@EmineCann hikayeme yorum ve vote yapınca kafayı yedim tabikide :)))))))) Ama çok çok çok sevindim. Hikayelerinin hepsini okuyuyorum zaten. ♥ Tabiki diğer okuyucularımı çok çok çok seviyorum ♥ !!! Hepinizi teker teker öpmek, sarılmak istiyorum. Bi saniye aklıma bi fikir geldi ANTALYA'DA YAŞAYAN VAR MI? Varsa buluşalım diyicem. Öyle birisi varsa yoruma yazın! Çok heyecanlandım lan! Sizleri çok çok çok seviyorum. ♥♡♥ Bu arada geç geldiği için üzgünüm, yetiştiremedim. :( Nys :)
Keyifli okumalar...
En nefret etiğim kokuyu içime çekerken gözlerimi araladım. Hastanedeydim ve tabikide iğrenç kokuyordu. Yüzümü buruşturdum. Yatağımda doğrulmaya çalıştım, birden belime sivri bir acı hissedince yatağa düştüm. Dişimi sıktım, lanet olsunki o kadar acıyordu ki bir an nefes alamıyorum sandım.
" Yardım edin. "Dedim sessizce. Beni hiç kimsenin bu sesimle duymayacağı belliydi bu yüzden birazcık mantıklı davranıp derin bir nefes aldım.
" Yardım edin. " Dedim daha sesli bir şekilde. Birisi duysun diye doğa ederken içeri hemşire girdi ve gülümsedi.
" İyi misiniz efendim?"dedi gülümseyerek.
Zorlaki bir gülümsemeyle " Evet, doktor beyi çağırabilir misiniz?"dedim.
Hemşire hızlıca başını salayıp dışarı çıktı. Derin bir of çekerken kendime baktım. Valla çok akılıyım anca kendime bakıyorum.
Belimde sargı, kolumda alçıdaydı ve selçe parmağımda küçük bir yara bandı vardı. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Nasıl bir hastane bu ya? Küçücük çiziğime yara bandı yapıştırıyorlar.
Ben kendi kendime sırıtırken içeriye doktor girdi. Tipini şimdiden sevmemiştim. 40-45 yaşlarındaydı ama baya yaşlı gösteriyordu, belkide yaşlıdır? Ah, yeter ben beynime darbe almışım kesin. Küçücük yarama yara bandı yapıştırıyorlar, beynime bakmayı akıl edemiyorlar.
Yaşlı -belkide genç- doktora tip tip bakarken o yatağın ucuna oturdu. Napıyon doktor bey? Bakışı atarken o gayet samimi gülümseyip cebinden küçük bir defter çıkardı.
~Almanca konuşuyorlar~
"Günaydın, "dedi ve deftere bakıp"Gizem Hanım. "
Zorlaki gülümsedim. " Günaydın. Ne zaman çıkıcam?"dedim konuya direk girerek. " Ve bana ne oldu?"
" Araba kazası geçirdiniz, Can Bey'de sizinle aynı kaderi paylaştı. " Dedi.
Ah, doğru en son hatırladığım Can'ın yüzü kanlar içindeydi bir koluda omuzuma atılıydı sanki beni korumak istiyormuş gibiydi ama beni korumak yerine daha akıllıca bir şey yapabilirdi mesala; Arabayı daha yavaş sürebilirdi!
Zaten küçüklüğümden beri hızın korkusuyla yaşıyorum. Üstüne bu gelince sinir krizi geçirebilirim ve büyük ihtimalle geçirdim, saçma sapan şeyler diyordum, düşünüyordum. Ben hastaydım ve sinir krizi geçirmiştim yani sanırım... Ama umarım öyle değildir ölmek istemiyorum bundan ölünüyor mu? Bunu bile bilmiyorum daha! Ben kesinlikle kafayı yemiştim! Biri kafama yapıştırsında geçsin!
Ben adama boş boş bakmayı devam ederken, "Gizem Hanım, iyi misiniz?"dedi.
" Ne zaman çıkıcam ben?"dedim yine aynı soruyu sorarak.
" Durumunuza bağlı. " Dedim deftere bir şeyler yazarken.
Yatağımdan kalkmaya çalışırken doktor beni yine oturdu. "Bir süre ayağa kalkmamanız gerekiyor. " dedi doktor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnanılmaz Yaz
Teen FictionSevmeyi bilmeyen kız. Gerçek aşkın ne demek olduğunu anlamayan saf bir kız. Bu dünya için fazla masum. Ama artık gerçek aşkını bulmak istiyor. O duyguyu tadabilmek istiyor. Üç erkek, üç gizem, üç bela. Hepsi birbirinden kötü: Katil, polis, kötü çocu...