Bölüm 3, Part II: Zafer

42 22 43
                                    


"Sahi sen nereden bizim okula geçmiştin Demir?" İskender diye yola çıkıp kebap salonunda bulmuştuk kendimizi. Ocakbaşından gelen uğultular ve tabak çatal sesleri eşliğinde biraz birbirimizi tanımaya çalışıyorduk. Daha çok Demir'i tabii.

"İzmir'deydim ben." Herkes anlatmaya devam edeceğini düşünmüş boş boş yüzüne bakıyordu ancak o anlatmaktan kaçınıyordu.

"Neden taşındınız ki İzmir'den?" Demir duraksadı. Kötü bir soru muydu?

"Bazı problemler yaşadık diyeyim. Ablam ile beraber buraya taşındık sonra." Melisa sorduğu sorudan biraz pişmanlık duymuş olsa gerek arkasını sormadı. Bu problemlerin ne derece kötü olabileceğini çıkaramıyordum çünkü bu konuda tek bir mimik oynamamıştı yüzünde. Demir önündeki et parçasıyla oynarken grubun geri kalanıyla birbirimizle bakışıyorduk.

"İzmir'i çok arattı mı sana burası?" Enes başlamıştı şimdi. Büyük bir ilden bir ilçeye gelmişti. Kesinlikle aratırdı, bu nasıl bir soruydu ki?

"Paşalar güzel bir ilçe. Güzel bir yaşam tarzı var buranın." Gülümsedi Demir.

Paşalarda aileler birbirine çok gidip gelirdi. Özellikle dost ailelerle akşam yemekleri çok sık düzenlenirdi.

Okulumuz da bu konuda oldukça sosyaldi. Hem öğrencileri hem de velileri kaynaştırmak için çok fazla etkinlik düzenlerdi. Ailelerin de hoşuna gittiği için ellerinden geldiğince okulu finanse ederlerdi.

"Sevgilin var mı?" Alara bunu ne zaman soracak merak ediyordum zaten. Demir hayır anlamında başını sallamakta yetindi ve bana baktı. Gülümsediğimi görünce bana geri gülümsedi ancak ben bu sorunun cevabına gülümsememiştim ki..

"Sevdiğin biri var mı peki? Ya da yakın zamanda var mıydı? Bana güzel dedikodular ver hadi." Şimdi hepimiz gülüyorduk işte. Alara'nın açık sözlülüğü herkesi güldürüyordu. Geldiğinden beri sessiz sessiz oturan ve durmadan telefonunu kontrol eden Ada bile gülümsemişti sonunda.

"Üzgünüm Alara."

"Hadii lütfen.."

"Peki..Vardı ancak unuttum artık." Unuttuğu biri.

"İzmir'de mi kaldı? Uzaktan yürütmeyi denemediniz mi?" Demir duraksadı. Belki de sadece mesafeler onları ayırmıştı.

"O kadar sevmedik sanırım birbirimizi. Yani hala kimse yok diyebiliriz." Demir konuşurken göz teması kurmayı çok seviyordu. Bu kadar ilgili olmak.. Çok yakında birkaç kızı kendine aşık edeceği kesindi. Göz temasımı kesiyordum artık. Ilgaz'ın okuldaki popülaritesini üstüne çekiyordu ve ben yaşamaktan henüz vazgeçmemiştim.

"Peki sen Alara?"diye devam etti Demir.

"Onun aşık olduğu biri var." Enes Alara'nın konuşmasına müsade etmeden atlamıştı. Alara hafifçe koluna vurdu Enes'in.

"Kim olduğunu tahmin etmek ister misiniz?" diye ekledi. Alara kızarmış mıydı biraz?

"Dalga geçme Enes! Çıkmaya başladığımızda görürsün sen." diye ekledi Alara. Enes kahkaha atmıştı.

"Nasıl olacak ki o?Kerem İstanbulda yaşamıyor mu?" diye sordu Ada. Alara Ada'ya ne ara anlatmıştı?

"Bir süreliğine buraya gelecek diyeyim." Gülümsedi Alara.

"Kerem Gündoğan seninle çıkacak?"dedi Enes. Ada yazmakta olduğu mesajı yarıda bırakmış şaşkın şaşkın Enes'e bakıyordu. Ne Demir ne de Tolga etkilenmişe hatta anlamışa benzemiyordu.

"Neden olmasın?" Kocaman açtığı gözleri her an Enes'e saldırabileceğini gösteriyordu Alara'nın.

"Bebe olduğun için olmayabilir mesela?"dedi Enes. Alara, Enes'in kolunu cimcirdi.

KAN VE RÜYA: VAMPİRLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin