Sınır geçilmediği için bölüm geç geldi. Böyle yaptığım için üzgünüm ben TEOG mağduruyum bu yüzden yb yazmak için çok vaktim yok. Bu yüzden sınır koyuyorum. Ama TEOG bitince yardırıcam siz bana yerişmeye çalışacaksınız :D
Keyifli okumalar...
DENİZ'İN GÖZÜNDEN...
En çok merak ettiğimde şuydu; Neden ben? Neden?
Kendimi sakin tutmaya çalışarak sandalyeye oturdum. Lanet olsun ben bu işi üstlenemem! Ben yapamam! Annem bana yılbaşında samsung 4S almıstı ama kaybetmiştim ve nerden çıktı biliyor musunuz? Boxer çekmecesinden! Şimdi hangi mal telefonunu çekmeceye koyar, özelliklede boxer çekmecesine, diyeceksiniz. Evet sizi anlıyorum sanırım odamda şarkı söylerken kafam karışıyor. Tamam bu dediğim ful yalan sanırım Duman konserinden dönerken kafam güzeldi ve telefonu o çekmeceye koydum. Yani şunu demek istedim ben nasıl bu olayı çözücem amk!? Ben daha boxerlerimi zor buluyorum! Belkide Gizem benden başka birilerinide hatırlıyordur? Demir'i hatırlıyordur değil mi? Belki o bana yardım eder. Yani umarım...
Ayağa kalkarak etrafıma bakındım. Ben nerdeyim amına koyayim? Hayır, bu gerçek olamaz bir de kendimi kaybedemem! :D Benim gerçekten kafam güzel.
Bilmediğim bir yöne ilerleme başlarken ayağım kağıda takıldı, yerden alıp kaldırdım. İçinde bir şey yazdığını görünce kağıdı açtım. 'Seni bekliyorum eski depoda, yoksa sevgili Seda'nın canı çok acır! -E *Kim olduğumu unutmuş olamazsın değil mi? :D*' şaşkınca kağıda bakmaya sördürdüm. Bunu hangi psikopat yazmıştı? Hangi şerefsiz Seda'ya bir şey yapacaktı? Seda'yı hemen bulmam gerekiyor!
Etrafı incelemeye başladım. Hiç kapı yoktu, sadece pencere vardı. Hiç düşünmeden köşede duran sandalyeyi alıp cama doğru fırlattım. Cam küçük parçacıklara ayrılırken kağıdı katlayıp arka cebime sıkıştırdım. Camı ful kırdığımda dışarı çıktım. Burası neresi lan?
Etrafımda birkaç tur döndükten sonra nihayet hastanenin bahçesinden çıkıp girişine geldim. Kapıdan girdikten sonra Gizem'in yattığı odaya daldım. Seda yatağın kenarına oturmuş Gizem'i inceliyordu. Sanırım Gizem'in hafıza kaybı geçirdiğini anlamıştı. Kendimi tutamadım ve Seda'ya koşup ona sıkıca sarıldım. Oda sarılmama karşılık verdi, kafasını boynuma gömünce ağladığı fark ettim. Elerimle başını tutup, kaldırdım. Gözlerinden göz yaşı süzülürken baş parmağımla göz yaşını sildim. Onu böyle görmeye dayanamıyodum, her şeyi kırasım geliyordu sırf o ağlamasın diye. Onu yavaşça öpüp geri çekildim.
'' İyi misin?'' dedim ve elimi yanağına koydum. Kafasını elime yatırınca onu sımsıkı sarıldım. Onu kaybetmekten o kadar çok korkuyordum ki... Bütün dünyayı sırf onu kaybettim diye yıkabilirdim.
''Gizem... Bizi h-hatırlamıyor...''dedi hıçkırarak. Ona daha sıkı sarıldım.
''Geçicek.''dedim yavaşça, birden kolları gevşedi ve bana sarılmayı bıraktı. Onu belinden tuttarken bütün gücümle bağırdım.
''Doktor! Çabuk doktor çağırın!''
İçeri Özgür ve İrem girerken ''Sakin ol! Doktorlar uyuması için ilaç verdi!''dediler aynı anda. İçimden 'oh' çekerken Seda'yı kucağıma aldım ve Gizem'in yanındaki yatağa yatırdım.
Öyle masum uyuyordu ki dokunmaya kıyamıyorsun ama buna uymayıp yanına yattım ve kolumu beline sardım. Yandan ona bakarken saçlarını okşuyordum. Özgür ve İrem çıktıktan sonra uyuyan Gizem'e baktım. Kesinlikle her şeyi çözecektim herkes için bunu yapacaktım. Ne olursa olsun... Ve gözlerim kapandı.
~~~
Uyandığımda Seda'nın yanımda olmadığı fark ettim. Hızlıca yatakta dikleştim. Odada sadece Gizem vardı oda uyuyordu zaten. Lanet olsun, Seda nerde!? Tam ayağa kalkıcaktım ki yerde uyuyan bir Seda görmemle kahkahalarla boğuldum. Yerden kıpırdanma sesleri geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnanılmaz Yaz
Teen FictionSevmeyi bilmeyen kız. Gerçek aşkın ne demek olduğunu anlamayan saf bir kız. Bu dünya için fazla masum. Ama artık gerçek aşkını bulmak istiyor. O duyguyu tadabilmek istiyor. Üç erkek, üç gizem, üç bela. Hepsi birbirinden kötü: Katil, polis, kötü çocu...