Beğenirseniz oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen 🎀
Keyifli okumalar ✨
--------------------------------------------------------------------------------
Alara'nın elini tutmaya çalıştım. Ancak o kendini geri çekip hızla salondan ayrıldı.
"Demir... gözal..." Meraklı öğrencilerin fısıldaşmalarını, uğultunun arasında seçemiyordum. Demir'e kelepçe takıyorlardı. Yakalanmıştık işte.
Bizi gösteren, dişe dokunur bir ipucu kalmış olmalıydı. Halbuki 'Halledeceğim.' dediğinde, ona şüphesiz güvenmiştim. Nasıl hala bu kadar sakin kalabildiğini merak ediyordum. Herkes katil olduğumuzu öğrenecekti.
Ne kadar gözlerimi dikip bakarsam bakayım, Demir asla ne bana ne de kalabalığa bakıyordu. Polisler, Demir'i soyunma odasına açılan giriş-çıkış kapısından götürdüler. Ben de ana kapıdan ayrıldım. Alara'yı bulmak için koridora fırladım. Alara'yı önüme çıkan tanıdığım herkese sordum. Biri soyunma odasında gördüğünü söyledi. Polislerin çoktan oradan geçip gitmiş olduğunu umarak soyunma odalarına koştum. Alara'yı orada, bir bankın ortasında oturmuş ağlarken buldum.
"Alara! Her yerde seni aradım!" Ağlıyordu. Kızlar soyunma odası boştu ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Kızlar soyunma odası ile erkekler soyunma odasının arasında bir koridor vardı. Maçtan ayrılan erkekler orada olmalılardı. Alaranın sarsılmış sanki biri canını alıyormuş gibi ağlarken yakalanması iyi olmazdı.
"Git Mira nolur.." Sesi güç bela çıkıyordu. Alara'yı üzgün gördüğümü dahi hatırlamıyordum ve ne hale gelmişti.
"Demir'i tutukladılar. Değil mi?" Tepkisinden korkarak başımla onayladım. Ağlaması kesildi. Gözlerimin içine baktı. Onun çaresizliği beni de tüketiyordu.
"Olmaz. Ben yaptım. Beni almalılar." Kapıya yeltenince onu durdurdum.
"Hayır." dedim. Kapıyı tutuyor çıkmasına izin vermiyordum.
"Mira çekil." Çekilmeliydim belki de ama istemiyordum.
"Mira çekil! Mira ben yaptım ben! BEN ÖLDÜRDÜM ONU!" Ağzını kapattım o ağlamaya devam ederken.
"Demir benim yüzümden.. olmaz." İç çekmekten konuşmakta zorlanıyordu.
"Annemi arayacağım. Tamam mı? Ne bildiklerini bilmiyoruz. Önce onu öğrenelim. Demir'i neden tutukladıklarını öğrenelim. Sonra istersen gider konuşuruz. Tamam mı Alara?" Biraz olsun sakinleşmişti. Ellerimle yüzünü sarmış alınlarımızı kavuşturmuştum. Gözlerini kapattı. Derin nefesler alıyordu.
"Mira."
"Efendim?"
"Ben.. birini öldürdüm." Söyleyeceği şeyi içinden çıkarıp atamıyormuş gibi sıkıldı. Bir süre sonra konuşmaya devam etti.
"Bununla nasıl yaşayacağım?" Sarıldım ona.
"Düzelecek. Atlatacağız bunu."
"Hiç affedilmeyeceğim." Sormak istiyordum. Neden yaptın, demek istiyordum ancak çekiniyordum. Telkin etmeye hakkım da yoktu. Ortada bir can vardı. Bu birbirimizi avutabileceğimiz bir şey değildi. Sustum. Sadece sarıldım.
Alara kendini toparladığında çıktık. Okulda sessizlik hakimdi. Öğleden sonraki dersleri iptal etmişlerdi.
Gün ortasında bunu yapmaya ne gerek vardı? Hem de tüm okul maçı izlerken sahaya girmekte neyin nesiydi? Demir'i ne kadar rezil bir konuma sokacaklarını göremediler mi? Ona suçlu muamelesi yapmışlardı. Şimdi tüm okul Demir'e farklı bakacaktı. Suçlu bile değildi. Bize yardım etmişti ama.. onun suçu değildi işte. Üzerime yorgunluk çökmüştü. Omuzlarımda bir ağırlık hissettim. Sınıfımıza çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN VE RÜYA: VAMPİRLER
FantezieTiyatro seçmelerinde boy gösterene kadar okulda hiç görmediği o öğrenci, Miranın ve tüm Paşalar sakinlerinin hayatını değiştirecektir. Bu sefer bir rüya değil ve vampirler buradalar.