Ünlü veya tanınır biri olmak her zaman o kadar da güzel bir şey değildi. İlkin hayatında belli kuralları olan bir insandı. Evinden dışarı çıktığında rahatça yürümek ya da en basitinden arkadaşlarıyla bir kafede otururken kameraların ona dönmemesini isterdi. İnsanlar onu sevdiği için minnettardı ama bazen de bunalıyordu. Kimseye haksızlık yapmak istemiyordu ama çok basit bir şeyler istiyordu. Bu basit şeyler arasında hoşlandığı çocukla rahatça zaman geçirmek de vardı. Evet artık gönül rahatlığıyla Barış'a hoşlandığı kişi diyebiliyordu. Duygularını tanımayacak kadar da aptal biri değildi.
Günlerdir Barış'la birlikte gidebilecekleri güzel bir mekan arıyordu. İlkin'in gittiği yerler genelde rahat mekanlardı. Barış'ın o gün onu götürdüğü yerim yanından bile geçemezlerdi ama işte İlkin böyle yerlerden hoşlanıyordu. Kimsenin kendisinden başka biriyle ilgilenmediği, rahat yerler hoşuna gidiyordu. Bu yerleri ise Barış'ın beğenip beğenmeyeceği muammaydı. İlkin onun giyinişinden biraz olsun anladıysa Barış lüks şeyleri seviyordu.
"Kanka yesene." Elif önünde noodle kasesinden büyük bir lokma aldığında İlkin de aynısını yaptı. İlkin'in de evinde oturmuşlar yine Asya mutfağından bir şeyler yiyorlardı. "Sonra kapıyı suratıma bir kapattı. Yemin ediyorum burnum kırılacak sandım." Elif birkaç dakikadır heyecanlı bir şekilde yaşadığı bir olayı anlatıyordu. İlkin tüm ilgisini ona veremiyordu. "Alo?" Elif elini İlkin'in yüzünün önünde salladığında İlkin'in bakışlarını ona döndü. "Sen beni dinliyor musun?"
"Özür dilerim ama hayır."
"Neyse en azından dürüstsün." Elif televizyonda devam eden diziyi durdurdu. Zaten daha önce izledikleri bir şeydi. Bazen aynı şeyleri defalarca izliyorlardı. "Hala Barış'ın nereye götüreceğini mi düşünüyorsun?"
"Evet."
"Kanka sen bulana kadar çocuğu başka biri görürecek." İlkin gözlerini kısmış bir şekilde ona baktı.
"O ne demek lan?" Elif bir şekilde onu sinirlendirmeyi başarıyordu. Bir de sanki hiçbir şey dememiş gibi rahatça yemeğini yiyordu.
"Seninki şu sıralar çok popüler, diyorum." İlkin resmen arkadaşının dibine girdi. Ne anlatacaksa düzgünce anlatsa iyi olurdu. "Ağzıma gir." Elif onu ittiğinde koltukta geri yapıştı.
"Ne gördün? Söylesene."
"Kudurma İlkkan. Bir şey görmedim. Sadece sürekli karşıma çıktığından öyle söyledim. Belki de sürekli Barış Alper editleri izlediğin için benim karşımada çıkıyordur."
"Allah aşkına, izlemiyorum artık diye kaç defa söyleyeceğim?"
"İnandık, tamam." İlkin arkadaşının koluna bir tane yapıştırdı. "Şu kafanı yoran mevzuyu da düşünme daha fazla. Niye bu kadar tasalandın ki? Bizim sürekli gittiğimiz yerlerden birine gidin işte."
"Biraz önce kendin söyledin. Barış'ı onlardan birine götürdüğüm an insanlar bize hücum eder."
"Ee onu ünlü birini seçmeden önce düşünecektin."
"Sen benim elime düşeceksin, Elif." dedi arkadaşını tehdit ederek. "O zaman ağzına sıçacağım senin." Ayağa kalkıp onunla dalga geçen kızdan en uzakta olan koltuğa oturdu.
"Sinirlenme hemen aşk böceği." Elif ayağa kalktığında ona bakmadı. "Buluruz bir yolunu."
"Nasıl bulacağız? Çocuğa seni kimse tanımasın diye ağzını burnunu kapat öyle gel mi diyeyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecek Sefer | İlkin x Barış Alper
Fanfictionİlkin geçmişte yaşanan tatsız durumları bir daha yaşamayacaktı. Gelecek sefer Barış Alper'in yanından dahi geçmeyecekti.