Kayra Han'ın incisi Tulpar yanına gelip tüm olan biteni gösteriyordu. Her şeyden haberi olan Kayra Helios'un gelişiminden çok memnundu fakat savaşın yıllardır yok olamayıp devam etmesi de Kayra Han'ı huzursuz ediyordu. Çünkü ortaya çıkan agopların nedeni eğer Erlik Han ise yıllardır Erlik Han'ın ortaya çıkmaması büyük bir plan içerisinde olduğunun göstergesiydi. Bu yüzden Erlik Han'ın agoplarla ilgisi olup olmadığı bulunmalıydı. Daha önce agoplarla savaşan Kayra Han agopların inlerinin olabileceği bir yeri biliyordu. Agopların liderleri de yeraltında ve en son görüldüğünde hastaydı. Tekrar eski gücüne kavuşması için de Lorem Dağında ki sudan içmesi gerekiyordu. Agopların yeryüzüne çıkıp Luxur'a saldırmak istemesinde ki amaç bu olabilirdi fakat onları bu kadar cesaretlendiren ne idi? Bu görev çok zor bir görevdi. Bu olayı çözecek olan kişi hayatını ortaya koymalı, cesaret ve güç sahibi olmalıydı. Helios daha 18 yaşında ve bu görev ona ağır gelebilirdi. Kayra bu durumu düşünürken Bay Ülgen gelmişti. Kayra'nın düşünceli olduğunu gören Bay Ülgen nedenini öğrenmek için Kayra ile konuşmaya başladı.
- Ey göklerin hakimi Kayra Han seni bu kadar düşündüren şey nedir?
- Bitmedi hala savaş Bay Ülgen bitmedi. İnsanlar için ne kadar endişelendiğimi biliyorsun. Mezopotamya'nın hep yaşanabilir bir yer olması için uğraştım. Zamanında Erlik Han'ı cezalandırdık ve Odine önderliğinde insanları başka diyarlara gönderdik. Şimdi tarih tekerrür ediyor.
- Bence gereğinden fazla endişeleniyorsun. Zaman bize ne yapmamızı zaten gösterecek. Bırak biraz da insanlar kendileri çabalasınlar.
- Eğer karşılarında Erlik Han olursa bu onların sonları olur. Bunu sende biliyorsun. Tahminimce yaşam suyunun peşine düştüler. Lorem Dağında ki suyun insanlar tarafından korunması gerekiyor.
- İnsanlara bu kadar güvenmemelisin. O suyun agopların liderlerine hayat vereceğini öğrenen kötülük düşkünü insanların neler yapabileceğini bir düşün. İnsanlar suyun önemini bilmemeli. Zaten o suya ulaşabilmeleri için Luxur'u geçmeleri gerekiyor. İnsanlar yaşam merkezlerini koruyacaktır. Doğal olarak yaşam suyu da korunacaktır.
- Bence insanlar o suyun önemimi bilmeli ve bu durumla yüzleşmelidir. Agopların istedikleri liderlerinin eski gücüne kavuşması. Böylece kendileri de liderlerinin gücüyle güçlenecekler. Eğer insanlar bu durumu bilirlerse daha canla başla savaşacaklardır. Fakat bu zor bir görev ve bunun üstesinden gelecek biri gerekiyor.
- Eğer insanların bu durumu öğrenmesini istiyorsan tereddütsüz Luxur'un lideri olan Ursa'ya güvenmelisin. İnsanlar ona çok değer veriyorlar ve dinliyorlar. İlk olarak bu durumdan onun haberdar olması lazım. O gerekeni yapacaktır.
Kayra Han'ın da hoşuna gitmişti bu fikir. Ursa'ya nasıl ulaşacağının yollarını düşünürken birden Helios aracılığı ile olabileceği aklına gelmişti. Tulpar'ın Helios'a tüm açıklığıyla önceden agoplarla yapmış olduğu savaşı göstermesini isteyen Kayra Han Helios'un Ursa'ya ulaşıp agopların inlerini bulmalarını diliyordu.
Helios son yaşanılanlardan sonra gündüzleri Zalmar Ormanında sessizliği dinliyor ve ne yapacağına karar veremiyordu. Yine bir gün ormanda iken Tulpar gelmişti. Tulpar'ı gören Helios yeni haberler olduğunu hissetmişti. Neler olduğunu merak eden Helios Tulpar'a dokunduğunda ise yere yığılıp bayılmıştı. Ne olduğunu anlayamayan Tulpar hemen oradan uzaklaşmış Kayra Han'ın yanına gitmişti. Helios'un bayıldığını gören Kayra Han gösterecekleri savaşı kaldıramadığını ve şuanda maneviyatının çok düşük kafasının karışık olduğunu anlamıştı. Helios çok yoğun duygular yaşadığı için bayılmıştı. Tulpar'ın göstermek istediği şeylerde Helios'a ağır gelmişti. Bu duruma üzülen Kayra Han Ursa'ya ulaşmanın başka bir yolunu bulmak zorundaydı. Tulpar'ı ise Helios'a yardım amaçlı tekrar göndermişti. Yanında olması zaten Helios'u güçlü kılardı. Ama önce Helios kafasında ki bu sorunları çözmeli ve rahata ermeliydi.
Ursa ise zaten agopların inlerini bulmanın peşindeydi. Bunun için bir grup savaşçı göndermek yerine kendi ordusunu kurmak istiyordu. Fakat en son ordu kurduğunda yaşadıklarını henüz unutmuş değildi. Ama bu sefer ne ile savaştıklarının bilinci ile yola çıkacaklardı. Kararını veren Ursa yeni bir ordu kuracaktı. Bu ordu agoplarla savaşacak olacağından dolayı seçilmiş savaşçılar olacaktı. Bunlar olurken ormanda bayılan Helios uyanmıştı ve en son hatırladığı Tulpar'ı görüşüydü. Kendisine ne olduğunu bilmiyordu. Geç olmadan hemen Luxur'un merkezine gitti. Hazırlıkları görünce Ursa ile konuşmak isteyen Helios agoplarla savaşmak için can atıyordu. Çünkü kafasında ki bu bulanıklıktan ancak uzaklaşarak kurtulabilirdi.
- Savaşa bende geleceğim. Artık hazırım ve burada hiçbir şey yapmadan durmak istemiyorum.
- Sana en son görev verdiğimi hatırlıyorum. İlk önce verilen görevi sonuca kavuştur daha sonra savaşmaya gelirsin.
- Ben artık çocuk değilim. Bu zamana kadar yeterince arka planda kaldım. O savaşa geleceğim.
Ursa kendisine karşı gelen Helios'a sinirlenmişti fakat cesaretinden dolayı da bir o kadarda savaşçı kimliğinden memnun kalmıştı. Kendinden çok emin bir şekilde Helios Ursa'ya bakıyordu. 3 gün içerisinde seçtiği kişilerin savaşa hazırlanması gerektiğini söyleyen Ursa Helios'a başını sallayarak dönüp gitmişti. Helios artık bir savaşçı olarak ordu ile birlikte ilk savaşına gidecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TULPAR'IN KANATLARI
Ficción históricaKeşfedilmemiş Türk Mitolojisinden yola çıkarak tarihi bir kurgu ile yazılmıştır... Karakterler: Kayra Han: Göklerin tek hakimi ve diğer hakimlerin yaratıcısı. Erlik Han: Eski gök hakimi yeraltı aleminin efendisi. Bay Ülgen: Doğa olaylarının hakimi v...