KURALSIZ

12. bölüm

Kerim

Aramizda problem yokken benim Asi kelebeğin sakin uyuklayışı beni benden alıyordu. Yavaşça boynuna sokuldum koklaya koklaya öpe öpe uyandırdım mırıldanıp bir sağa bir sola kıvranınca "emir belli asker" diyerekten kalıp altıma şortumu gećirip kahvaltısını hazırlayıp koydum

Not düşmem gerek gögüslerini kapmak için avcuna sıkıştırıp boyun hizasına çektiği çarşafa lanet olsun.

Gözlerinin içi tatlı tatlı güldü sonra dudağını hafiften ısırıp bana baktı. Sonra kahvaltı tepsisine dudaklarıma bir buse kondurup kuruldu yatağa.sonra pis pis bana sırıtıp salatalıkları, omletleri bir bir ağzına attınca artık sorma gereği duydum.

Kerim: Sapıkmısın ne öyle bakıyon!

Diyip ellerimle göğüslerimi kapattim kirlenmiş hissediyordum, örselenmiştim objesellestirilmiştim diyerekten kıvrılıp döndüm arkama.

Azra: yaa döönn manzara eşliğinde kahvaltı yapcam!!

Kerim: yavrum kalkalım boğaza götürüyüm!

Azra: hakkaride?

Kerim: tamam bizde Şu yeşilik içindeki restorana gideriz

Azra: kabul edildi. Ama ben bu manzarayı istiyorum" dedikten son önümü açti" bunu daha çok seviyorum adonis heykeli gibi!

Kerim: benim manzarama ambargo koydu kendi ziyafet çekiyor!

Azra:" kıvıra kıvıra döndü" sana manzara yok!

Kerim: niye behh!

Azra: manzaraya grafiti yapmışsın!

Kerim: yok canım!" Dedim abartmadığını bilip kıvırmaya çalışır bir ses tonuyla " tamam azcık bir abartmış olabilirim.

Azra: biraz mı yıllardır yemek görmemiş köpeğin ete saldırması gibi ataldın. Üstümde at tepişse böyle morarmaz.

Kerim:" olay yönünü cevirmem gerektigini bilerek üzerine doğru yürüdüm dudaklarıyla aramdaki mesafeyi 0 a indirdim" doyamıyorum ki sana! " yumuşar yüz ifadesi yerine oturmuş ken yapıştır arz talebi" senden bir tane daha mı yapsak yada benden en azından onla uğrasırken enerji atarım.

Azra: "şaşkın bir ifade ile yüzüme baktı" sen zaten ona zorluyonda çaktirmadan yemezler!" Yandaki çekmecen ilaçı bilmiş bilmiş sırıtarak içti" nah sana!

Kerim: atıcam hepsini çöpe !

Azra: bu sefer senin üzerinden koruma sağalarım! " ağzımı açmamla telefon çaldı" kim ?

Kerim: kim arar Mete arıyor!! " telefonu açtım" he kardeşım !

Mete: karargaha

Kerim: Tamam geliyorum

Mete: tamam

Sesi çok soğuktu endişeliydi. Azranın alnına bir öpücük kondurup duşa girdikten sonra kapıma gelip beni alan Fethi abi ile karargaha geçtim. Kuralsız aynı endişe ile bana baktı. Mete ve Haydar paşa da. Benle ilgili birşey mi vardı. Özge köye gidecekti onu mu almışlardı yada annem mi? Azra sağlam neydi?

Haydar: sabah bir görüntülü konuşma gerçekleştirdik kendine Moneor diyen bir adamla.

Bana baktı yutkundu. Görüntü açıldı ekranda sakaları boynunu kapayacak akdar uzamıs bir adam ve önünde koltukta oturan bir kız çocuğu... o çocuk...