33.BÖLÜM

160 12 8
                                    

Ya çok yanlış zamanda karşılaştık, ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil, aşık desem değil. Rastlantıydık işte, ondan öte gidemedik. (Ahmet Batman) 

MultiMedia: Mila 

Çıkış zili çalalı neredeyse 10 dakika olmuş, ben bahçede Yankı'yı bekliyordum. Servis çoktan gitmişti. Yankı'ya da edebiyatçımız proje notuyla ilgili bir ödev anlatmakla meşguldü. Yankı kendisini beklememi, servis giderse beni kendi bırakacağını söylemişti. Ve sonuç olarak 10 dakikadır bekliyordum.

"Hadi gidiyoruz." Duymayı beklemediğim sese doğru döndüm. Ben Yankı'yı beklerken, Deniz de beni mi beklemişti? Pekala o zaman Ecem neredeydi?

"Yankı'yla gideceğim Deniz, git sen."

"Bir kere de evet desen. Yankı'yla konuştum zaten. İşi daha uzarmış. Al götür dedi."

"Onun zoruyla mı götürüyorsun yani? Hayır ben bekleyeceğim. Hem Ecem var, onu bırakacaksındır bir de sen, haklı olarak sevgilin sonuçta."

"Yürü Mila."

"Bekleyeceğim dedim. Ecem'i gö-"

"Bende yürü dedim. Başlatma Ecem'ine de ya!"

"Bağırmasana be, bekleyece-" lafımı bitirmeden sırtına omzuna atmıştı beni hayvan. Siniri iliklerime kadar hissediyordum.

"Hangi çağdan gelen bir mağara adamısın sen be! Saçımdan tutup sürükleseydin birde. İndir çabuk. DENİZ İNDİR DEDİM!"

"Biraz daha konuşmaya devam edersen saçından sürüyeceğim, az sus be kızım az sus!"

Arabasına getirdiğinde çevik bir hareketle ön koltuğu açıp beni oturttu. Ben daha elimi atamadan kemerimi de bağladı ve kapıyı suratıma öylece kapatıverdi. Ben kemerden kurtulmaya çalışırken, sinirden elim ayağıma karışmıştı. Ben daha kemeri açacağım derken o sürücü koltuğuna yerleşip kapıları kilitlemişti bile. Evim okula pek yakın sayılmazdı. Hele şu saatlerde trafiği de hesaba katarsak 40 dakikalık bir yolumuz vardı. Deniz'le gergin 40 dakika? Ah ne hoş(!)

"Ne senin bu tavırların. Okulda artık yüzümüze bakmamalar falan. Gruptan da iyice uzaklaştın."

"Ben mi senin suratına bakmıyorum? Hah! Okulda seni görüyor muyum sence? Gün boyu sevgilinle sınıfta oturursan peşinde dolaşamam değil mi? E tabi size de kızamam. Özlemişsinizdir birbirinizi."

Ecem dedikçe, o kızdan bahsettikçe sinirden elim ayağım titriyordu. Bu kadar sinir fazlaydı ama durduramıyordum işte. Ne diye bu kadar sinirleniyordum onu da anlamıyordum. Al sana ekstra sinir!

"Hala Ecem diyor. Konu o mu? Onun burda olması mı?"

"Kusura bakma ama iki sevgilinin arasına giren, nefretlik kız olamam ben."

"Saçmalıyorsun Mila. Hala neye bu kadar kızdığın sorusunun net bir cevabı yokken benden bir şey bekleme."

"Artık senden zaten bir şey beklemiyorum ben Deniz. Neye mi kızdım? Benim bir sevgilim olsa ve senin bundan taa sevgilimi gördüğünde haberin olsa, güya yakın iki dost olacağız, ne tepki verirdin?"

"Birincisi senin sevgilin falan olamaz. İkincisi buna fazla tepki veriyorsun. Üçüncüsü ben Ecem'le sevgiliyim demedim"

"Hayır değilim de demedin Deniz. Ben senden bir açıklama bekleyene kadar bütün okul büyük aşıkların haberlerini konuşuyor. Sen söylemesen bile Ecem zaten yeterince bunu dile getiriyor. Kız okula geldiğinden beri herkesi yanımdan çekti aldı be!"

DALGAKIRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin