& 3.Bölüm &

170 21 0
                                    

Merhabalar, okumaya başlayanlar ve takip edenler şu an beni çok mutlu etti. Hepinizi çok seviyorum...♥ İyi okumalar...♥♥♥♥♥

  " Ne yani? Bir saniye ben anlayamadım." şaşkınlıkla suratıma baktı.

Yerden gözlerimi ayırmadan:

" Lütfen ilerler misin?" dedim.

" İlk önce bana bu durumu açıkla."

" Açıklanacak bir şey yok her şey ortada! Ne yani kimsesizim diye sana bu tuhaf mı geliyor! Şimdi beni arabadan atacağını bile düşünmeye başladım sanırım!" derken ilk defa gözlerinin içine bakarak her kelimeyi bastırarak söyledim.

Yüz hatları gerginleşti:

" Ne dediğinin farkında mısın sen? Ben bu zamana kadar senin tanıdığın kusurlarını ezikleyen insanlardan değilim. Sanırım dünyayı tanımamışsın daha, insanlık görevini yapmaya çalışanlar da var."

Oturduğum yerden ona döndüm:

" Ben üzgünüm, biliyorsun işte kendimi şu an iyi hissetmiyorum. Beni biraz anlar mısın?"

"Bağırmamam gerekirdi. Özür dilerim." dedi direksiyon üzerinde parmaklarını üzgünlükle gezdirirken.

Yetimhaneye yavaş yavaş yaklaştığımızı fark ettim. Bir an önce Anna'yı görmek istiyordum.

"Geldik sanırım, burası mı?" dedi rahatsız bir şekilde.

Onu süzdüm.

"Evet, sanırım." dedim.

Yüzüme baktı ve arabayı durdurdu:

" Ayrılma vakti küçük hanım." dedi ve derince içini çekti.

" Ayrılma vakti..." dedim ortalığı derin bir sessizlik aldı.

Çıkmak için kapıya yöneldiğimde

" Gitmek istediğinden emin misin?"

Ona döndüm:

" Sanırım, aslında istemezdim ama arkadaşım hatta kardeşim orada."

" Çok iyi bir kız olduğunu sakın unutma."

" Teşekkür ederim."

" Ne dedim ki?"

" Hem iyi olduğumu söylediğin; hem de beni buraya bıraktığın için." dedim gülümseyerek.

" Teşekkürünü kabul etmiyorum." dedi.

Yine tam çıkacakken yine döndüm. Off bi bitmediniz. Kendimi robot gibi hissediyorum.

" Ne?.. Ne kadar ukalasın. Teşekkür etmekten başka elimden bir şey gelmez."

Ellerimi açtım ve 'sence geliyor gibi görünüyor' bakışları attım.

" Elinden istemiyorum. Sadece masum bir öpücük olabilir mesela."

Artık bunu da deyince benim tepem atmıştı.

" Yok artık! Daha 5 dakikadır konuştuğum insana neden öpücüğümü veriyim!! Ne sanıyorsun sen kendini!!!" diyerek hızla kapıyı açtım ve yetimhanenin kapısına koşmaya başladım.

Arkamdan arabanın camını açıp seslenmeye çalışıyordu. 

Ama tam o sırada önümde Bayan Bethany belirdi. Eyvahh! Şimdi beni sürtük sanacak. Yine bir ceza daha gelecek. Mıknatıs gibi çekiyorum ya. Birden arkamdan seslenen çocuğa bir de kızarmış yüzüme baktı.

Bana kükredi:

" Gir içeri Blaire!!!!! Artık seninle konuşma vakti geldi. Odamda bekle beni!!"

Gitmeden 10 saniyelik o yöne baktım. Bayan Bethany üzerine doğru yürüyordu. Sonra içeri girdiğimde her tarafta yankılanan Bethany'nin bağrışları ve ağıza alınmayacak laflar vardı...

--------------------------------------------------------------------------------------

" Evet, sevgili Blairee! Şimdi sana ne yapmamı istersin!" diye kükredi.

Beni bir sandalyeye oturttu ve ellerini arkasında birleştirerek çevremde gezinmeye başladı. 

" Bayan Bethany, lğtfen beni dinleyiniz. Bu yanlış anlaşılmayı düzeltmem gerekiyor."

" Evet, Blaire evet! Sen beni aptal mı sanıyorsun! Aslında haklısın ben seni yanlış anlamış değil; yanlış tanımışım!" 

" Şu an gözünüzde sürtük durumda olduğumu biliyorum. Ama o adamın daha kim olduğunu bile bilmiyorsunuz. O adamla beni nasıl düşünebilirsiniz. Üstelik hastaneden yeni çıktım."

" Alberto! Al şu kızı gözüm görmesin hallet işini de aklı başına gelsin biraz."

" Büyük bir zevkle." dedi iri Alberto.

Beni tuttuğu gibi kucağına aldı. Kucağında bağırıyordum:

" Ne! Ne yapacak banaaa!! diye tepiniyordum kucağında.

" Seni sürtük! Hadi ama senden hoşlandığımı Bethany kadar en az  sen de biliyorsundur!" dedi Alberto sonra da kahkaha atarak odadan çıktı benimle.

Hayaller Ülkesi (BİTİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin