38.BÖLÜM

115 12 9
                                    

Hayatının amacını, mutlu olduğun yerde ara.

MultiMedia: Yankı (bakmalısınızzzz)

Hazırlıklar tamamdı. Duygu ve Direnç de bugün yardım etmek için erken gelince bahçeyi düzenleme işimiz çabuk bitmişti. 1 saat sonra da diğerleri gelecekti. Ecrin Yankı'ya

'Bugün bizim grup bizim eve gelecek, sen de gelsene :)' diye mesaj attığı için ortada bir sorun yoktu. Biz de hazırlanmak için Ecrin'in odasına çıktık. Duygu ve Direnç zaten giyinip gelmişlerdi. Makyajlarını yapacaklardı. Ben de kıyafetlerimi yanımda getirmiştim. Biz giyindikten sonra Duygu benim makyajımı da yaptığında hepimiz hazırdık.

''Duygu gözlerimde bir ağırlık oluştu yalnız."

"Rimel fazla gitmiş olabilir ama güzel oldun." beni baştan aşağı süzdü. Abartılı bir şey giymemiştim. Su yeşili, beyaz bebe yakası olan sıfır kollu, dizlerimin biraz üstünde biten bir elbiseydi. Makyajımda bol rimel ve eyeliner vardı. Ama kıyafetim abartılı olmadığı için çok dikkat çekmiyordu. Saçlarımı da düzleştirip salınık bıraktık. Beyaz babetlerimle de tam bir şeker kız olmuştum.

Ecrin, toz pembe bir elbise giymişti. Eteği dökümlüydü ve boynundan sırtına doğru inen derin olmayan üçgen dekoltesi vardı. Sıfır kollu, yuvarlak yakaydı. Göbek hizasında ince sütlü kahve rengindeki kemerini, aynı renkteki dolgu topuk ayakkabıları tamamlıyordu. Aramızda en kısa boylumuz Ecrin olduğu için garip durmuyordu. Maşa yaptığı kahverengi saçlarının ucundaki sarı hoş görünüyordu.Duygu bacaklarına iyice yapışan beyaz dar paça bir pantolon ve bol, kısa kollu pembe bir gömlek giymişti. Gömleği de pantolonun içine koymuştu. Düz sarı saçlarını da atkuyruğu yapınca her zamanki gibi çok güzel olmuştu.Direnç ispanyol paça siyah pantolonunun üstüne kırmızı tül gömleğiyle çok hoş olmuştu. Uçlarına hafif maşa yaptığı saçları gayet doğal görünüyordu.

"Hadi kızlar inelim artık, şimdi gelmeye başlarlar." Duygu'da söylemese orada öylece duracaktık. Hediye paketlerimizi alıp aşağı indik.

Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Birazdan kapıda Burak ve Arda göründü. Biraz sonra da Deniz geldi. Evet tek başına gelmişti. Yanında Ecem yoktu. Peşinden geliyor mu diye bakarken gözlerim bu görüntüye alışkın olmadığı için şaşırmıştım. Yanına doğru yavaş adımlarla gittim. Üstünde kot bir gömlek vardı.

"Hoşgeldin." tebessüm ettiğimde cevap vermedi suratıma gülümseyerek bakıyordu.

"Ecem niye gelmedi?"

"Imm şey Ecem gelecek aslında, yani biraz gecikecekmiş." bir an içimdeki sevinç kırılsa da çaktırmadım. Hem neden halâ Ecem beni rahatsız ediyordu anlam veremiyordum.

"Hmm anladım." birlikte gelenlerin yanına gittik. Biz oturduğumuzda Berkay geldi. Evren hâla gelmemişti. Belki de gelmeyecekti. Hiç konuşmamıştık, sadece mesaj atmıştı. 'Gelmeye çalışırım.'

Hava iyice kararmıştı.

'Gelmezsen çok kırılırım :\' biraz duygu sömürüsünden zarar gelmez değil mi? Anında mesaj gelmişti.

'Tamam yoldayım:)'

"Hıh işte pasta da geldi." pasta geldiğine göre Yankı da birazdan gelirdi. Pastanın ücretini erkekler ödedi. Mum ve maytapları da hazır hale getirip Yankı'nın gelmesini beklemeye başladık. Biz beklerken kapıda 2 kişi göründü. Evren ve Kerem. Deniz kafasını kaldırdığında Kerem'le göz göze gelmişti. Anında kafasını bana çevirdi. Yanımda oturduğu için delici bakışları fazla ürkütücü gelmişti. Görünüşe bakılırsa ikisi de benim misafirimdi. Yerimden kalkıp yanlarına gittim. Evren'e sarılırken Kerem'le sadece tokalaştım. Biraz mesafeli olmak en iyisiydi.

DALGAKIRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin