•8.Bölüm-Geç Kalınmışlık•

6.7K 356 27
                                    

Kalp adı verilen organ , şu ana kadar saniyede hiç bu kadar fazla çarpmamıştı. Kalbim vücudumdan çıkıp onun beni öpen , kan rengi dudaklarının arasında atmak istiyor gibiydi. Buzu anımsatan grilerinin arasına gecenin karanlığı karışmıştı. Ay ışığının bir kısmı , yüzünün yarısını aydınlatıyordu. Kirpiklerinin gölgeleri , elmacık kemiklerinin üzerine düşmüştü. Onda aykırı olanın güzelliği vardı , o benim için yasaklanmış olandı ve yasakları çiğnemek daha önce hiç bu kadar cazip olmamıştı.

Devrim, hafif bir şekilde silkindikten sonra üzerimden kalktı. Yatağın yan tarafına yattıktan sonra, gözlerini karanlığın esir aldığı duvara çevirdi. Az önce yaşananların en büyük kanıtı olarak hızlıca çarpan kalbimi bir düzene sokmam gerekiyordu fakat Devrim'in yatağıma sinmiş varlığı buna izin vermiyordu. Belki de yapılabilecek en mantıksız şeyi yaparak, yataktan kalktım ve tuvalete doğru koşar adımlarla ilerledim. Bastığım zemin, sallanıyor gibiydi en acilinden Devrim'in olmadığı bir yerde nefes almam lazımdı.

Titreyen ellerim tuvaletin kapısını buldu, hızlı bir şekilde açtıktan sonra içeriye geçip kapıyı kilitledim.Kapının dibine doğru sinerken, nefeslerimi birazda olsa kontrol altına almayı denedim. Az önce yaşananların , aklımın bana bir ihaneti olmasını dilesem de değildi. Devrim Korel'i öpmüştüm, hem de dudaktan. Sessiz çığlıklarım beynimin içini ele geçirirken, dudaklarım hâlâ dokunuşunun izlerini taşıyordu. Ellerimi, ateş gibi yanan dudaklarımın üzerinde gezdirirken nabzım daha da artmıştı.

Kulaklarımda kurduğu cümleler yankılanırken, ilk defa bir öpücükten bu derece etkilendiğimi fark ettim. Yiğit'le aramızda öpücükten daha fazlası geçmişti , yatma aşamasına bile gelmiştik ama bu kadar etkisi altında kaldığımı hatırlamıyordum. Yiğit, yavaş ve nazikti. Devrim ise dudaklarımı, egemenliği altına almak istiyormuş, her bir santimini tüketmek adına yanıp tutuşuyormuş gibi öpmüştü.

Yattığım soğuk zeminden kalkıp, aynada ki yansımama doğru baktım. Yanaklarım, yangın renginde bir kızıllığa bürünmüştü. Siyaha yakın saçlarım, bir savaşın enkazından yeni kurtulmuş gibi dağılmıştı. Soğuk suyu açıp, yüzümü yıkadıktan sonra biraz da olsa kendime geldim. Devrim'in öpücüğü, bende yıkıcı bir etki uyandırsa da Devrim'in bunu bilmesine gerek yoktu. Aynada ki yansımama bakarken kendime tekrarladım; ' Utandığını, etkilendiği belli etmek yok.'

Saçlarıma, ellerimle şekil verdikten sonra kilitlediğim tuvaletin kapısını açtım ve dışarıya çıktım. Kendimden emin adımlarla odama girdim ve kapıyı kapattım. Devrim hâlâ aynı pozisyonda yatıyordu, karanlığa olan özlemini giderircesine onu büyük bir dikkatle izliyordu. Işığı açmadan yanına doğru ilerledim, ışığı açmamı istemezdi çünkü ikimizde karanlığın içinde mutluyduk. Karanlık, kusurlarımızı ve gözlerimize yansıyan duygularımızı örtüyordu, ona ihanet edip aydınlığın etrafa hâkim olmasına izin veremezdim.

Yatağın boşta kalan tarafına yattıktan sonra, Devrim yüzünü bana taraf çevirdi. Ben ise onun aksine tüm kusursuzluğuyla üzerimizi örten karanlığı inceliyordum. Devrim'in bakışlarını tenimin her köşesinde hissetsem bile ona taraf dönmemekte kararlıydım çünkü onun karanlığı , görebileceğim en güzel karanlıktı. Ben, onu görünce aydınlanan gözlerimle karanlığında parlamak , duygularımı belli etmek istemiyordum.

''Neden?''diye sordu sert bir sesle.Sesinde ki sertlik, vücudum üzerinde ki tüm kemikleri kırabilecek dereceydi. Neden Bora'yı odama çağırdığımı soruyordu, bunu anlamamak için salak olmak gerekiyordu.

''Hem eğlenecektim, hem de ileriye gittiğimiz sırada bağıracak ve bana zorla sahip olmaya çalıştığını söyleyecektim. Annem böyle konularda çok hassastır, evde gerginlik olacaktı.İkimizin de işine gelir diye düşünmüştüm.''dedim düz bir sesle. Devrim'in sert ellerini, yüzümde hissettiğimde ayak uçlarıma kadar yayılan bir heyecan duygusu bedenimi ele geçirdi. Uzun parmakları, yüzümü ona doğru döndürdü. Dokunuşu fazlasıyla sert ve acıtıcıydı. Buz Grisi gözlerinde ki yangını görmemek için kör olmak lazımdı.

Soğuk Yangın|Devam EdecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin