BÖLÜM 3: Zalmarın Karanlık Yüzü

154 35 4
                                    

Tulpar göçmenlerin yerleştiği Mezopotamya'ya gelmiş ve Bay Ülgen'in dışında gelişen olayları araştırmaya başlamıştı. Bu sırada Luxur'a yeniden huzur hakim olmuştu. Yıllar geçmiş Arles'in oğlu Helios 7 yaşına gelmişti. Tulpar doğa olaylarının nedenini hala bulamamış araştırmalarına devam ediyordu. Luxur'un demircisi Arles oğlunun kendisi gibi iyi bir demirci ustası olarak yetişmesini istiyordu. Fakat Helios daha 7 yaşında olmasına rağmen kılıçlara ilgi duyuyor ve savaş efsanelerini dinlemekten zevk duyuyordu.

Luxur'da her ne kadar barış hakim olsa da insanlar askeri eğitime önem veriyordu. Eğitimlere çocukluktan itibaren başlanıyordu. Arles demirci ustası olmasını istediği oğlunun bu eğitimlere katılmasını doğru bulmuyordu. Bu yüzden eğitimlere Helios'u göndermiyordu. Helios arkadaşlarını eğitimde uzaktan izliyor kendisini de bir savaşçı olarak hayal ediyordu. Ama babasının buna izin vermeyeceğini biliyordu. Askeri eğitim alanlar kendi aralarında grup kurarken Helios dışarda kalıyordu. Bu durumdan huzursuz olan Helios babasından gizli gizli gördüğü kadarıyla kendini bir savaşçı olarak yetiştirmeye çalışıyordu.

Askeri eğitim alan çocuklar eğitimlerini tamamlamak için Zalmar Ormanına gönderilir ve dönenler tam bir savaşçı olarak kabul edilirdi. Ancak bu gelenek sadece sabahları yapılırdı. Çünkü Zalmar Ormanı geceleri gündüz olduğundan daha da tehlikeliydi.12 yaşına gelen Helios Zalmar Ormanında çalışıyordu. Her zaman babası merak etmesin diye eve erken giden Helios bu sefer hırsından dolayı zamanın farkına varamamıştı. Karanlık bütün ormanı kaplamış neredeyse göz gözü görmüyor yaprakların çıkardığı sesten başka bir ses duyulmuyordu. Derken Helios bu sessizlikte karşıdaki çalıların arasından kendisine bakan bir çift göz görmüştü. Zamanın geç olduğunu fark eden Helios karanlığın içinde korkuyla evin yolunu bulmaya çalışıyordu. Arles oğlu Helios'un hala eve gelmemiş olduğundan dolayı merak içindeydi. Helios evin yolunu bulamamış mecburen Zalmar Ormanında bir ağaç kovuğuna sığınmıştı. Eve dönmeyen oğlunu iyice merak eden Arles insanlara bu durumu haber vermişti. Luxur'da ki herkes Arles'in oğlu Helios'u aramaya başlamıştı. İyice gecenin karanlığına bürünen Zalmar Ormanı tehlikeyle dolmuştu. Bu sırada ağacın kovuğunda korkuyla bekleyen Helios yakınlarında uluyan sırtlan seslerinden iyice ürkmüştü. Helios'u bulamayan insanlar korku içinde arayışlarına devam ediyorlardı. Bakmadıkları sadece Zalmar Ormanı kalmıştı. Ama hiç kimse gecenin karanlığında Zalmar Ormanına girmek istemiyordu. Bu sırada Zalmar Ormanında dolaşan sırtlanlar bir ağacın kovuğunda saklanan Helios'u fark etmişlerdi. Kendisini fark eden sırtlanları gören Helios cesaretini toplayıp ağacın kovuğundan çıkarak sırtlanların karşısına dikildi. Artık Helios için ölüm kalım savaşı başlamıştır. Büyük bir savaşçı olmak isteyen Helios bağırarak sırtlanlara doğru koşmaya başlar ve bu sırada Helios'un doğduğu günde ki gibi yağmur ve fırtına başlamıştır. Sırtlanlar birden bire ürkerek bulundukları yerden uzaklaşmışlardır. Sırtlanların kaçtığını gören Helios ellerini havaya kaldırarak sevinç naraları atmaya başlar. Sevinç naraları atarken arkasını döndüğünde karşısında kanatlarını açmış ve şaha kalkmış olan Tulpar'ı görür. Helios neye uğradığını şaşırmış bir halde Tulpar'a baka kalmıştır. Sırtlanları kendinin kaçırdığını düşünen Helios Tulpar'dan dolayı kaçtıklarını anlamış ve durumdan dolayı içini hüzün kaplamıştır. Bir yandan da efsanelerde anlatılan beyaz kanatlı at Tulpar karşısındadır. Normalde kanatlarının hiçbir insanın görmediği Tulpar tüm heybetiyle Helios'un karşısındaydı. Sadece efsanelerden duyduğu Tulpar'ı karşısında gören Helios korku ve şaşkınlıkla olduğu yerde bayılmıştır. Tüm bunlar olurken insanlar Zalmar Ormanının önünde çaresizce bekliyordur. Arles Zalmar Ormanına girmek çok istiyordur fakat insanlar çok tehlikeli olan Zalmar Ormanına Arles'i sokmuyorlardır. Umutsuzca sabahın olmasını bekleyen insanlar Helios'un Zalmar Ormanından sağ çıkmayacağını bildikleri halde Arles'i teselli ediyordu. Sabah olduğunda Helios güneşin ormana doğmasıyla beraber uyanmıştı. Yaşadıklarını hatırlıyor fakat hala inanamıyordu. Artık etraf aydınlanmış ve yollar gözüküyordu. Bitkin bir halde yola koyulan Helios Zalmar Ormanının çıkışına yaklaşmıştı. İnsanlar Helios'un geldiğini görünce büyük bir şaşkınlıkla Helios'a doğru koşmuşlardı. Geceyi Zalmar Ormanında geçirip sağ kalabilen biri olmamıştı. Arles oğlunun ormandan sağ çıktığını görünce koşarak Helios'a sarılmıştı. Bu olay kısa zamanda Mezopotamya'ya yayılmış ve Zalmar Ormanından gece çıkan tek kişi olarak Helios'un namı yayılmıştır.

TULPAR'IN KANATLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin