TULPAR'IN KANATLARI

BÖLÜM 8: Luxur'un Lideri

Kayra Han beklemekten sıkılmış bir halde uzaklara bakıyordu. İnsanların barış içinde yaşamalarını isteyen Kayra Han savaşın başlamasından hiç hoşnut değildi. Tulpar'dan bir an önce haberler getirmesini bekliyordu. Helios'un da bir gün insanlık için önemli şeyler başaracağını biliyordu. Ama yine de Erlik Han'ın ortaya çıkmış olmasını düşünmek bile Kayra Han'ı etkilemişti. Erlik Han'ın kötü şeyler yapabileceğini biliyordu ve bunu durdurmanın yollarını arıyordu.

Ursa heybetli Luxur'un önüne gelmişti. Kapıyı açan savaşçılar komutanları Ursa'yı selamlıyordu. Yorgun olan Ursa kendisini selamlayan savaşçılarına sadece kafasını salladı ve şehre girişini yaptı. İnsanlar şaşkın bir halde Ursa'ya bakıyordu. Bitkin bir halde elinde yaratığın kesik başı ile kalabalığın ortasında durdu. Birkaç yaşlı Ursa'nın elinde duran kesik başın agop başı olduğunu fark etti. Agoplar yeraltında yaşayan varlıklardı ve yeryüzüne çıkmazlardı. Ursa tek başına Luxur'a geri döndüğü için insanlar endişeli ve korkulu bir halde Ursa'nın ağzından çıkacak kelimeye bakıyorlardı. Ursa yaratığın kesik başını kalabalığın önüne attı ve kendisine şaşkınca bakan insanlara seslendi.

- Artık Luxur'da huzur olmayacak. Savaş kapıya dayandı. Kimse bana ne olduğunu ne gördüğümü sormasın. Sadece şunu bilin ve emin olun bizim savaşçılarımız birer kahraman gibi bu hayattan yitip gittiler.

Bu sözlerinden sonra insanlar evlatlarının geri dönmeyeceğini anlamışlardı. Artık Luxur'da yas vardı. Bazı insanlar Ursa'nın dediklerinden sonra toparlanmaya başladılar. Mezopotamya artık güvende değildi. Bu durumu gören şehir yaşlıları Luxur'un bir lidere ihtiyacı olduğunu ve hiç kimsenin gitmemesi gerektiğini söylediler. Çoğu insan buna karşı çıktı artık buranın güvenli olmadığında direttiler.

Luxur hiç olmadığı kadar karışmış ve huzursuzdu. Artık bu tarihe ışık tutmuş şehrin lideri seçilmesi gerekiyordu. Yaşlılar bu karışıklığı dindirmek için Ursa'nın lider olmasını istedi. Ursa bu yaşanılanlardan sonra çok üzgündü ama bir o kadarda hınç doluydu. İnsanlar Ursa'ya bu zamana kadar zaten değer veriyorlardı. Başlarına bir lider geçecek ise de bu Ursa olmalıydı. Kalabalık bu durumu olumlu bir şekilde karşılayıp Ursa sesleriyle Luxur'u inlettiler. Artık Luxur'un bir lideri vardı. Ursa bu heybetli şehrin tek sahibiydi. Ursa'nın etrafında toplanan insanlar yeni liderlerini selamlıyorlardı.

- Bu gün Mezopotamya'ya ışık tutmak için sizlerin de yardımıyla Luxur'un başına geçiyorum. Fakat bu geçmişi olan heybetli şehri adaletli bir şekilde yönetmek gerekiyor. Herkes buradayken sesleniyorum bu günümüzden daha kötü günlerimiz olabilir. Bu yüzden benim kararlarıma saygı göstereceksiniz. Hiç kimse Luxur'dan bu saatten sonra adımını atamaz. Orada yaşamını yitiren insanların kanı yerde kalamaz. Eğer siz şimdi sırtınızı dönüp giderseniz yarın insanlara anlatacak sadece bir şeyiniz olur. O da kaçışınız.

Ursa'nın bu konuşmasından sonra insanlar Ursa'nın lider seçerek ne kadar doğru bir seçim yaptıklarını anlamışlardı. Toparlanan insanlar ise bu konuşmadan sonra kaçmak yerine kalmayı tercih etmişlerdi. Ursa kısa zamanda büyük işler başarabilecek bir lider ruhuna sahipti. Daha önce savaş alanlarında naralar atan bir savaşçı liderlik yapabilir miydi sorularını alt üst eden bir kişilikti. Ursa geri planda kalmayıp savaşçılarla savaş alanında omuz omuza savaşacak bir lider olmayı planlıyordu. Asla koltuğunda oturup emirler veren biri olamazdı çünkü bu Ursa'nın doğasına aykırıydı.

Tulpar bütün olan biteni gözlemliyordu. İnsanlarınliderlerini seçmesi Kayra Han'ın istediği şeylerden bir tanesiydi. Helios'tababasının yanında şehirde güvendeydi. Bunların haberini Kayra Han'a ulaştırmakiçin beyaz kanatlı Tulpar yola çıktı. Kayra Han Tulpar'ı görünce mutlu oldu vebütün olan biteni öğrenmek için atının yanına gitti. İnsanların artık birlidere sahip olması Kayra Han'ı mutlu etmişti. Böylece Helios'ta güvendeolacaktı. Fakat ortaya çıkan agopların neden yeryüzüne çıktığı ile ilgili henüzbir bilgi yoktu. Agoplar Kayra Han'ın içinde bir şüphe uyandırmıştı. Acababunun Erlik Han ile bir alakası var mıydı?