15.Bölüm:"Dövme''

15.4K 665 36
                                    

                 

-

Gözlerimi bana yabancı olan bir yatakta açtım, etrafı boylu boyunca süzdüğümde bana doğru endişeli gözler ile bakan arkadaşlarımı ve Rüzgar'ı fark ettim.

''Ne oldu?''diye sordum doğrulmaya çalışırken.

''Seni kan tuttu ve bayıldın.'' dedi Efnan.

''Yani orada olan her şey gerçek miydi?''dedikten sonra kolumda boylu boyunca uzanan D harfine doğru baktım. Kan akışım hızlanmıştı, birilerini gerçekten dövmeye ihtiyacım vardı. Rüzgar'da benimle birlikte koluma doğru bakıyordu, gözleri gecenin mavisine bürünmüştü. İkimizde hiç olmadığımız kadar sinirliydik.

''Ne zaman geçecek bu?''

''Geçmeyecek, çok derin kesmiş. İzi kalacak.''dedi Özgür.

Beynimden şok yemişe dönerken odayı incelemeye başladım ; ''Neredeyiz?''diye sordum.

''Benim evimdeyiz.''dedi Rüzgar ve Özgür'le birlikte dışarıya çıktılar. Efnan yanımda ki yatağa gömülürken, kalktım ve odasını incelemeye başladım. Bordo rengi duvarlara hakimdi , siyah mobilyaları vardı. Siyah deriden yapılmış , büyük dolabına doğru ilerledim. Dolabını açtım ve özenle dizilmiş kıyafetlerine baktım. Rüzgar'ın dağınık olmasını bekliyordum ama kesinlikle değildi, gömlekler bir sıradaydı, tişörtler bir sırada. Pantolonlarını da kumaş , kot ve keten olmak üzere ayırmıştı. Rüzgar genel olarak hep sade tişörtler giyiniyordu onu hiç baskılı tişört giyinirken görmemiştim , kokusunun sindiği beyaz tişörtü aldım . Üzerimdeki kot tulumu çıkarttım ve Rüzgar'ın kalçalarımın 3 cm kadar aşağısında biten tişörtünü giyindim. Kokusu sadece kanıma değil , tenime de karışacaktı. Dolabını kapatmak üzereyken bir kutu dikkatimi çekti.

Kıyafetlerinin arkasına saklanmış , siyah deri bir kutuydu. Kıyafetleri ayırıp, kutuyu elime aldım. Şifre istiyordu , 0603'ü tuşladığımda açıldı. Bu çocuk her şeye aynı şifreyi koymak zorunda mıydı?

''O ne Sahra?''diye sordu Efnan meraklı bir şekilde.

''Bilmiyorum, hadi bakalım.''dedim ve odanın kapısını kilitleyip, kutuyu açtım.

''Siktir.''diye mırıldandı Efnan.

Kutunun içi sadece benim resimlerimle dolup taşmıştı , bir de hep taktığım uğur getiren siyah bilekliğim vardı. Beni adamlardan kurtaran siyah siluetli adam o muydu?

''Ben size dedim! Yolum o uyuşturucu çekenler tarafından kesildiğinde beni kurtaran kişinin siyah siluetli bir adam olduğunu söyledim , sizde bana hayal görüyorsundur kafana darbe aldın dediniz. Ne oldu şimdi?''

''Siyah siluetli kurtarıcı Rüzgar mıydı?''

''Evet, oymuş.''

Doruk'tan sonra varlığının soğuğunu ensemde hissettiğim karanlık gölge aslında Rüzgar'mış. O karanlık gölgeyi hep bilinç altı yansımam zannedip ondan kaçarken bir gün yolum kesilmişti. Kendimi savunsam da karşı taraf çok kalabalıktı , kafama darbe alırken tek hatırladığım şey siyahlarla dolu bir adamın onları ölesiye dövmesiydi. Ertesi gün gözlerimi hastanede açmıştım , tek söylenilen beni sıkıştıran adamların komada olduğuydu. Bilekliğimin yokluğunu bir kaç saat sonra fark etmiştim , o siyah bileklik benim uğurumdu. O günden sonra ne kadar arasam da onu bulamamıştım.

Bilekliği yerine koyup fotoğraflarımı inceledim , bir kaç sene önce çekilmiş resimlerim bile vardı içlerinde. Efnan beni dürttü ve dolabın içinde ki bölmeyi gösterdi.

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin