"Darısı başımıza inatçı keçi."
--------------------------------------------------
"Aslanım?"
" Anne, baba."
Anthony yanlarına giderek onlara sarıldı.
Onunla konuşmamız biteli uzun bir zaman olmuştu. Şu an Andriel'in yanında bahçedeydim.
Anthony ve ailesine bakıyordum.
Anthony annesinden ayrıldığında hemen yanlarında Emily koşturarak bitiverdi.
Yüzünde güller açıyordu. Eğilerek selam verdi. Ve sohbete daldı.
" İçerde balıklar var mı çok?"
" Ne."
Andriel'e döndüm. Güldü.
" Derinlere dalmışsın diyorum çok. Balık falan var mı?"
Yüzümü buruşturdum.
" Klasik ifade. Espri anlayışım berbattır."
Kafamı ' evet ' anlamında salladım.
" Anthony'nin ailesiyle tanışmak ister misin?"
" Neden ki?"
" Bilmem. Öyle bir bakıyorsun ki. Belki Sarah teyzeyle tanışmak istiyorsundur diye düşündüm."
" İsmi Sarah mı?"
" Evet. Anthony ile küçükken iyi arkadaştık unuttun mu? Ailesi de beni çok sever. Hadi seni tanıştıracağım."
Elimden tuttu ve gülümsedi. Beni yanlarına götürdü.
" Ya evet ben de gelinliğimi Paris'ten almayı düşünüyorum müstakbel anneciğim. Ne de olsa düğünümüz dillere destan olmalı. Zaten Anthony de benim için hiçbir masraftan kaçınmaz."
Emily böbürlenerek konuşuyordu. Anthony de gülümsüyordu. Sonrasında ise Emily Anthony'i öptü.
Bu kız da sınır diye bir şey kalmamıştı belli ki.
Bizim geldiğimizi gördüklerinde Emily ilk önce yüzü asıkça Andriel'le birleşmiş ellerimize baktı sonra da yüzüme.
Bayan Sarah Andriel'i görünce gülmeye başladı ve Andriel'e koştu.
Andriel elimi bırakarak Bayan Sarah'a sarıldı.
" Andriel'im, benim yakışıklı prensim. Sarah teyzeni unutmadın değil mi?"
" Hayır Sarah teyze...Unutur muyum hiç."
" Yanındaki bu tatlı bayan da kim?" Bayan Sarah Andriel'e göz kırptı.
Araya girdim ve Bayan Sarah'ın önünde eğildim.
" İsmim Blaire efendim. Sizinle tanışmak onur verici."
" O onur benimdir."
" Sarah Teyze, Blaire Emily'nin kız kardeşi."
Emily seslenmeye çalıştı.
" Müstakbel anneciğim, hani biz size Anthony'le şu yetimhane kızı olayını anlatmıştık ya o işte. Üvey evlatlık. Acıdık biz ona."
Bayan Sarah birden doğruldu. Gözleri açıldı.
" Ne yani bu o kız mı?"
İstemeden gözleri açıldı.
Sonrasında ise Andriel' e baktı.
"Andriel sevgilinin zengin bir ülke prensesi olduğunu sanmıştım. Senin gibi yüksek mevki prensi nasıl böyle bir kızla beraber olabilir!"
Andriel gerildi.
" Sarah teyze! Blaire düşük seviyeli ve saygısız bir kız değildir. Ayrıca aramızdaki birçok insan daha yüksek bir karaktere sahip. Ondan şüphe yok."
" Yani sana inanamıyorum Andriel." Yüzünü buruşturup bana baktı.
Kendimi o kadar kötü ve yerin dibinde hissetmiştim ki. Daha ne kadar kaldırabilirdim bilmiyordum. Bunlar duyduğum ilk aşağılayıcı sözler değildi. Ama böylesine bir toplumun içinde çok utanmıştım. Doğru ben yetimhane kızıydım ama bu benim suçum değildi. Hayatım boyunca böyle yargılanmayı, annesiz babasız olmayı ben istememiştim. ANNE bu kelime düşüncelerimden her geçtiğinde gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Şimdi de öyle olacaktı. Düşüncelerime yenik düşüp son bir kez Bayan Sarah'ın önünde eğildim ve arkamı dönüp oradan uzaklaştım.
Eğer benim bir ailem olsaydı beni koruyup gözetlerlerdi. Ama benim bir ailem yoktu. Bir annem bir babam yoktu. Sığınacak sarılacak bir kardeşim de bunların hepsi yalandı. Sarayda yaşasam o yetimhaneden kurtulsam ne faydaydı. İşte bugün anlamıştım. Bulunduğum yerin önemli olmadığını. Barınacak bir yerin olmasa bile seni ısıtacak anne sevgisi...ailenin yanında olması dünyanın senin olmasından bile fazlaydı
Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller Ülkesi (BİTİYOR)
RomanceTüm hakları saklıdır. " İzin ver bana." " Hayır, Prenses Emily görecek. Gider misiniz buradan! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz!" gömleğinden beliren kaslarını ittim. Oysaki burnumuz değecek kadar yakındık. Nefesi ve kokusu içine çekilmeye değer...