& 14.Bölüm &

101 15 0
                                    

---------------------------------------------------------------------------------

( Hatırlatma )

Ben 'hayır lütfen' diye içimi geçirken o sırada birisi bizi ayırdı.

AMAN TANRI'M! Kimdi o? Gözlerimi o kişiye çevirdim.

----------------------------------------------------------------------------------

Andriel şaşkındı.

Çünkü karşımızda Anthony duruyordu.

Boğazını temizledi. İfadesizce durdu ve gülümsedi.

" Ben de çiftlerimizi değiştiririz diye düşünüyordum."

Emily Andriel'i tuttu. Küçükçe fısıldadı:

" Hadi ama bana kırılmadığını söyle." dudağını büktü.

Andriel bana baktı. Bir süre ben de ona baktım ama şu an kendi halime bakmalıydım. Yeni müzik çalmaya başlamıştı. Gözlerimi Anthony'e çevirdim. Bana uzanan elleri kusursuz derecede pürüzsüzdü. Beni belimden narince tuttu. Elimi omzuna koydum. Elimi omzuna koyarken dalgalanan hafif bir esinti parfümünün kokusunu burnuma taşıdı. İçime çektiğimde gözlerime baktı ve çarpıkça gülümsedi. Gözlerinin uzun süre benden ayırmadı. Ya da bilmiyorum 1 dakika bile 1 sene gibi gelmiş olabilir bana.

" Andriel... Sen ve Andriel beraber misiniz?"

 Birden bunu sormasına şaşırmıştım. Aslında şaşırmamıştım galiba. Çünkü o pozisyonda görünce onun yerinde ben de olsam ben de ilk o soruyu sorardım.

" ...ve ben siz romantik anlar yaşarken aranıza girdiğim için kızgınsın." diye sözlerine devam etti.

Ne kızgın mıyım? Ben ne diyeceğimi düşünürken o yanlış anlamış ve cevap vermek istemediğimi zannetmişti! Hayır!

" Bir saniye hayır hayır! Andriel ile beraber değilim ben...Ayrıca daha 1 gün gördüğüm kişiyle çıkacak kadar da aptal değilim." dedim bunlar ağzımdan nasıl çıkmıştı öyle! Uff Blairee!

Benim komik ve aptalca olan tepkime tahmin ettiğim gibi gülerek karşılık verdi:

" Ama öpüşebilecek kadar sanırım..." gözleri simsiyah olmuştu. Bana kırpmadan bakıyordu.

Neredeyse ağlayacaktım. Bana karşı kozlarını kullanıyordu. Ve şu an sadece 1 gün tanıştığım bütün erkeklerle öpüşebilen, onun gözünde pislik, sürtük birisi gibi görünüyordum...

Keşke Andriel ile öpüşmek istemediğimi ona söyleseydim. Ama düşüncelerimi de paylaşacak değildim. 

" Dışarıdan göründüğün kadar masum değilsin sanırım." sinsice güldü.

Evet, kesinlikle beni pislik olarak görüyordu!

" Sana hesap verecek değilim. Sanırım sen de fazla ön yargılısın." Ellerini belimden çektim.

O ise gülümserken birden şaşkına döndü. Yüzüstü bırakıp gidiyordum.

Bir süre sonra arkama bakınca çevresindeki birkaç kızla oturuyor ve sarışın olanın yanağından makas alıyordu. Bir insan bu kadar umursamaz olabilir miydi! Bir yandan yürüyor bir yandan ona bakıyordum. O sırada bir bedene çarptım. Afallayarak önüme baktım:

" Hey, ne oldu sana?" çarptığım kişi Andriel'di. Endişeli görünüyordu.

" Hiç, hiçbir şey... Ortam sıktı biraz. Dinlenmek istiyorum."

" Yanında olmamı ister misin? Anthony sana bir şey mi dedi?"

" Hayır, yani gerek yok. Anthony ile ilgili değil." 

Yalan söylerken gözlerine bakamamıştım. O ise hem endişeleniyor hem de ne yapacağı karşısında kararsızdı.

" Tamam sorun yok, iyiyim dedim." 

En sonunda bana uyup geçmem için yol verdi.

Merdivenlerden çıkarak sarayın giriş kapısından içeri girdim.

Nedenini bilmiyordum ama ağlamaya başladım. Topuklu ayakkabılarımı çıkarttım ve elime aldım. Koşarak merdivenlerden çıktım... Kalbim zor dayanıyordu ve düşüp bayılmamak için kendimi zor tutuyordum...

--------------------------------------------------------------------------------

                                                                           14.Bölüm Sonu...

Hayaller Ülkesi (BİTİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin