0.3

429 23 29
                                    

Tanışma

Deniz yatakta uzanıyordu, Cem hemen üstündeydi. Üstlerinde bir yorgan vardı ve Cem gidip geliyordu. Şaşkınlık tüm bedenimi sararken gözlerim dolmuştu.

"Ah! Daha hızlı!"diyordu Deniz. Cem ise her gidip gelişinde inliyordu. Sertçe yutkundum. Gözlerimdeki yaşlar tek tel akıyordu.

Cem beni fark etti ve gözleri kocaman oldu. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken odanın kapısını gürültülü bir şekilde kapatıp aşağıya indim.

Ah hayır, o iyi değildi, o beni sevmiyordu, o piçin tekiydi!

Kimseye hoşçakal bile demeden kendimi villadan dışarı attım. Zaten hoşçakal desem neyin var diye sorup en az bir saatimi yiyeceklerdi ve benim o kadar zamanım yoktu. Cem her an aşağıya inebilirdi ve onun yüzünü görmek istemiyordum. İlk defa böyle berbat hissediyordum. Arka bahçeden çıktığım için bu sokak biraz daha ıssızdı.

Karanlık sokakta ağlayarak koşuyordum. Rüzgar süratimden dolayı yüzüme çarpıyordu. En sonunda bir çıkmaz sokağa girip yere oturdum. Bacaklarım daha fazla dayanamadı. Burnumu çeke çeke ağlıyordum. Beni hiç sevmemişti!

"Aptalım ben!"diye bağırdım. "Aptalın önde gideniyim!"

Derken çıkmaz sokakta yalnız olmadığımı fark ettim. Üç tane çocuk duvarlara dayanmış sigara içiyordu. Ama bunlar bizim okuldandı. Burslulardan.

Bir rezil olmadığım kalmıştı! Bunu umursayacak da değildim ama nasıl tipler olduklarını bilmiyordum. Tüm okula yayabilirlerdi.

Sarışın olan çocuk yanıma oturdu. "İyi misin?"

"Değilim!"diye bağırdım yanaklarımı silerken. "Hey, sakin ol."

Kafamı kaldırdığımda tam karşımdaki duvara dayanmış ve umursamaz bir tavırla sigara içen o çocuğu gördüm. Bana zengin ve sürtük diyen, o güzel gözlü çocuğu...

"Ne o? Popüler çocuk senle yatmayı mı reddetti?"dedi sırıtarak. Derin bir nefes aldım. Onla uğraşacak halim  yoktu. Hıçkırıklarla ağlamaya devam ettim. Durduramıyordum ağlamayı çünkü aldatılmayı kendime yediremiyordum. Sarışın çocuk elini omzuma koydu.

"Ben Atıl."deyip elini uzattı. "Saçmalama Atıl, onunla konuşamayız!"dedi bana sürtük diyen ukala.

"Ama seni gördüm, sen konuşuyordun!" Onlar arasında bunun tartışmasını yaparken ben ağlamaya devam ediyordum. Berbattım. Eve ışınlanmak istedim. Mümkünse çikolatalarla dolu pofuduk yatağıma.

Birkaç dakika sonra adının Atıl olduğunu öğrendiğim çocukla, hiç konuşmayan çocuk gitti ve ben o güzel gözlü çocukla kaldım.

"Kalksana,"diye mırıldandı. Anlaşılan beni burada bırakmaya gönlü elvermemişti!

Ah, ne kadar da düşünceli!

Bir şey söylemedim ve elbisemin eteklerini düzelterek ağlamaya devam ettim.

YEŞİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin