Bölüm 18

2K 192 71
                                    

Dominik maçından sonra bir gün geçmişti. Kazanmalarının ardından bütün kızlar çeyrek finale kalmalarının uzun uzun kutlamışlardı. İlkin maça ilk altıda başlayacağından dolayı maçtan önce biraz gerilmişti ama sahaya ayak bastığı an o gerginliği geçmişti. Kötü geçen ilk setin ardından takımca toparlanmışlar ve kazanmışlardı. Bu başarı İlkin'e çok iyi gelmişti. Santa'nın ondan vazgeçmemesi ona özgüven vermişti.

"Kızlar yemeğe gitmişler. Biz ne yapalım?" Bugün boş günleriydi. Dünkü maçtan sonra dinlenmek iyi gelecekti. Elif ile uzun zaman sonra erkenden kalkmak zorunda kalmamışlardı. Kahvaltılarını yapmışlar ve odalarında pinekliyorlardı. İlkin telefonundan bir dizi izliyordu. Elif ise sıkılmış bir şekilde İlkin'e bakıyordu. Aslında İlkin bu durumdan memnundu. Ne güzel dinleniyorlardı.

"Bir şey yapmayalım, boşver." dedi rahat bir şekilde yatağında uzanırken. Açıkçası Paris'te daha nereye gideceklerini de bilmiyordu. Şehir büyüsünü biraz kaybetmeye başlamıştı. Nedense bu büyü kaybı Barış gittikten sonra başlamıştı. İlkin onun burada yanında olmasını sevmişti.

"Hiç müze gezmedik. Müze mi gezsek?"

"Kalabalık olur."

"Diğer yarışmaları izlemeye gidelim."

"Televizyondan izleyebiliriz." dedi İlkin bahanelerine devam ederek. Bugün gerçekten bir şey yapmak istemiyordu.

"Bu sefer de biz Avusturya'ya gidelim."

"Onlar Türkiye'ye döndü. Yarın maç var." Elif yüzünden izlediğinden bir şey anlamamıştı.

"Ha, orada olsalar gideceğiz yani." Elif'in kaşlarını kaldırarak sorgular gibi konuşmasından sonra İlkin onun ne sorduğunu yeni anlamıştı. Ezbere konuştuğu için fark etmemişti.

"Aynen Elif." dedi telefonunu kapatarak.

"Ne maçı var?"

"Beşiktaşla kupa finali."

"Oynayacak mı seninki?"

"Bilmiyorum ki. Dur, hemen Okan hocaya sorayım." Bir yandan da telefonunu eline alıp kulağına götürmüştü. Elif onun bu dalga geçmelerine yatağındaki yastığı İlkin'e atmakla çözüm bulmuştu. İlkin suratının ortasına yastığı yiyince telefonu indirdi. "Oynar mı o da bilmiyor. İlk 11'de değil muhtemelen."

"Sen yarın maç izleyeceğim, diye tutturursun." İlkin bu soruya cevap bile vermedi. Gülümseyerek Elif'e bakması bile yeterli olmuştu. "Allah'ım sen bu kuluna İlkin her Galatasaray maçını izlerken sabır ver." Elif ellerini açmış dua ederken İlkin çok eğleniyordu.

"Benimle maçlara da gelirsin artık."

"Ben almayayım kanka." dedi Elif hemen reddederek. "Sen tek başına git."

"Zaten benim de gideceğim yok." Yatağından kalkıp odadaki küçük dolaptan soğuk bir su çıkardı. "Bir tane maça bile gitsem reklam için gidiyor diyorlar."

"Barış'la sevgili olduğunuz öğrenilince rahat rahat gidersin."

"Bunun gerçekten olacağına inanıyor musun?" Elindeki su şişesini döndürürken odanın balkonuna doğru yürüdü.

"Sonsuza kadar saklayamazsınız İlkin."

"Biliyorum." İlkin elbette bunun farkındaydı. Mutlaka birilerinin onları göreceği zaman gelecekti . O zaman ne kadar geç gelirse o kadar iyiydi.

"Her an için hazırlıklı olman lazım. Kendini buna alıştırsan iyi olur." Elif de balkona çıkmıştı. İki kız yan yana aşağıdaki insanları izliyordu. İlkin buraya gittikçe alışıyordu.

Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin