkasına yaslanıp soğuk kahvesinden bir yudum aldı. "Bunu PR'lık neyi var ki?" dedi omuz silkerek. Tanımadığı insanların arasında olmayı sevmiyordu.

"Camia'da katıldığın her şeyin sana geri dönüşü olur. Sen hiç merak etme." Bu geri dönüş kötü de olabilirdi. Zaten insanlar ona laf söylemek için sebep arıyorlardı. Giderse ellerine bir tane verecekti. "İlkin, bana güven." Gözlerinin içine bakarak konuşan kadına bir şey diyemedi. Bir bildiği vardır, diye düşünmek en kolayı olmuştu.


Akşama doğru hazırlıklarını tamamlamış Seda'nın onu evinden almasını bekliyordu. İlkin en azından o yanımda olacak diye kendini rahatlatıyordu. Üzerindeki elbiseyi kırıştırmamak için ayakta bekliyordu ve bu süre kısa bir süre değildi. Seda'ya bir kez daha mesaj attığında yine aynı cevapla karşılaştı. 'Geliyorum.' Geldiği falan yoktu.

"İlkin acaba topuklu giymese miydin?" Annesinin sorusunu duyunca telefondan başını kaldırıp ona baktı. Aslında çok yüksek bir topuklu giymemişti ama annesinin endişesini anlayabiliyordu. Sakatlığının tekrar nüksetmesini kimse istemiyordu.

Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin