Müzik

92 8 0
                                    

Keyifli okumalar canlarım :* Media için @Vini___ 'ye çok teşekkür ediyorum harika olmuş! Bu bölümde şaşıracaksınız! Hemde çok!

İç sesimle halay oynaya oynaya villamıza geldim. Tam anahtar kartı kapıya yaklaştırdığımda içeriden alkış sesi geldi, ıslıklar, 'Hadi oğlum yaparsın!' diye bağırışlar. İçimden noliyi lan orda diye geçirirken kartı okuttum ve içeri girdim. Usulca salona ilerlerken bütün villayı müzik sardı. Elektro gitar sesiydi! Aman Tanrım! Hızlıca salona koştum. Deniz masaya çıkmış şarkı söylüyordu ve elinde çaldığı elektro gitar vardı! Masanın hemen yanında Özgür'de elekro gitar çalıyordu. Özgür'ün hemen yanında ise Demir bateriye vuruyordu. Onların karşılarında, koltukta Seda ve İrem yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle onlara bakıyordu. Erkekler hep birlikte 'Hey hey!' diye bağırmaya başlayınca kafama dank etti. Bu şarkı geceleri uyumayıp coştuğum şarkıydı!

*She Looks So Perfect*

Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey

Simmer down, simmer down
They say we're too young now to amount to anything else
But look around
We work too damn hard for this just to give it up now
If you don't swim, you'll drown
But don't move, honey

You look so perfect standing there
In my American Apparel underwear
And I know now, that I'm so down
Your lipstick stain is a work of art
I got your name tattooed in an arrow heart
And I know now, that I'm so down (hey!)

Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey

Let's get out, let's get out
'Cause this deadbeat town's only here just to keep us down
While I was out, I found myself alone just thinking
If I showed up with a plane ticket
And a shiny diamond ring with your name on it
Would you wanna run away too?
'Cause all I really want is you

You look so perfect standing there
In my American Apparel underwear
And I know now, that I'm so down
I made a mixtape straight out of '94
I've got your ripped skinny jeans lying on the floor
And I know now, that I'm so down

Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey

You look so perfect standing there
In my American Apparel underwear
And I know now, that I'm so down
Your lipstick stain is a work of art
I got your name tattooed in an arrow heart
And I know now, that I'm so down (hey!)

Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey
Hey, hey

You look so perfect standing there
In my American Apparel underwear
And I know now, that I'm so down (hey)
Your lipstick stain is a work of art (hey, hey)
I got your name tattooed in an arrow heart (hey, hey)
And I know now, that I'm so down (hey!)

Şarkı bitince hala ağzım açık salonun kapısında dikildiğimi fark ettim ve alkış ederek salona girdim. Herkes bana dönüp gülümsedi ve Seda'yla İrem kendilerine gelip alkışladı. Deniz elektro gitarı boynundan çıkararak yere bıraktı ve koltukta oturan Seda'ya ilerledi. Tam karşısında durup onu ellerinden tuttu ve ayağa kaldırdı. Derin bir nefes aldı.

"Seda; aşkım, sevgilim, gökkuşağım, çiçeğim, gökyüzüm, gülüm, güzellim, güneşim, ışığım, müziğim... Kısacası her şeyim. Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söylemedim çünkü hep doğru ânı bekledim, bu ânı... Müziğim, seni her şeyden çok seviyorum. O kadar çok seviyorum ki gösteremem ancak hissettirebilirim." hafifçe güldü. "Tamam kabul şarkı pek uygun değildi ama söylerken çok heycanlandım çünkü sana söylüyordum bu evrendeki en çok sevdiğim, her zaman seveceğim kişiye. Üç yıl önce yaşadığım acıyı unutmamı sağladın sen, o hayatımdaki en kötü ve acı ândı." sesi titredi ama konuşmaya devam etti. "Şimdi yukarıdan bize baktığına eminim. Onu kurtaramadım ben. Ancak ona yemin etmiştim, sevdiğim kadını ölene kadar koruyacağıma, koruyabileceğime. Seda, aşığım ben sana köpekler gibi. Sevdiğim kadın sensin, seni ölene kadar koruyacağıma söz veriyorum. Ne olursa olsun seni her zaman, ebediğen, koruyacağıma yemin ederim ve sırf benimle ol diye bu dünyayı yıkmazsam benimde adım Deniz değil." diz çöktü ve Seda'nın elini dudaklarına götürüp öptü. Cebinden kırmızı bir kutu çıkardı ve açıp Seda'ya gösterdi. Ağzım hayretle açılırken Seda'ya baktım. Gözleri dolu doluydu, göz yaşları yanaklarından süzülüyordu, mutluluk göz yaşlarıydı. Deniz Seda'nın yanağına uzanıp göz yaşından öptü. "Seda, güneşim, sonsuza kadar beni aydınlatır mısın? Güzellim, sonsuza kadar sadece benim olur musun? Işığım, benimle evlenir misin?"

İnanılmaz YazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin