25.Bölüm

148 18 5
                                    

Konuşup konuşmamak bir şeyi değiştirmeyecekse, susmamak için bir neden yoktur.

MultiMedia: Arda

Uyandığımda odamdaydım. Üzerime kot pantolon ve bol bir t-shirt geçirdim. Dün çok yorulmuştum ve başım ağır bir yük varmış gibi ağrıyordu. İyi hissetmiyordum. Özensiz giyinmem doğaldı. Saçımı da atkuyruğu yapıp odadan çıktım.

Aşağı indiğimde annem ve babam çok endişeli gözüküyordu. Hep beraber sofraya oturduk. Babamın burada olmasına şaşırmıştım. Genelde iş yüzünden erken çıkardı. Kahvaltı tabağımı uzatırken konuşmaya başladı annem.

"Parti nasıldı kızım?"

"Oldukça iyiydi."

"Bir şey olmadı değil mi?"

"Her şey normaldi anne." Babam lafa atladı bu sefer.

"Kuzenlerin tekrar bir kriz geçirdiğini söylemiş."

"Yani?"

"Yanisi yok Mila. Tekrar bir kriz geçirdiysen bizim bunu bilmemiz gerek."

"Kriz falan geçirmedim. Onlar benden nefret ediyorlar ve bu söyledikleri yalan."

"Senden nefret etmiyorlar."

"Evet öyle baba, ben de onlardan nefret ediyorum."

"Doğru yada değil kontrole gideceksin."

"Deli kızınız yerine onlara inanmanıza çok şaşırdım doğrusu."

"Ben senin babanım benimle doğru konuş."

Babamı çok seviyordum ve bu yüzden onunla kavga etmek hep kaçındığım bir şey olmuştu. Annem, babam ve ben. Biz daima örnek aileydik. Onların şu mükemmel ebeveynlerden olduğunu sanırdım. Ancak şu lanet olasıca hastalık ortaya çıktığından beri işler değişmişti. Bu hastalık yüzünden her şeyi kaybetmiştim. Annemi ve babamı, onların bana olan güvenlerini...

Annem konuşmamızı sonlandırdı.

"Bu kahvaltıda konuşulacak bir konu değil."

"Servise yetişmeliyim.'' diyerek çıktım. Oysaki daha servisin gelmesine çok vardı. İçerde kalmaktansa dışarıda servisi beklemek daha iyiydi. Servis gelene kadar müzik dinlerdim en azından.

Servis geldiğinde de kulaklıklarımı çıkarmadım. Her zamanki yerime geçip oturdum. Dün geceki hala tam olarak hatırlamıyordum. İnsanlar bana bakıp fısıldaşıyordu yoksa doğru muydu? Yeni bir kriz mi geçirmiştim? Ama bu imkansızdı. İyileşmiştim. Her şey son bulmuş olmalıydı.

Pekala. Dayanabilirdim. Bu sadece bir dedikoduydu. Kısa süre sonra unutulacaktı ve ben işte o zaman kulaklıklarımı çıkaracaktım. Dedikodular bitene kadar dinlemek istediğim tek şey müzikti.

Ders başlayana kadar kulaklığımı çıkarmadım. Yankı ve Ecrin birbirlerine karşı soğuk davranıyorlardı. Serviste Ecrin'le de konuşmamıştım. Sanırım bu gün üçümüz de sessiz kalacaktık.

Öğle arasına kadar bu böyle devam etti. Öğle arası yine aynı masaya oturduk. Herkes buradaydı. Yankı bile bizimleydi. Konuşmalarına izin vermeden söze başladım.

"Dün gece ne oldu?"

"Ne yani hatırlamıyor musun?" soruma soruyla karşılık veren zeki arkadaşım Ecrin'di.

"Neyi hatırlamam gerekiyor. Partiye gittik dans ettik. Sonra da uyuya kalmış olmalıyım. Eve kimin bıraktığını bile bilmiyordum. Bu arada hanginiz bıraktıysa teşekkürler."

"Sade dans mı?"

"Aslında kafamın içinde dönüp duran bir şiir var ama nereden duyduğumu hatırlayamıyorum. Ve insanların bir öpüşmeden bahsettiğini duydum. Ben uyurken olmuş olmalı. Kimden bahsettiklerini biliyor musunuz?"

"Hayır kimse öpüşmedi. Sadece dans ettik ve akşamda seni ben bıraktım. Olağanüstü sıradan bir partiydi."

Deniz'in sesi pürüzsüz ve sert çıkıyordu. Her zamankinden daha sert. Neden böyle davrandığını bilmiyordum, ya da kime kızdığını. İlk kez olsun umrumda değildi. Fena halde başım ağrıyordu. Bu yüzden yemeğimi döküp sınıfa çıktım.

-

Ben sınıfta telefonumla ilgilenirken Ecrin gelip yanıma oturdu. Bakışlarımı ona çevirdiğimde bana bir şey anlatmak ister gibi bana dönmüştü.

''Sen bir şey anlatacaksın.''

''Evet Mila ya, sen dün Deniz'le dans ederken neler oldu bilemezsin.'' elimdeki telefonun tuş kilidini kapatıp sıranın üstüne bıraktım.

''Ne oldu anlatsana kızım, merak ettim.''

''Of ya, bu durumlardan hiç hoşlanmıyorum. Biz Burak'la dans ederken işte güzel olduğumu söyledi. Ben de ona iltifat ettim falan, arkadaşaydı yani. Sonra Burak bana 'seni seviyorum Ecrin' dedi.'' sakince dinlerken bir anda gözlerimi pörtletmiştim. Burak'ın böyle düşünmesi oldukça şaşırtıcıydı.

''Nasıl olur ya? Ee sen ne dedin?''

''Ne diyim, dondum kaldım. Olmaz biz arkadaşız gibisinden bir şeyler geveledim işte. Çok üzüldü Mila ya. Ama sen de biliyorsun yani Burak'ı ben bir kardeşim gibi seviyorum.''

''Haklısın sen de ama yani hani yakışmıyor da değilsiniz.''

''Uff Mila, saçma sapan konuşmasana. Çocuğa üzüldüm zaten.''

''Tamam tamam şaka yaptım. Hak veriyorum tabi, aynı şeyi Deniz yapsa ben de senin gibi cevap verirdim. Boşver kafaya takma sen. Erkek değil mi bunlar? Unutmuştur bile.'' Ecrin söylediklerime tepki vermeyip hüzünlü bir halde camdan dışarıyı izliyordu.

''Hadi amaa olayı dramartikleştirme.''

''Ha yok onu düşünmüyordum. Parti bitince bir de Burak'la Yankı sinir ettiler beni. Burak ben bırakayım seni dedi, onun da arabası yok biliyorsun.'' ben kafamla onaylayınca devam etti.

''Yankı da herhalde taksiyle falan uğraşmayalım diye ben bırakırım diye inatlaştı. İkisi mal mal tartıştılar, beni sinir ettiler. Ben bizim şoförü çağırdım, onunla döndüm. Mal gibi kaldılar.''

''Alemsiniz ya.'' ben gülerken Yankı'nin sesi araya girdi.

''Koyu bir dedikodu kokusu alıyorum. Hatta içinde ben de varmışım gibi.'' bana göz kırpıp arkadan Ecrin'e sarıldı.

''Bıraksana Yankı ya.''

''Tripler diyorsun demek. Ergen misin nesin? Şoförle gittin de başın göğe mi erdi?''

''Ne alaka be?''

''Uzatma Ecrin.'' şakadan uzak ciddi bir ses tonuyla konuşan kişinin Yankı olması garipti. Önümüzdeki sıraya oturup bize doğru dönmüştü.

''Tamam de bari de gitsin şu başımızdan.''

''Şu kalp kırıldı.'' küçük bir çocuk gibi konuştu. Zevzeklikte 1 numara olan arkadaşımız.

''Tamam, çeneni kapıycaksan affedildin.''

''Ohoo tamam be. Ne kadar da üstüme geldiniz. Barış ilan ettiğimize göre ben gidiyorum.'' cümlesinin sonunda Ecrin'in yanağına bir öpücük kondurup uzaklaştı. Sınıftan birkaç kız Yankı'nin gidişini seyrederken biz Ecrin'le sohbetimize devam ettik.

Olaylar garipleşmiyor mu sizce de? 

-Deniz bazı şeyleri neden saklıyor?

-Burak'ın Ecrin'e karşı olan duygularına şaşırdınız mı?

Yorumlarınızı bekliyoruzz

DALGAKIRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin