Bu hikâyeye, 11 Haziran 2015 tarihinde başlamıştım. İlk başlarda öylesine yazdığım, sonunu bile kurgulamadığım bir hikâyeydi. İki üç okuyucum vardı fakat hemen hemen her gün yeni bölüm ekliyordum. Bir süre sonra okur sayım çoğaldı, ailemize bir sürü insan katıldı. Bu kadar fazla okurumun olacağı asla aklıma gelmezdi. Belki de özgüven eksikliğimdendir. :pÇoğu kişi devam ettirmemi istedi ama yapamam, yapamadım. Çünkü bir şeyi belirlediğim zaman, onun dışına çıkamıyorum. Çıkmaz bir sokak gibi düşünün. Zaten her hikâyenin tadında kalması gerektiğinin taraftarıyım.
Bu, yazdığım ikinci hikâyemdi. Önceki fantastik olduğu için ve ben, fantastikten başka hiçbir kitabı gerçek hayatımda okumamış biri olduğum için fazlasıyla zorlanmıştım. Bu noktaya gelmem, benim için mucize gibi.
Gerçek anlamda çok kötü dönemlerden geçtim, bu hikâyeyi yazarken. Biliyorsunuzdur belki sınava hazırlanıyordum ve oluşan ortam, sinirlerimi bozuyordu. Zaten oldukça takıntılı ve duygusal bir insanım, bir de beklentiler yüksek olup, üzerimde baskı oluşturulunca sinir sistemimde pürüzler ortaya çıkmaya başlamıştı. Çok sağlıklı, mutlu dönemimde yazdığım bir hikâye değildi fakat yazarken, mutlu olduğumu hissettiğim bir hikâyeydi.
Şimdi size iki tane şey söyleyeceğim, sondan bir önce ki not olaraktan. :D
Aksiyon, genç kurgu anlamında devam eden iki tane hikâyem olacak. Bunların içinde beklentimin en yüksek olduğu, Ruhuma Dokun. Umarım, güzel bir şeyler çıkartabilirim.
Sizi, Soğuk Yangın ve Ruhuma Dokun'a davet ediyorum. RD'da yb bu hafta gelecek ve her hafta düzenli olarak devam edecek.
Ailemin bir parçası olduğunuz için teşekkür ederim. Sizi, çok seviyorum. Hepinize iyi akşamlar.
Bu bir veda değil. Bu bir sonda değil aslında. Çünkü her son, yeni bir başlangıçtır.
Ask.fm; standros
İnstagram: sstandros
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
ActionYıllar boyunca geceleri evine gelip, kendisini izleyen o adamdan kaçan Sahra sonunda gerçekleşlerle yüz yüze geldi. Tek hatası, eski sevgililerine benzeyen kadınları saplantı haline getiren adamla aynı barda olmaktı. Adamın sınırları yoktu, kadının...