10.BÖLÜM

238 22 0
                                    

Başta zor gelebelir, ama her şey başta zor gelir. (Miyamoto Musashi)

MultiMedia: Mila

Bu odada tıkılı kalmaktan fazlasıyla sıkılmıştım. Dışarı çıkamıyordum. Hiç bir şey yapamıyordum. Vakit geçirebileceğim tek bir şey yoktu. Bir tek Deniz vardı. Sanırım hastaneye geldiğim günden beri bir tek onunla keyifli vakit geçiriyordum.

Çok iyi birisiydi ama garip olan beni tanımaya çalışıyordu. Beni mutlu etmek, güldürmek için uğraşıyordu. Bunların hepsi şaşılacak durumlardı. Ama bir sebepten dolayı şaşırmam anlamsızdı. O bir hayaldi...

Diğer arkadaşım da ne zamandır gelmiyordu. Benim deli olmadığıma inanan nadir kişilerden biri oydu. Aslında artık deli olduğuma kendim bile kabullenmeye başlamıştım. Tam olarak ne düşündüğümü ben de bilmiyordum. 'Gerçekten deli miydim?' bu soruyu son zamanlarda çok düşünüyordum ama cevap bulamıyordum. Her neyse. Şu kız niye gelmiyordu. Deniz onun yerini aratmasa da merak ettim ve kızmaya başladım. Kızmaya hakkım yoktu. Sonuçta kızla en fazla üç kere konuşmuştum. Adını bile bilmiyordum. Ama gelirse çok mutlu olurdum.

Bu düşüncelerle kafamı yormayı kesip biraz uyumaya karar verdim. Kafamı yastığa koydum ve tavandaki yıldızları izlemeye başladım. Önceden boş tavana bakardım, şimdi bu yıldızlar güzel olmuştu.

***

"Ne yapıyorsun Mila? Son zamanlarda yanına gelemiyorum."

Bu o kızın sesiydi. Sonunda gelmişti. Uyurken bi anda duyduğum bu sesle gözlerimi açtım. Kafamı kaldırdım, etrafa bakındım ama odada yoktu.

"Hey! Nerdesin? Neden gelemiyosun ki? Ne zamandır seni bekliyorum."

"Duvara bir şey mi yaptınız? Geçemiyorum."

Duvara ne yapmıştık ki? Sadece boyanmıştı. Neden geçemediğini anlamıyorum. Kapı vardı sonuçta. Normal insanlar kapıdan girerdi girerdi. Duvardaki boya ne alakaydı şimdi?

"Duvar sadece boyandı başka bir şey yok. N'oldu ki? Anlamadım. Kapıdan girsene."

"O boya olduğu sürece yanına gelemem." dedi ve cevabımı veremeden çekip gitti. Bu kız hayalet falan mıydı? Niye duvardan geçiyordu anlam veremiyordum. Düşünmeyi bırakıp duvardaki boyanın bir kısmını sökmeye başladım. Bir insan geçebileceği kadar yer oluşana kadar söktüm. Artık gelebilirdi herhalde.

Bir süre bekledim fakat gelmedi. Ben iyice dalıp gitmişken bir anda kapı açıldı. Kafamı çevirmedim. O tanıdık ses; "Selam!" dedi. Her ne kadar beklediğim kişi olmasa da beni mutlu eden kişi gelmişti: 'Deniz'.

Ben de karşılık olarak "Selam." dedim. Sandalyeye oturacakken duvarı görmüş olmalıydı ki;

"Duvara n'oldu böyle Mila" dedi. Baya şaşkındı sesi.

"Bir tane arkadaşım var da, boya olunca yanıma gelemiyormuş. Ben de gelebilsin diye bir kısmını söktüm."

"Tamam, anladım." Sesi biraz garip çıkmıştı. Sonra konuyu değiştirmek ister gibi; "Ee, neler yaptın?" dedi.

Hayatımda duyduğum en saçma sorular arasına girebilirdi.

"Sence bir odanın içinden çıkmayan yalnız bir insan tek başına neler yapabilir?" dalga geçercesine konuşmuştum.

"Peki, bu soruyu sormadım say."dedi.

"Dünyayı gören sensin. Asıl sen neler yaptın anlat?" Benim sorumda en az onunki kadar saçma olmuştu. Hayali birisine dünyayı gören sensin diyordum. Deli olduğumu artık kabul edebilirdim.

DALGAKIRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin