BÖLÜM 9: Arles'in Değişimi

76 22 2
                                    

Ursa'nın Luxur'un lideri olduğundan sonra tam 3 yıl geçmişti. Bu süre zarfında agoplar köylere saldırmaya devam etmişti. İnsanlar artık savunma yapmak için kılıç ve kalkan üretmeye başlamışlardı. Ursa sadece Luxur'la değil tüm Mezopotamya ile ilgileniyordu. İnsanları uyarıyor savaşmak için gerekli teçhizata sahip olmaları için yardım ediyordu. Tüm Mezopotamya artık Luxur'un lideri olan Ursa'yı tanıyor ve sayıyordu. Helios ise 15 yaşına gelmişti ve artık oda Ursa gibi bir savaşçı olmak istiyordu. Ursa'nın peşinden hiç ayrılmıyor kendisini yetiştirmesini istiyordu. Ursa gibi bir savaşçıdan eğitim almak Helios'u mutlu edecekti. Ursa ise Arles'in oğlu Helios'u babasından dolayı savaşçı olarak yetişmesini istemiyordu. Çünkü her defasında Arles Ursa'ya oğlunun normal bir hayat geçirmesini istediğini söylüyordu. Bu yüzden Ursa Helios ile pek ilgilenmiyor onu eğitimlerden uzak tutuyordu.

Bir sabah Luxur'un yanında olan Lorem Dağında agop görüldüğü haberleri yayılmıştı. Ursa bu haberi duyduktan sonra Lorem Dağına gitmek üzere bir ordu hazırlattı. Ordu Lorem Dağına gitmek üzere yola çıkmıştı. Bu zamanlarda Luxur'un dışında Arles demir çıkartıyordu. Arles'in eşi de Daphne çıkartılan demirleri işleyip Luxur'un merkezine götürüyordu. Bir gün Luxur'a işlenilen demirleri götürürken Daphne bir okçu agop tarafından saldırıya uğramıştı. Bunu gören Arles hemen eşinin yanına koşmuştu fakat yetişememişti. Daphne'nin yanına geldiğinde Arles artık çok geçti. Daphne'nin tam göğsüne ok saplanmıştı ve kan kaybediyordu. Arles Daphne ile konuşmaya çalışıyordu.

- Daphne olamaz bana bak gözlerime bak Daphne. Hayatta kalmalısın lütfen Daphne nefes al benimle kal.

Kollarında Arles'in eşi son nefesini vermişti. Annesinin öldüğü haberini alan Helios ise yıkılmıştı. Her konuda kendisine yardım eden ve arkadaş gibi davranan annesi artık yoktu. Bir agop tarafından Luxur'un yakınlarında birinin öldürülmesi insanları daha çok tedirgin etmeye başlamıştı. Arles hayat arkadaşını bir agop yüzünden kaybetmişti. Daha önceleri savaşa karşı olan demirci ustası Arles bu olaydan sonra fikirlerini değiştirmişti. Artık eskisi gibi kılıç ve kalkan üretecek savaşa bu şekilde destek verecekti.

Kayra Han ise bu 3 yıl içerisinde sadece gözlem yapıp agopların yeryüzüne çıkış sebeplerini aradı. Konseyi sık sık toplayan Kayra diğer hakimlerin düşüncelerini alıyor nasıl önlem almaları gerektiğini konuşuyordu. Doğa hakimi Bay Ülgen konseye düşüncelerini iletiyordu.

- Mezopotamya büyük bir savaşı daha kaldıramaz ve bir an önce önlem alınmaz ise Mezopotamya yok olacaktır. Biz tabi ki bu savaştan kendimizi ayrı tutabiliriz fakat insanlara karşı sorumluluğumuz olduğu düşüncesindeyim.

- Ben Gök Sakallı Hızır olarak bu ehemmiyet dolu konu üzerinde elimden gelen desteği vermek için hazırım. Eğer Erlik Han geri dönmüş ise insanları zor zamanlar bekliyor demektir. Her türlü yardım yapılmalıdır. Bu yüzden Bay Ülgen'e katılıyorum.

Tengri Han ve Asena'dan da olumlu düşünceler alan Kayra Han konuşmalardan sonra Tulpar'ı yanına çağırarak artık Helios'a gözükmesi gerektiğini söyledi. Onunla arasında bağ kurmasını ve hayata dair efsaneleri kendi gözünden göstermesini istedi.

Helios annesini kaybettikten sonra babasından artık savaşçı olması için izin almıştı. Eğitimlere katılıyor ve başarılı oluyordu. Ursa annesini kaybeden Helios'a özel ilgi gösteriyor ve en iyi şekilde eğitim almasını sağlıyordu. Bir gün Helios Zalmar Ormanına gidip tek başına eğitim yaparken güpe gündüz Tulpar'ı görüyordu. Hayal gördüğünü düşünen Helios eğitim yapmaya devam ediyor Tulpar ile hiç yokmuşçasına ilgilenmiyordu. Daha sonra Tulpar'ın kendisine yaklaştığını gördü ama Helios eğitimine devam etti. Tulpar'ı daha önce kanatlı gören Helios bu sefer normal bir at şeklinde görüyordu. Gerçek olup olmadığını kontrol etmek için Tulpar'ın yanına gidip yelesini okşadı. Bu sırada Tulpar'ın gözünden bütün efsaneleri gören Helios bir anda elini geri çekti. Ne olduğunu anlayamayan Helios Luxur efsanesini tam olarak öğrenmişti. Tulpar tüm gerçekliği ile Helios'un karşısındaydı. Artık her şeyin gerçek olduğuna Helios kesinlikle inanıyordu. Fakat insanlar ona inanmıyorlardı. Helios Tulpar'ın gözlerine baktı ve o sırada bir karar aldı. Bu durumu insanlara açıklamak için uğraşmayacaktı. Tulpar Helios'un küçük bir sırrı olacaktı.

TULPAR'IN KANATLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin