4.BÖLÜM

11 1 0
                                    

Bu timdeki herkes gibi Ölüler ismi de bir efsanedir aslında. Adı gibi ölüme koşarlar Vedat doğrusöz, Ahmet Selçuk Ataman, Mehmet Dinçer, Kalender Taşdere . Toprağın üstünde oldukları için ölüdürler aslında. Altındakilere Şehit denir çünkü kalanlar ölür onlar sonsuz yaşama erişir. Ölüm bir türküdür onlar için hiç bitmeyen bir türkü

****

Dış ses

Askerlerin hepsi toplantı odasına dizilmişti duvardaki projeksiyonun yansıdığı ekrana bakıyordu topu. Karışık sakkalı gözünun biri gözbandı ile kapalı bir adam vardı. Mert'e tanıdık gelmişti bu adam göz kısıp baktı. Sonra susma kararı aldı. Haydar odaya girdi. Kuralsız ise selam verip yerine geçti.

Haydar: bu adamı aranızdan tanıyan var mı?

Mert:Gahhar , solak, Nemrud siz ne derseniz biz ekipte kısaca Oç diyorduk(!)

Haydar: " kaşlarını çattı.  Mete kolunun tersi ile Mert'i dürterek uyarmaya çalişsada gülüyordu." evet Gahhar lakabı ile tanıyoruz genel olarak. Bu adam tepecik Karakoluna baskin yapıp ordan bir çok askerimizi Şehit etti.

Mert'in gözleri büyüdü anlık, ordan gelmişti çünkü. Ordaydı tüm arkadaşları kardeşim dedediği tüm adamlar. Yinede bir umut onların şu an orda olmaması için dua etti.

Haydar: yanı sıra karakolda 2si teğmen biri kıdemli üsteğmen 3 asker esir edildi.

Ekranda Oğuz ,Recep ve Ali'nin fotoğraflarını görünce elleri titremeye başladı zar zor tutu kendini kardeşiydi onlar. En batık döneminde dahi yanındalardı. Hele Ali  Oğuz ,O ve Recep önden dalardı hep hep yakalanır 1 saat sonra Ali gelir onları Alırdı bir süre sonra taktiğe dönüşmüstü bu aslında sadece bir kere bu islememiş günlerce esir alınmışlardı.

********
5 yıl önce

Mardin Nusaybin

Mert , oğuz ve Recep yanyana sıralanmışlardı kollarındaki zinciri kırma çabasına girdiler ama nafile gözleri de kapanmış. El- jehil karşılarında dikeldi adamlar ellerinde hortumlarla bekliyordu karşılarında, hortum dediğim bahçe sulama hortumu değil kalın itfaye hortumları suyu fırlattımıa damı duvarla butun eden cinsten.

Açıp kahkaha ata ata üzerlerine tutular duvara yapıstı hepsi, bedeni duvarla birleşecekti nerdeyse .

Gözlerindeki bandaj kaydı ikiside biliyordu Oğuz zayıftı, Oğuz ikisinden de cılızdı su onları iki adım sürrüklerse oğuzu on metre ileri uçurur duvarla bütün ederdi önüne geçtiler o tarafa bile bakamadı oğuz kendine gelen susyun azalışını hisseti sadece.

Su kesisldiğinde hepsi yere yığıldı. Su keser miydi ? Kesermiş onca dayakta almadıkları yarayı bir su ile almışlardı.

Hepsi yerde birbirine bakarken kahkahha atmaya başladılar Oğuz ,Recep ve Mertacıya böyle tepki veriyolardıartık el-jehil anlamadı yanindaki Nusam'a seslendi.

El-jehil: kafayı yedi susuzluktan, tazik fark etmeksizin mutlu oluyorlar!

Mert: ondan değil gerzek herif!

Saçından tutup kavradı kaldırdı kafasını eli yüzü paramparça kaldeydi. Dudağı patlamış kaşı yarılmış. Gövdesindeki kesikleri saymıyorum bile

El-jehil: ne gomutan neye mutlusan bu kadar!

Mert: kendi bokumuzda yatıp kalkıyorduk iki temizlendik diye gülüyoruz Godumun Pezvengi.

KURALSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin