Bölüm şarkısı, Sezen Aksu - Olmaz Olsun ✨🧚🏻♀️
. 🦋
Zeynep'in gözlerinin içine bakıyordum. Bir tepkisini vermesini bekliyordum. Gözlerini kırpıştırarak bana bakmaya devam ediyordu. Ya duygular karşılıklı değilse diye sordu kendi kendime iç sesim ve kalbimi sıkıştırdı bu soru. Ya kendi kendime gelin güvey olduysam, ya çok erken açıldıysam... Bu şekilde içimdeki sorular birbirini kovalar dururken birbirimize bakakalmıştık. Zeynep başını sallayarak kendine gelirken ben de kendimi toparlayarak onu izlemeye başladım.
"Sinan, ben.. " kendini açıklamaya çalıştığında sözünü keserek onu susturdum.
"Şuan bana bir açıklama yapmak zorunda değilsin. Tepki de vermeyebilirsin. İyice düşün, taşın. Ya da yine arkadaş olarak devam edebiliriz... Senin kararına ne olursa olsun saygı duyacağıma söz veriyorum. " Zeynep beni dikkatli bir şekilde dinlediği sırada kapı açıldı ve üzerindeki zil aynı anda çaldı.
"Zeynep, selam. " Arda'nın sesiyle tüm vücudum sinir toplamıştı adeta. Beni görünce sinsi bir şekilde gülümsedi.
"Oo Sinan beyler de buradaymış. " diyerek elini cebine atarak beni izlemeye başladı. Sinirle yerimden kalktım ve tam önünde durdum.
"Ne işin var burada? " soruma karşılık olarak alayla güldü ve konuştu.
"Yardım etmeye geldim sevdiğim kıza. " derin bir nefes aldım ve yumruğumu sıktım.
"Sen tam anlamadın sanırım geçen ki konuşmadan. Yine anlatayım. Bak kardeşim, Zeynep'ten uzak duracaksın. " bana alayla bakmaya devam ederek cevapladı.
"Hangi sıfatla söylüyorsun bunu? " ve ekledi. "Babası, abisi, kardeşi, sevgilisi veya kocası? "
Zeynep benim yanıma geçerek konuştu.
"Ben şahsım adına söylüyorum. Rahatsız oluyorum, benden uzak dur. " ve ekledi. "Kimsenin bunu söylemesine gerek yok, kimsenin beni korumasına gerek yok. Ben de bunu söyleyebilirim ve kendimi koruyabilirim. " Arda afallasa da ben gururla Zeynep'e bakarak gülümsedim.
Zeynep yanımızdan geçip gitti ve defterlerini toparlamaya başladı. Arda ile sinirle birbirimize baktıktan sonra Arda da çekip gitmişti. Bende kendi defterlerimi toparladıktan sonra tekrar az önceki konuyla ilgili yeni bir şey söylememiştim. Zeynep'e zaman vermek istiyordum.
Zeynep de anlamış olacak ki o da bir şey olmamış gibi davranıyordu. Tekrar vileda kovasını getirdiğinde kapının zili tekrar çaldı ve içeriye birileri girdi fakat biz arka tarafta durduğumuz için göremedik. Arda sanıp tam bağırmaya başlıyordum ki bize doğru gelen Osman, Kerem, Eda üçlüsüyle şaşkınca bakakalmıştık.
"Birilerinin yardıma ihtiyacı varmış? " dedi Osman gülerek ve avcuna cebinden fındık alarak Zeynep'e uzattı ve gülümsedi. Zeynep de hepsine gülerek konuştu.
"Nereden bildiniz? " dedi gülerek. Kerem, Eda'nın omzuna kolunu atarak gülümsedi ve konuştu.
"Melekler söyledi. Gerçi birileri bizden önce gelmiş ama olsun. Kâr kârdır. " Eda ve Osman da bana bakarak gülerken Eda söze girdi.
"Oğlum sen bu dükkanın kedisi oldun iyice. Arsız kedi. " gülerek omzuma hafifçe vurduğunda Zeynep biraz kızarmıştı. Eda'ya bezlerden birini atarak konuştum.
"Nasıl tozunu alıyorsun görelim hadi. " hep beraber gülerken her birimiz ayrı ayrı işe girişmiştik. Zeynep bize minnetle bakarken Kerem arada saatine bakarak maçı hatırlatıyor, Eda ona kızıyor, Osman acıktım diye sızlanıyor, ben de her zamanki gibi gözümü Zeynepten alamıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHAF
أدب المراهقينDağılan kafamı dağıtmak için ansızın bir sahafçıya girdim. Eski plakların cızırtılı sesini duydum. Biraz sonra Sezen Aksu'nun sesi plaktan yükselmeye başladı. "İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni... " Ve o an dışarıdaki güneşin ışığı dük...