SAPLANTI

14.Bölüm:"Kolye''

                 

-

Daha önce bir katile âşık olabileceğimi söyleseler kesinlikle ihtimal bile vermezdim. Şimdiyse ellerinde temiz kan bulunan bir katilin, kollarında huzur buluyordum. Huzurum etik kurallara göre yanlış yerdeydi ama ben bu yanlışı , tüm doğrulardan daha üstün görüyordum. Etrafa hakim olan sesler, düşüncelerimi susturdu. Gözlerimi sıkıca kapatıp, seslerin sahibini dinledim.

''Bade , senin kızın namusu gitmiş gidiyor vallahi çocuğunda üstü cıbıldak. Bunlar beraber mi oldular yoksa?Ay yerlerde de kan var. Yatağın modası geçti de yerde mi olmuşlar?''

''Asude , saçmalama lütfen. Dün gece Sahra sinir krizi geçirdi,ortalığı berbat etti. Biricik damadım Rüzgar'da geldi Sahra'ya yardım etti. Ay bir görsen hem kibar, hem yakışıklı. Allah senin sidik- ay yani senin kızın başına da versin.''dedi annem fısıldayarak.

Büyük ihtimalle annem bizi merak ettiği için yukarıya çıkmıştı, kapıyı kilitlemeyi nasıl akıl edemedim diye kendime kızarken Asude Teyze'nin burada ne aradığını düşündüm. Bana kalırsa mahallemizin meraklısı Asude Teyze, annemi tek bırakmamış onunla birlikte yukarıya çıkmak için ısrar etmişti. Umarım konuştuklarını Rüzgar duymamıştır yoksa rezil olurdum, yerde bekaretini kaybetmekte ne demek? Akılları böyle şeylerimi çalışıyor bu yaşlıların?

Ayak seslerinden anladığım kadarıyla annem ve Asude Teyze odayı terk etmişlerdi, annem olduğunu tahmin ettiğim kişi odanın kapısını da kapattı. Annemi şu an çok seviyordum çünkü Asude Teyze'nin kızı Azra'ya sidikli demek üzereydi. Tamam kız sidikli filan değildi ama tam bir fok balığıydı, yan tarafta ki villaların birinde oturuyordular. Sabahları onun sesini duyduğum zaman kafamı tuvaletin deliğine sokup bir daha hiç çıkartmamak istiyordum. Kız sevmediğim her bir özelliği bünyesinde bulundurmasının üstüne bir de Eray'a yazılmıştı.

Eray bize geldiği zaman mini etek ve minik göğüslerini gezegen boyutuna getirebilecek kadar destekli olan kırmızı sutyeniyle birlikte beyaz v yakalı üstünü giyiniyordu. Sürekli Eray'ın önünde telefonunu bilerek yere atıp almak adına eğilirken gezegenlerini sallıyordu. Bir gün Efnan'ın önünde gezegenlerini sallandırmıştı , Efnan'da dayanamayıp kızı saçlarından sallandırmıştı.

O günden beri iki ev arasında büyük bir kavga vardı ama buna rağmen Asude Teyze, bize gelmeyi kendine görev olarak kabul etmişti. Haftada iki gün bize geliyor anneme mahallede ki dedikoduları anlatıp, içini bir güzel döküp evine gidiyordu. Dedikodu mahallemizin bayanları arasında yaşamsal bir işleve sahipti.

Düşüncelerimden ayrıldım ve gözlerimi açtım. Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şeyin Rüzgar olması dünyanın en huzur veren anı olabilirdi. Yavaş bir şekilde inip kalkan göğsünden anladığım kadarıyla kesinlikle uyuyordu. Rüzgar'ın mükemmel yüzü dünya üzerinde ki 7 harikaların hepsine meydan okuyabilirdi.

Yanaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra yattığım yataktan sessizce kalktım. Savaş alanına dönmüş odamı özenlice topladıktan sonra cam kırıklarını poşetin içine doldurdum ve odamda ki çöpe attım. Rüzgar'a dönüp baktığımda hızlıca inip kalkan bir göğüs eşliğinde beni izlediğini gördüm. Sert bir şekilde yutkunduktan sonra dudaklarını araladı.

''Üzerinde ki gecelikle bu kadar fazla eğilmemelisin.''dedi boğuk sesiyle birlikte.

''Ne diye dikizliyorsun ki sen beni?''

''Tüm suç büyük kalçalarının , önümde bir o yana bir bu yana sallanırlarsa tabi ki dikizlerim.''dedi homurdanarak.

''Seninle tartışamayacağım , hadi kalk okula geç kalacağız.''dedim üflenerek, yaramaz bir çocuk gibi sırıttıktan sonra imalı bir şekilde ''Kalkamam,"dedi.