OKUYUN ÇOK ÖNEMLİ!Umarım yeni bölümü beğenirsiniz her kelimesine dikkat ederek yazdım. Bu arada gittikçe daha fazla okuyucu oluyor, buna çok sevindim açıkçası ama bu 14 bölüm yani baya bölüm yazdım. Ama hala az okuyucu var bu yüzden bu bölümü yayımlandıktan sonra 1K olana kadar beklecem çok üzgünüm ama gerçekten böyle yapmam gerekiyor artık. 1K olduktan sonra söz veriyorum düzenli bir şekilde bölüm gelecek. Fark ettiyseniz kitabın adını değiştirdim, İnanılm(y)az oldu hikayenin adı sevmediyseniz yine eski adını verebilirim ama bence böyle daha iyi oldu. :) Sizi çok seviyorum <3 Bana destek olanlara çok teşekkür ederim. Yeni kapak yaptım umarım beğenirsiniz... Medida Ege ♡♥ xoxo
Keyifli okumalar...<3
Otele yürüyerek gidemeyeceğim beliydi zaten nerde olduğumun tek bir fikrim bile yoktu. Taksi gördüğüm an yerimde zıplamaya başladım. Şoför beni gördü ve arabayı bana doğru sürdü. Şoför koltuğun kapısını açıp içeri atladım, otelinnadını söyledim. Şoför yavaşça gaza bastı ve yerimizden ilerledik.Kaçmıştım Ege'den kaçtım! Oley!
Acaba niye 4 gün daha kalmamı istedi? Niye 3 değilde 4? Çözemedim. Zaten evinde 1 gün kaldım. Demir hastaneden 4 gün sonra çıkıcak ve onu sadece bir kere ziyaret ettim. İremler endişelmiştir, telefonumu barda unuttum zaten iPhone 5S'imi annem ağzıma sıçıcak.
Otelin önünden geçtiğimizi görünce şoföre el kol hareketi yaptım ve arabayı durdurdu. Tam arabadan çıkacaken şoför Almanca bir şeyler söyledi ama Almancam çok iyi olduğu için hiç bir şey anlamadım. Aklıma para vermem gerektiğini hatırlayınca durdum ve ceplerimi karıştırmaya başladım. İşte şimdi sıçtım param yok. Şoföre anlatmaya çalıştım ama anlamadı.
Arka kapı açılınca arkaya baktım. Ege!?
" Benimle geri dönüyorsun," dedi sert bir şekilde gözlerimin tam içine bakarak. "Ses çıkartırsan senin için çok kötü olur."
Ağzım benden bağımsız açılırken öylece durdum. Onun burda ne işi vardı?
"Anladın mı?" dedi yine aynı sertlikte.
Yutkunarak başımı saladım.
"Yanıma gel ve sevgili takliti yap." dedi ciddi ifadeyle.
Gözlerim irileşti ama dediğini yapmasam çok kötü bir şey yapacaktı hemde çok kötü zaten büyük olasılık kaçtığım için kızgındı daha çok kızdırmayım. Bana şu an mal mısın kaçsana otel hemen önünde! diyor olabilirsiniz ama Ege bir şekilde otele girer ve benin için daha kötü olur, öyle olsun istemiyorum.
Yutkanarak başımı saladım ve arabanın kapısını açtım. Hayır onun dediğini yapmıyıcam ben cesurum, cesur olmalıyım! Dediklerimi unutun ben ondan az kalsın kaçıyordum, az kalsın ama kaçmama 10-15 metre kala pes etmeyecem sonuna kadar savaşıcam!
Arabadan dışarı çıktım ve kapıyı sertçe kapatım. Hadi Gizem yapıcaksın, cesur ol yeter! Enerji batlamasıyla otele koşmaya başladım. Açılan ve kapanan kapının sesini duyunca kendimi daha fazla zorladım. Arkama değen sert bir şey hissedince ürperdim öne doğru atılmaya çalıştım ama yapamadım. Yakalanmıştım. Tek kelimeyle. Ege kolumdan sertçe çekti, acıdan nerdeyse bayılacaktım. Bir kıza hiç acımam mıydı? Beni kendisine doğru çekince geriye doğru sendeledim ve sert bir şekilde ona çarptım. Başımı döndürüp ona bakamadan sırtımda sert bir şey hissetim ama bu fazla sert bir şeydi, sanki sırtıma silah dayamıştı! Kaskatı kesildim, burda beni öldürmezdi değil mi? Kulağıma eğildi ve fısıldadı;
" Doğru dur yoksa bütün organlarının yerini değiştiririm. "
Nefesim kesildi. Evet beni burda öldürebilirdi, hemde şimdi. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım ama yapamadım. Nasıl sakin olabilirdim? Şuan Demir'in gelip Ege'yi yere sermesini istedim. Lanet olsun ki benim yüzümden bu haldeydi. Zaten 1 gün ziyaret etmedim, bana çok kızıcak ama kaçamıyorum her seferinde ya kapıyı açamıyorum ya da beni buluyor. Nasıl bir yeteneği varsa artık. Gifted man... :D Şuan saçmaladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnanılmaz Yaz
JugendliteraturSevmeyi bilmeyen kız. Gerçek aşkın ne demek olduğunu anlamayan saf bir kız. Bu dünya için fazla masum. Ama artık gerçek aşkını bulmak istiyor. O duyguyu tadabilmek istiyor. Üç erkek, üç gizem, üç bela. Hepsi birbirinden kötü: Katil, polis, kötü çocu...