Merhabalar... Bir- iki gündür yazamıyorum. Kusura bakmayın...Okumaya devam edin ♥♥
(Hatırlatma / Kısaca)
Sahnedeki adamın konuşması bittiğinde büyük kapının açılma sesi ile herkesin gözü oraya çevrildi.
Benim de...
--------------------------------------------------------------------------------
Kapı açıldığında ilk adımını gördüm. Onu gördüğümde prensesliğe yakışıyor olduğunu gördüm. Ya da doğuştan olarak olduğu için olabilir? Ne saçmalıyordum ben...
Aynı benim yağtığım gibi yanındaki genç bir çocuğun koluna girmiş davetlileri zorla gülümsemeye çalışarak selamlıyordu. Kral ve kraliçenin oturduğu bölgeye gelince çocuğu bırakıp önlerinde eğildi.
( Emily'nin kıyafeti hakkındaki detaylar multimedyada :) )
Onların biraz yanında duran bana ise bakmaya tenezzül bile etmemesi beni birazcık kızdırmıştı.
Sakince basamaktan çıkıp kendine ayrılmış olan bölüme oturdu. Başı dikti. Onun bu kadar kibirli görünmesinin altında ne olduğunu tahmin etmeye çalışıyordum ama emin değildim. Belki de beni kabullenememişti. Olsun ne olursa olsun prensese karşı iyimser olmalıydım.
Orkestradan hafif tatlı müzikler, melodiler yükselirken herkes içkilerini yudumluyor ve eğleniyorlardı.
Hala bunun kimin partisi olduğunu anlamadan öylece oturuyordum. Prenses Emily ise kral ve kraliçe ile bir şeyler konuşuyorlardı.
Birisi gelip:
" Majesteleri sizi çağırıyorlar efendim." dedi. Oturduğum yerden kalkarak Emily, kral ve kraliçenin olduğu yöne doğru zarifçe yürümeye çalıştım. Kalp atışlarımı düzene sokmak için istemeyerek olsa da çok yavaş yürüyordum. Ayakta duruyorlardı ve ve içeceklerini yudumluyorlardı.
Yanlarına gittiğimde kraliçe:
" Ah hoşgeldin tatlım." dedi.
" Canım, Emily ile tanış." dedi Emily'i gösterek. Emily'i yakından görmek ve ilk defa gözlerimizin buluşması beni heyecanlandırmıştı.
İyimser görünüp gülümsedim.
" Merhaba Emily." tatlıca elimi uzattım. Şirinlik yaparak tutmasını bekledim.
Yüzünü zalimce gülümser gibi:
" Prenses Emily." dedi düzelterek. Elim havada kalmıştı. Elime baktım, yumruk yaptım, geri aldım.
Kraliçe araya girdi:
" Emily sen de Blaire'a merhaba desene tatlım."
Emily kısa keserek:
" Merhaba." dedi.
Kraliçe kaynaşmamızı istiyordu. Çünkü görevim aynı zamanda Emily'e arkadaşlık etmekti.
Kraliçe ikimizin de belinden tutup bizim için süslenmiş boş ve şeker bir masaya oturttu.Masa yuvarlaktı. Emily benim yanıma oturmadı. Ben de onun Uzağında tam karşısına denk gelen beyaz tülle süslenmiş bir yere oturduk. Hiç konuşmadık. Çünkü kızgın görünüyordu. Kral ve kraliçeyle önceden benim yüzümden hararetli konuştuğu belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller Ülkesi (BİTİYOR)
RomanceTüm hakları saklıdır. " İzin ver bana." " Hayır, Prenses Emily görecek. Gider misiniz buradan! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz!" gömleğinden beliren kaslarını ittim. Oysaki burnumuz değecek kadar yakındık. Nefesi ve kokusu içine çekilmeye değer...