36.Bölüm:''Aden''

12.5K 477 120
                                    

Merhaba, günler sonra yeniden ben. Bir sonra ki bölümde zamanı, iki ay kadar atlatacağım. Böylelikle hem sizi sıkmamış olacağım hemde asıl olaylara giriş yapacağız.

Umarım, sizi beklettiğime değecek bir bölüm olmuştur. Elimden geldiği kadarıyla bir şeyler yazmaya çalıştım fakat yarın, sınava gireceğim için ancak bu kadar yazabildim.

Bu arada eğer isterseniz, Saplantı için bir whatsapp grubu kurabiliriz. Mesaj atabilirsiniz, iyi akşamlar.

Ask.fm: standros


-


Hiçbirimiz yeteri kadar iyi değildik. Ben, kötünün iyisi olduğumu düşünüyordum. Bir yılın içinde kendimi, cehennemin en alt katmanlarının birinde bulmuştum. O kadar büyük bir yangının ortasında kalmıştım ki, cenneti bile arzulayamıyordum artık. Tüm iyi şeylere olan beklentim, sona ermişken bana cenneti vaat eden bir haber gelmişti. Karnımda, cennet kokulu bir canlı vardı.

Doktorlar, gitmişti fakat ne Rüzgar, ne ben tek bir şey söyleyemiyorduk. Hayatımızın şokunu yaşamıştık. Rüzgar adına yorum yapamazdım fakat bu, başıma gelebilecek en güzel şeylerden biriydi. 19 yaş, hamile kalmak adına erken bir yaştı. Fakat o kadar çok şey yaşamıştım ki ruhumun, yaşlandığını hissedebiliyordum. Rüzgar'a doğru döndüm, dudakları hâlâ şaşkınlıktan gelen aralığa ev sahipliği yapıyordu. Duvara odaklıydı, gözleri. Sessiz düşündüğünü anlayabiliyordum, ne düşündüğünü bilmek istiyordum.

"Sevinmedin mi?"diye sordum güçlükle. Hiçbir şey söylemedi, bana taraf bile bakmadı. Cümlelerim, havada asılı kaldı.

"Be...ben, nefes almam gerek. Beş dakikaya döneceğim,"dedikten sonra hızlı adımlarla dışarıya çıktı. Arkasından sadece bakmakla yetindim. Bu bebeği istemiyor olsa bile doğuracaktım.

Parmaklarımı, karnımın üzerine doğru götürdüm. Çok güçlü bir bebek olmalıydı, annesinin aksine. Bu kadar zorluğa rağmen hayata sarılmayı başarmıştı. Titreyen parmaklarım, karnımla buluştuğunda gözlerimden bir damla yaş süzüldü. Hayal edemeyeceğim kadar güzel bir histi, bana aitti.

Kapının açılmasıyla gelen kişiye doğru baktım. Efnan buradaydı, yanıma oturdu ve bana gülümsedi. Yatağın yan tarafına kaydıktan sonra yanıma yatması için bir işaret yaptım. Yanıma yattıktan sonra bana sıkıca sarıldı.

"Hamilesin,"dedi titrek bir sesle.

"Öyleyim, Rüzgar sevinmedi."dedim güçlükle.

"Ben, onun yerine de sevindim. Bu bebeği istemiyorsa, siktirip gidebilir. Ben, bebeğin babası olabilirim."dedi gülerek. Ağladığını biliyordum çünkü koluma, gözyaşı gelmişti.

"Sen, ciciannesi ol."

"Küçükken hep hayal kurardık. Evleneceğiz, mutlu olacağız, minik çocuklarımız olacak ve biz hâlâ birbirimizin, en yakın arkadaşı olacağız diye. Çok fazla şey yaşadık Sahra, hâlâ birbirimizin yanındayız. Sen, benim için her şeyden önemlisin. Benim çocukluğumsun, geleceğimsin ve geçmişimsin. Senin mutluluğun, benim için her şeyden önemli. Yaptığım her şeye rağmen beni affedebildin, hâlâ yanımdasın."

"Çünkü seni seviyorum. Hepimiz hata yaptık fakat önemli olan, hatalarına rağmen sevebilmek ve affedebilmek."

"Özgür, benimle konuşmuyor. Onunla birlikte olmamıştım, bekâretimi kaybettiğimi anlar diye. Şimdi öğrendi ve her şey, tahmin ettiğim gibi oldu. Benden nefret ettiğini ve tiksindiğini söyledi."

"Efnan, üzülme. Seni hatalarınla birlikte sevmiyorsa zaten uğraşmaya değmez. Eminim, Özgür'ü unutturacak bir kişiyle tanışacaksın. Yeniden mutlu olacaksın,"

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin